vladimir vladimiroviç mayakovski

entry105 galeri1
    30.
  1. kitlelerin kanını ısıtan bir insan.
    2 ...
  2. 29.
  3. Mayakovski'nin hayatı mütemadi bir kavga seyrinden ibarettir. Hayatlarında dövüşenlerin isimleri, ölümlerinden sonra da, sağ kalan düşmanlarıyla kavgada devam ederler... Mayakovski'nin arkada kalan ismi ve eserleri daha uzun seneler büyük inkılabın düşmanlarıyla çarpışacaktır...
    Mayakovski'nin şiiri ile benim şiirim arasında ortak olan şey, öncelikle, şiir ile nesir arasındaki kopukluğun aşılması; ikinci olarak çeşitli türler arasında kopukluğun aşılması; üçüncüsü, şiire siyasa dilinin getirilmesidir.
    Fakat biçimlerimiz farklıdır onunla. Mayakovski öğretmenimdir, fakat onun gibi yazmıyorum ben.
    Moskova'daki öğrenim döneminde ben de Mayakovski gibi bir tribün şairiydim. Şiirlerim bir nefesli çalgılar orkestası gibiydi. Topluluk önünde okuyordum onları.
    *
    2 ...
  4. 28.
  5. saat bir'i geçerken
    --

    Saat Bir'i geçti. Yatmış olmalısın
    Samanyolu, geceye doğru gümüş gibi akarken...
    Acelem yok; ışık hızıyla giden telgraflar varken
    Seni uyandırmak ya da rahatsız etmek için hiçbir sebebim yok.
    Ve, hayatın son bulduğunu söylediler.
    Aşk teknesi, günlük angaryalara çarparak parçalanırken.
    Şimdi Ben ve Sen dengiz. Ne gereği var o halde
    Karşılıklı yeminleri, acıları, yaraları eşitlemekle uğraşmanın.
    Nice diyarlar var dünyada sessiz ve sakin.
    Gökyüzünü yıldızların armağanıyla sarmalarken gece.
    Bu saatlerde, yıldızlardan biri işaret etmek için yükselir
    Asırları, tarihi ve tüm kainatı.

    (14 nisan 1930'da intihar etmeden önce yazdığı bir şiir. şair'in intihar notu bu şiirin orta kısmının biraz değiştirilmiş halidir)

    (çeviri konusundaki tavsiyelere açığım)

    (21 ağustos 07 güncellemesi ile yeniden, daha okunur hale getirdim. keyfi değişiklikler yaptım. şiir yetersiz çevirim nedeniyle zaten farklılaşmıştı, şimdi bambaşka bir hâl aldı.
    **
    orijinal hal: 03.12.2006 19:43
    bilmem kaçıncı gözden geçirme: 19.02.2007 11:04)
    2 ...
  6. 27.
  7. hayatı boyunca tek bir kadına aşık olmustur bir de moskovaya...
    0 ...
  8. 26.
  9. Duyuyor musunuz?
    Duyuyor musunuz bu at kisnemelerini?
    Duyuyor musunuz?
    Duyuyor musunuz otomobillerin ulumasini?
    Bunlar
    yikanmaya giden kentlilerdir Onun bereketinde.
    Bir insan batakligi tüm.
    Sürüklüyor beni kalabalik
    rastgele bir yere
    saskin, süklüm püklüm.
    Dizginlere asiliyorum bense,
    eteklere,
    etekliklere.

    Bu gördügüm de ne?
    Sen misin?
    Oraya mi götürüyorlar?
    Yalan, zindikça bir küfür!
    Gözümün bebegini kan bürümüstür
    kizil feneri gibi
    kerhanelerin.

    Niçin sen ama?
    Dur!
    bildigim daha tatli zevkler var!
    Ulu ormaninda kirpiklerin yok bir kimildama.
    Dur!
    Geçti gitti bile...
    Iste oralarda, basi baslar üstünde.

    Isildiyor kafatasi,
    bir kundura dense yeri,
    dazlak,
    piril piril cilali deri.
    Ancak
    son bogumu üstünde
    yüzük parmaginin
    üç pirlanta yaninda
    bir iki tüy var
    dikilmis.
    Yaklasiyor yosma, görüyorum.
    Egiliyor öpmek için elini.
    Dudaklari fisildiyor
    küçük tüyler arasinda
    birine 'küçük flütüm' deyip,
    birine 'küçük bulutum'
    üçüncüsüne de
    isitilmemis, ünlü bir ad vererek
    yaratmakta oldugum.

