Türkiyenin ürettiği en kendine özgü sanatçılarından birisi. Kendini ifade biçimindeki iddia ve ısrar, çoğunlukla pop müziği bağlamında hep bir prototipi taklit etme zorunluluğuyla karıştırıldığı için yeteneksiz bulunan deha. Yıldız zaten yıldız, gerisi medya budalaları.
birkaç şarkısından dolayı sanatçı kişiliğine saygı duyduğum kadın. bugün gelmiş olduğu nokta müzikal açıdan trajedidir. nasıl insan on yıl önce türk pop tarihinin en iyi şarkılarını yaparken şimdi.... dedirtir.
yıldız tilbe'nin bir zamanlar yapmış olduğu şarkıları dinlemek yürek ister, cesaret hapı gerektirir, öyle herkes dinleyemez, dağıtır, savurur adamı.
halka kendisini zavallı ve masum olarak gösteren ve halk tarafından da bu şekilde kabul edilen, ağzı küfür dolu, madde bağımlısı, hiç de masum olmayan kadın.
bir röportajında bu kadar duygusal sözleri nasıl yazıyorsunuz sorusuna, ''bu dinlediklerinizin 10 katı duygusal sözler yazıyorum ama çöpe atıyorum'' diyerek neden kokainman olduğu az buçuk anlaşılan sanatçı.
savunmasız ve yalnız biri tam anlamıyla. bu yüzden de, mesleki hayatında herkes tarafından itilip kakılmakta, hor görülmekte, çıktığı programlarda hunharca rezil edilmektedir maalesef. bu kadının kendini savunamıyor oluşu, çoğu kişinin yaptığı gibi kıçını kalın enseli birine dayamamış oluşu, kurnazlıktan bir haber oluşu, destek çıkanı pek olmayışı, arkasına medyayı alamayışı kendisinin her şekilde rezil edilebileceği, günah keçisi ilan edilebileceği, dalga geçilip gülme malzemesi yapılabileceği anlamına gelmiyor yalnız.
o bu hayatı seçmiş, seçimlerinden başarısızlık yaşamış, bir şekilde bir sürü şeye bulaşmış. belli ki bu durumdan kendisi de pek memnun değil. bu yüzden bu kadına bu kadar yüklenmeyi "düşene bir tekme daha vurmak" olarak görmemek elde değil.
ibrahim tatlıses'in hakkında programa çıkmadan önce ekibime jilet aldırdı iddiasında bulunduğu insan. sabah sabah güldürmüştür.
ayrıca ses kayıtlarında ibrahim tatlıses'den beşi bir yerde ve çeşitli kıyafetler de istemiş.
kahramanı olduğu ibo show olayı türkiye'deki popüler magazinel kültürün(!) ve bohem yaşantısının ne kadar ucuz, ilkesiz ve basit olduğunu gözler önüne sermiştir.
--spoiler--
Sanki bunlar yetmez gibi pazar günü programa gelirken bizim ekibi arıyor ne istese beğenirsiniz? iki tane kilotlu çorap bir de permatik jilet! Sen nasıl sanatçısın arkadaş. Ayağına giyecek çorabında mı yok. Tabi ki vardır. Ama işte bunun adı aç gözlülük. Jileti de bize aldırttın ya, helal olsun!
--spoiler--
dogal ve içten biridir bence ve hakikaten ibo tarafından kurtarılması yağmurdan kaçarken doluya tutulmasıdır, pezevenklerde kalması onun için daha hayırlıdır! ölmezse şayet çıkmış ya da çıkacak albümünü alıp desteklemek lazımdır..
son olaylar için hakkında son derece sevindiğim kadın. sevindim yani yalan değil.
zira, 90 kuşağından olanlar yıldız'ın şarkılarını bilir. adamı dağlar, kalbe arka arkaya ateş ederdi bu kadının şarkıları.
ve biz, dağılırdık!
ne zaman ki idobay'a geçti altındaki idam sehpasını kendi eliyle itti bu kadın.
öldü oracıkta.
ve siz, eski haline bilmeyenler, can çekişirken "o", o ipin ucunda, bunu o garip iğrenç dansı sandınız!
umarım eskiye döner, kop gel günahlarından be yıldız! ( bu şarkının bile ağzına sıçtı mal herif)
o değil de, seni pezevenklerin elinden ben kurtardım diyen bi adamın çok değil, bundan 2 sene önce 18 yasinda kizlarla gezmek varken mitinge geldim diye de bir lafı da vardır ki hayatı sorgulatır adama!
ilk çıktığı yılalrdan bu yana gelişmesine bakıldığında, geriye doğru saydığı söylenebilecek, özellikle lirik yazma konusunda çok başarılı müzisyen sanatçı.
ilk albümündeki (bkz: delikanlım) düzenlemelere bakıyorum; vokaller, müzik-enstrüman uyumu, belki de 90'ların girişindeki o farklı bir bakış açısı... her haliyle mükemmel. en basitinden, şahsıma göre yıldız tilbe'nin en iyi en pop şarkılarından birisi olan sana değer. ve, 2008 senesinde çıkarmış olduğu, ismini bile bilmediğim albümünden, yine benzer düzenlemeye sahip olduğunu iddia edebileceğim bir kara güneş. ama vokaldaki içtenliğe tezat, kopukluklar, ne idüğü belli olmayan bet bir vokal; sanki burundan okuyormuşçasına ve arabesk bir şarkıymış gibi eş güdümlü düşünceyle harap edilen bir parça.
hülasa, zamanla arabeske kaymış, yorumunu, zannımca zamanında mükemmel olan vokalini de değiştirmiştir. 90'lardaki o sıcak parçalarını bir yapsın bak... sonucunu kendisi de görecektir.
gömleğinin bir kolunu darağacı belledim
....
bir ucu sen paslı makasın bir ucu bendim, sığ yüzüne kapattığım saçlarımı kestim
....
gün güneşten öncedir yüzün hepsinden önce, soy değiştir al beni giyin ruhunun üzerine
gibisinden sözler yazıp dumura uğratırken, birden kulun köpeğin olsam attığın lokmayla doysam, gibi rezil şeyler yazarak "ne oldu bu kadına" dediğim yine de eskilerini hala dinlediğim deli kadın.