dünyanın gözyaşlarıdır. cama çarpan damlalar, gri gökyüzü ve burnunuza gelen yağmur sonrası toprak kokusu. yar yüzüne kavuşamayan herkes sever yağmuru...
şımarık olmayan bir tane yağmur a rastlamadım daha. ki buna "su" ve "damla" isimleri de dahildir. likitlik, karakterin de vıcık vıcık olmasına mı sebebiyet veriyor acaba? benim için değişik bir istatistik.
Hakkında çok edebiyat yapılır fakat ne zaman yağmur yağmaya başlasa gördüğüm herkes kaçacak delik arıyor. Ya bizim buralarda sanatçı ruhlu ince kişilikli insanlar yok ya da insanların hepsi goygoycu. Bilemedim.
o kadar güzel ve o kadar özel bir şey ki. her yağmur tanesine bir şiir yazılmalı aslında. tek tek. dünyaya olan bağımız, insanlara sevdiklerimize duyduğumuz ihtiyaç. o sevdiklerimizin biz de açtığı yaralar. biliyorum ki yağmur bunların hepsine iyi gelecek. bizi terk edenlerin biz de bıraktığı acıları saracak. güzel olacak her şey. umuttur yağmur, hayattır.
istanbul'da yine inceden yağandır. Pencereden mis gibi kokusu geliyor, hafiften kapalı hava tam manasıyle içime işliyor. Bu sabah gökyüzü tılsımını yeryüzüne serpiştiriyor parlak parlak. Atmosfer harika dostlar.