kendisi bir saat boyunca bir göte zoom yapıp onu konuştursa yine de sıkılmadan izleyeceğim yönetmenlerdendir. harbi yönetmendir. lamı cimi yok. ölene kadar yapabildiği kadar film yapmasını arzuluyorum.
toplumsal ahlak ve yasalarla taşşak geçen samimi yönetmen.everything you always wanted to know about sex filminin "why do some women have trouble reaching orgasm?" bölümünde italyanlara kafa bulması süperdi.insanların seksi çoğu yönüyle hala aşamaması konusunda alerjisi vardır.
33 tane filmini izlememe, 6 tane kitabını okumama rağmen; (tekrar tekrar izliyor ve okuyorum) doyamadığım, entellektüel birikimine, mizah anlayışına, yeteneklerine hayran olduğum oyuncu; senaryo yazarı, aktör, stand-up'çı, oyun yazarı, öykücü ve müzisyendir. bu kadar sıfatın bir insanda toplanması gerçekten kıskanılası birşeydir.
woody allen ı ilk olarak populer filmlerinden annie hall la tanıdım. allen hakkında hiçbir fikrim olmadan izlediğim filmde, dikkatimi ilk olarak uzun ve insanı
içine çeken; yoğun, akıcı, özgün(eşine çok az rastalanan derecede, özellikle mizah anlayışındaki özgünlük), çok önemsiz gibi geçen ama üzerinde uzun süre tartışılabilecek, yer yer kompleksi diyaloglardı. bir filmde insanın tarzını bu kadar iyi yansıtabilmesi, beni onun hakkında daha fazla araştırmaya
itti. zamanla filmlerini, kitaplarını, hakkındaki makakaleleri takip etmeye başladım. bu evrede, woody allen ı bana yakın hissettiren en önemli şeylerden
biri de(eserleri dışında), ingmar bergman ve federico fellini(benim için çok özel yönetmenler) hakkındaki görüşleri, yazıları oldu.
filmleri "aynı tarz da farklı tatta" olarak değerlendirilebilir.senaristliğini, yönetmenliğini hatta oyunculuğunu (genelde) kendinin yaptığı filmleri,
genelde bir bucuk saati geçmeyen, insanı sıkmayan, insan(özellikle kadın-erkek) ilişkileri ve psikoljisi üzerine, toplumda hemen hemen her kesimi(özellikle orta sınıf ve entelektüek kesimi) çok iyi gözlemlenerek bize aktarılan filmlerdir. özellikle kendisinin canlandırdığı tiplemelerdeki, saplantılar(cinsellik, yaşlılık) ve komplekslerle ilgili değerlendirmeleri genel tarzını oluşturmuştur; dehasıyla, entellektüel birikimiyle ve mizah anlayışıyla bunları yoğurarak, benzersiz filmler yapmıştır.yinede yönetmen olarak woody allen ı; sanatsallık, kendine has kamera çekimleri vb. teknik konulardan; ziyade, söylemek istediğini eğlenceli biçimde, kendi tarzında nasıl söyleyebildiğini göze olarak değerlendirmek gerekir. yönetmen olarak alfred hithcock, jean luc godard vb ustaların sinemaya teknik katkıları ondan beklenmemelidir.
öykü yazılarında, kitaplarında; kelimlerle ifade edilemeyecek derecede yaratıcıdır.öykülerde, filmlere göre daha serbest olunabileceğinden, mizah anlayışının daha çok öne çıktığı ve absurdleştirdiği görülür ki bu , woody allen ı daha net tanımamızı sağlar. bu kitaplarına da farklı bir değer vermemizi
sağlar.(not:kitablarını bitirmemeye çalışarak okuyorum)
sonuçta woody allen ;benim gözümde de birçok sıfatın, yeteneğin üzerinde topladığı bir dahi(zeki demek bence haksızlık etmek olur) olarak nitelenebilir ve woody allen ın yeri bende hep farklı olacaktır.
