bile bile yapılan zararsız bir eylemdir. hele ki birde toprağın üzerindeyseniz o mis gibi toprak kokusuyla birleşince bu yağmur, insanı bütün derdinden ve kederinden arındırır. kanatlandırır.
Kalabalık geceleri bekleyen yalnız kahvaltılar için hep acele ediyorduk. Yağsız beyaz peynir tadında ilişkiler kuruyorduk. Seviyorduk. Sevmeyi seviyorduk. Bazı elele yürüyüşlerde yağmur yağsın istiyorduk. Hangi sevdanın üstüne yağmur yağsa, biz onu aşk belliyorduk. Hijyene önem vermiyorduk. Beyaz çarşafların üstündeki lekeler aşklarımızın haritalarıydı. Hangisi biz, hangisi yavru vatan oradan anlıyorduk.
göz göre göre zatürreye davetiye çıkarmaktır. e tabi hastalık davete icabet edip gelirse, sizin de aklınız başınıza yediğiniz iğnelerden sonra gelebilir. hastanede " ulen bi dam altına giremedin mi? şimdi serumun altına girecen, mutlumusun ? " tarzı yaklaşımlara verilecek " ben köyümün yağmurlarında yıkandım, ruhumu temizledim, bütün aurolarım genişledi, çakralarımı şarj ettim. " gibi cevaplar kıçınıza girecek iğnelerin adedini değiştirmez. *
evde yalnız oturuyorum. babamlar alışverişteler o sırada ve dışarda da bardaktan boşanırcasına yağıyor mübarek. hava biraz serin ama bir okadar da sıcak geliyor insana. camı pencereyi açtım ki evin içerisine o toprak kokusu dolsun, damlaların sesini taa içimde hissedeyim diye. yağmuru hissetmek için kolumu falan dışarı uzatıyorum nafile. ıslanmak istiyor bünye. akabinde babamlardan bir telefon geldi. " oğlum 15 dakika sonra evin önündeyiz, poşetler çok ağır yardıma inersin. "
telefonu kapatır kapatmaz aşağıya indim. üstümde sadece eşortman ve t-shirt vardı. 15 dakika yürüdüm durdum kendi kendime. ayakkabımı dersin, don mu dersin, cepteki telefon mu dersin, ıslanmayan tek bir noktam kalmadı. babam gelince ufak çaplı ağzıma s.çtı ama olsun. *
dediğimiz gibi kimi için ahmakça gelebilir ama benim için huzur alabileceğim nadir anlardandır. bu dediklerimi sadece benzeri tavırlar sergileyenler anlayabilir. *
bütün bu romantizm çağrışımlarının yanı sıra bir de yağmurdan beklenen saçlara iyi gelme özelliği vardır ki bu da insanların yağmur altında dolaşma sebeplerinden biri olabilir. saf ve gökyüzünden süzülerek gelen yağmur damlalarının saçlara çok iyi geldiği söylenir. günümüzde çamur ve asit yağmurlarından taşıtların boyalarının bile zarar gördüğünü düşünecek olursak faydadan çok zarar getirebilir.
ne hassas bünyeye sahipmiş sözlük yazarları sağanak şeklinde yağmayan yağmur altında 5dk yürümek hemen zatüre filan yaptı vay anasını sayın seyirciler bunu da gördük.
psikolojik açıdan düşünülürse yağmurda ıslanmak özgürlüğü ifade eder ve biraz özgürlük insanı rahatlatmaya yardımcı olur ve çok eğlenceli bi eylemdir kendini biraz daha fazla genç hisseden kişilerin en az bir kere yaptığı çılgınlıktır.