sürüş keyif çok kötü olan, sadece müşterinin ne istediğine odaklanıp ona cevap veren yani led far, dokunmatik ekran ve gaza basınca sanal bir gidiyor duygusu ile büyük bir müşteri kitlesi yaratmış, egzoz emisyonlarında büyük hile yapmış sıradan bir halk otomobili markası.
Gecen gun gozumun onunde bir kaza oldu. Araba 10 takla falan atti. Vay arkadas dedim. Demek ki bu kadar kolaymis ölmek. Adam gozumun onunde öldü dedim. Ama bi gorseniz kurtulma ihtimali yok dersiniz ya. Sonra adam hic yara almamış bir bicimde arabadan cikti. Pahali evet. Ama guzel araba. Hakkini vermis adamlar.
Bu firmaya niye ikinci sınıf araç deniyor anlamıyorum.
Teknikten çok anlamasam da satış model konularında arabalara karşı özel bir ilgim var. Kim çok satmış kim ödül almış kim pazarını büyütmüş.
Bu nedenle de yabancı oto dergilerini özellikle Internet üzerinden takip ederim; whatcar, Autoexpress, carbuyer, carwow gibi sitelere kafama estiğinde girer modellere dair değerlendirmelerini okurum.
Bütün bu dergilerin hemfikir olduğu konu volkswagen'ın gerek işçilik gerek teknoloji gerek konfor gerek sağlamlık bakımından her zaman rakiplerinin ötesinde, lüks araba segmentindeki markalarla (bmw, mercedes, jaguar, acura, infiniti) yarışabilecek özeliklerde arabalar ürettiği. Özellikle Golf ve Passat/ Jetta serileri birer aşk hikayesi bu dergilerin gözünde. Grubun elini attığı araba markası da ayağa kalkıp sınıfında liderliğe oynuyor. Yıllarca fiat'ın dandik arabalarıyla ispanya'yı araba mezarlığına döndüren seat'ın ve doğu blokuna ait olup zamanında parantez bacak unvanını alan skoda'nın durumu ortada.
Bütün o araba uzmanlarının göremediği ama yüce türk halkının gördüğü nedir merak ediyorum.
Son 7 kasa golfte suspansiyonu bile opsiyonlar veren firma kalkmış sınıfını tartışıyoruz ancak bizim memlekette muamele görür eşşek hoşaftan ne anlar sonucta.
alamancada halk arabası demektir. ama Türkiyede bu anlama pek uymaz. sadece zengin kesim binebilir ekonomik buhranda olduğumuz için ve ötv+ ötvnin kdvsi gibi meselelerden dolayı.
eğer bir volkswagen sahibi ile tanıştıysanız size en geç 10 dakika içerisinde kapısının ne kadar tok kapandığından bahseder. çünkü vw 30bin liralık arabaları 80bin liraya satarken onu bu özelliğin dayanılmaz cazibesi ile sikmiştir.
Genelde ford’un kalitesinden bihaber insanlar veya gençler tercih eder.
ikinci dünya savaşı öncesinde hitler'in bilgisi dahilinde kurulan otomobil markası volkswagen, günümüzde oldukça düz/banal tasarım çizgilerine sahip otomobiller üretmektedir.
müşterilerini 'kargo' olarak görür, gaye a noktasından b noktasına taşımaktır.
Sözde yeni polo’su 2012 bmw 1’in kopyasıdır, acaba bu tasarım için telif ödendi mi? *
(img:#1577654)
retro beetle ve arteon(ön tasarım hatları) harici spesifik tasarımı yoktur, şimdi bazı alıngan arkadaşlar alınacaklar, yalnız bu markanın bu ülkede prim yapmasının yegane sebebi, ikinci el değerini muhafaza etmesidir. b sütunu ile c sütunu arasında bir tasarım öğesi dahi yoktur. tasarım her ne kadar görece barındırsa da durum bu, üzgünüm.
şimdi konuya gelelim.
yazar arkadaşımın beyanına istinaden bir şeyler söyleme ihtiyacı hissettim,
iso'dan bahsedeyim,
'iso 9001(ınternational organization for standardization)bir kurumun hizmet verirken uyması gereken prensipler topluluğudur, 1. prensibi, hizmet, müşterinin ihtiyaçlarına karşılık vermelidir, siz otomobil alırken, hizmet satın alıyorsunuz, yani nihayetinde sizin distribütör ile olan tüm diyaloğunuz ' hizmet ' ile ilintili. otomobili vw'den hizmeti ise bayi'den almaktasınız öncelikle bunu belirtmeliyim.
kalitenin bir diğer öğesi ise, 'güvenirlik ve tekrarlanabilirlik' yani çalışanlar her müşteriye, her seferinde eşit şekilde prensip ve kurallar dizisini uyguluyorsa, o firma kalitelidir, güvenilirdir.
biz kurumdan içeriye girdiğimiz zaman o kurumun, des görevlisinden temizlik görevlisine, güvenlik görevlisinden satış temsilcisine, satış temsilcisinden satış müdürüne her biri bir bütünün parçası, eğer o çalışanlardan bir tanesi dahi, kurallar ve prensipler dizisine uymuyorsa, o kurum kalitesizdir. bunu ben söylemiyorum, iso söylüyor.'
tabiatı ile canını sıkan des görevlisinden ziyade 'bayi'
yerinde olsam, düşünmeden hukuk yolunu izlerdim.
geçmiş olsun.
ayrıca almanya için tablo bu şekilde, rica ediyorum insanları yanlış yönlendirmeyin.
ülkemizde ikinci el piyasasında en çok satan arabadır.
almanyada halk arabasıdır. memurun arabasıdır. zaten onlar audi ye hasta artık. bizde ise korkunç fiyatlar nedeniyle borç harç krediyle orta sınıf bir ikinci el vw alan kendini zengin sayıyor.
seat ve skodayı satın aldıktan sonra yüksek marka değerleriyle buluşturan firma. eskiden seat ya da skoda olsa burun kıvırırdın, lakin bunlar şimdi aynı segmentlerde ford ve toyota ile yarışıyorlar. bilgi sahibi olduğum türkiye pazarı için konuşuyorum tabii ki.
Bayağı memnun olduğum markadır. Golf modeli var bende. Sürüşü, yalıtımı ve malzeme kalitesi çok iyi. istanbulda yaklaşik 28 kuruş yakıyor. Aracım dizel otomatik. Hatchback olarak bu arabadan ötesini tanımıyorum. Bakım masrafları da az. Volkswagen'in özellikle almanya fabrikasında üretilen araçları çok iyi işçilik bakımından.