kişisel arşivim:
(filmler)
* 1969 - take the money and run
* 1971 - bananas
* 1972 - play it again, sam
* 1972 - everything you always wanted to know about sex
* 1973 - sleeper
* 1975 - love and death
* 1977 - annie hall
* 1978 - interiors
* 1979 - manhattan
* 1980 - stardust memories
* 1982 - a midsummer night's sex comedy
* 1983 - zelig
* 1984 - broadway danny rose
* 1985 - the purple rose of cairo
* 1986 - hannah and her sisters
* 1987 - september
* 1987 - radio days
* 1988 - another woman
* 1989 - new york stories
* 1989 - crimes and misdemeanors
* 1990 - alice
* 1992 - shadows and fog
* 1992 - husbands and wives
* 1994 - bullets over broadway
* 1995 - mighty aphrodite
* 1997 - deconstructing harry
* 1997 - everyone says i love you
* 1998 - celebrity
* 2000 - small time crooks
* 2002 - hollywood ending
* 2005 - match point
* 2006 - scoop
* 2007 - cassandra's dream
(kitaplar)
* tanrı
* muzır etkiler
* sırf anarşi
* yan etkiler
* evet ama bir lokomotif bunu yapabilir mi bakalım
* manhattan
bütün filmlerine sahip olduğum, sıradışı, komik, enteletuel ve muhteşem zekaya sahip dahi. kadın-erkek ilişkileri ve seks hakkında o kadar özgün ve güzel düşünceleri vardır ki şaşar kalırız. sözlükte tanıtılırken yahudi olduğu özellikle belirtilmesine anlam veremediğim kişidir. ateisttir. aforizmaları ünlüdür. birkaç tanesini yazayım:
-sizce seks kötü bişey midir?
-doğru düzgün yapılmışsa evet... (take the money and run filminden)
-michael jackson fakir zenci bir erkek olarak doğdu, zengin beyaz bir kadın olarak ölecek...
-sanatçılardan sıradan bir ahlak anlayışı bekleyemezsiniz... (evlatlığıyla evlenmesi üzerine ahlak dersi verenlere cevabı)
"Everything You Always Wanted to Know About Sex But Were Afraid to Ask" adlı 1972 yapımı güzide filmiyle beni benden alan manyak. bazı insanlar diğerlerinin görüş açısına sahipdeğildir ya algılar farklı ya da çok gelişmiştir. woody allen, steven spielberg kadar bilinmese de ondan ve tüm diğerlerinden daha yaratıcı bir yönetmen senarist ve oyuncu olduğu gerçektir.
hayal gücüyle dünyanın sınırlarına karşı koyan bunu yaparken aynı zamanda keyfinden klarnet çalan aynı zamanda dünya hayatını kamera karşısına alan ve de espirileriyle insanları yaran ve ve vesairemsi bir canlı varlık.
Filmlerinden ziyade kitaplarının da çok başarılı olduğuna inandığım komedi gurusu.Filmlerini kendisini hep hipokondriyak.sex düşkünü,ezik,ve loser göstermesinde kendisine bir atıfta bulunan Mia Farrow gibi bir güzellikten vazgeçip çekik gözlü evlatlığıyla evlenen insan.
fimlerinde kadınlar konusunda hep şanssız olan karakterlere yer verir ve o rolleri kendi oynar.ama gerçek hayatta hep kazançlıdır."annie hall" ile kadın gerçeğini çözmüş ve tekrar düğümlemiştir.yakında fazla zekadan ölürse hiç şaşırmayacağım.
"ölümsüzlüğe yapıtlarımla değil,gerçekten ölmeyerek ulaşmak istiyorum"
"aşk, yanıttır.. ama yanıtı beklerken,, seks de gayet güzel sorular hazırlayabilir"
"sex yapmak briç oynamak gibidir, eger iyi bir partnere sahip degilseniz, kuvvetli bir eliniz olmak zorundadır."
"tanrı öldü. marx öldü. bende kendimi pek iyi hissetmiyorum"
sözleriyle dehasını defalarca kez göstermiş yönetmen, oyuncu, yazar, klanernetçi...