    Vladimir Vladimiroviç Mayakovski
    1 ...
  10. 25.
  11. su yasamda
    en kolay istir olmek
    asil guc olan
    yepyeni bir yasama
    baslamak

    dostu sergey yesenin intihari'nin ardinda bu dizeleri kullanmiş ama cok gecmeden kendi canina kiymiştir mayakovski. bir insanin bu satirlari yazip kendi canina kiymasi beni sasirtmistir.

    hiçliğin kendisini cekme gücünü duygusunu yasiyordu. dostlarindan ayrilmiş, şiir okumasini sağlayan gür sesinden yavas yavas yoksun kalmasinin acisini duymuş, yaşlanmaktan korkmaya başlamiş ve sevdiği kadindan, yani aktirist veronika polonskya'dan ayrilmanin boguntusuna dayanamiş ve dayanilmasi güc ve doyurulmasi olanaksiz bir yaşam acliğina düserek bir nisan günü cekti vurdu kendini.

    ama herseyini bitiren ve bitirmek için kendi biletini kesen adam intihar mektubunu yazar iken görkem içinde terkettiğini görüyoruz. belki de bu kendi yasami bombok oldugu için hiç olmazsa yasayanlara son kez bir lutufta bulunmaktir.

    bilemiyorum

    'dayanamayıp parçalandı işte sonunda
    acıları
    mutsuzlukları
    karşılıklı haksızlıkları
    hatırlamağa bile değmez:
    odesmis durumdayiz kahpe felekle.
    ve sizler mutlu olun
    yeter '

    elvedasi bile ona yakisir bir azametle ve metanettedir.

    delice yasama arzusuna ragmen göz yaşlari değil sadece buram buram huzun kokar,

    beni her zaman saşirtmiştir mayakovski.
    3 ...
  12. 24.
  13. Vladimir Vladimirovich Mayakovsky 20. yüzyılın başında fütürist akımın önde gelen temsilcisidir. Ünlü Rus şair 19 Temmuz 1893'te dogmuş ve 14 Nisan 1930'da intihar ederek yaşamına son vermiştir.
    1 ...
  14. 23.
  15. Şiirleri

    Pantolonlu Bulut
    Omurganın Flütü
    Lenin Destanı
    Yüz Elli Milyon

    Oyunları

    Trajedi - Vladimir Mayakovski
    Gizemli Güldürü
    Tahtakurusu
    Banyo
    Moskova yanıyor

    Kitapları

    Amerika'yı Keşfim
    0 ...
  16. 22.
  17. moskova aşığı bir şairdir haliyle. bir şiirinde geçen şu dizeleri hiç unutamam :
    Ben, Paris'te yaşayıp ölmek isterdim
    Moskova adında bir yer olmasaydı eğer...
    1 ...
  18. 21.
  19. kendi kendine oynadığı rus ruleti sonucu öldüğü rivayet edilen şair.
    0 ...
  20. 20.
  21. bir deniz seyahatinde gördüğü feneri, sorumluluk sahibi olarak niteleyip ondan etkilenince, arkadaşlarından kendisine rusça' da deniz feneri anlamına gelen mayak diye hitap edilmesini isteyen, adını da buradan alan, gürcü asıllı ünlü rus şair.
    0 ...
  22. 19.
  23. şiirleriyle maxim gorki yi ağlatan gürcistan doğumlu rus şair.
    1 ...
  24. 18.
  25. küçücük bir çocukken, ilk deniz yolculuğunda denizde gördüğü deniz feneri için " yolu aydınlatmak, doğru yönü göstermek; çok sorumluluk isteyen bir şey bu!" diyerek, zekasını ortaya koymuş olan ve lise çağlarında kendisine rusçada deniz feneri anlamına gelen mayak kelimesiyle hitap edilmesini isteyen dahi şairdir.
    2 ...
  26. 17.
  27. 16.
  28. nazım'ı en çok etkileyen şairdir. iyiki de etkilemiştir.
    2 ...
  29. 15.
  30. BEN DE ÖYLE

    Filo bile sonunda limana döner,
    tren soluk soluğa koşar gara doğru,
    Bense ondan daha hızlı koşmaktayım sana
    -çünkü seviyorum-
    budur beni çeken, sürükleyip götüren.
    Cimri şövalyesi Puşkin'in, iner
    bodrumunu karıştırıp seyretmeye.
    Ben de, sevgilim
    döner dolaşır gelirim sana.
    Taparım,
    benim için çarpan o yüreğe.
    Sevinçlisinizdir evinize dönerken.
    Atarsınız tıraş olurken, yıkanırken,
    kirini pasını vücudunuzun.
    Ben de aynı
    sevinçle dönerim sana-
    evime dönmüyor muyum
    sana doğru
    koşarken?
    Yeryüzü insanları toprak ananın koynuna dönerler sonunda.
    Hepimiz döneriz en son yuvaya.
    Ben de öyle,
    bir şey var
    beni sana çeken
    daha ayrılır ayrılmaz,
    birbirimizden uzaklaşır uzaklaşmaz.
    2 ...
  31. 14.
  32. 13.
  33. panolonlu bulut ve son mektup isimli mükemmel şiirlere sahip toplumcu ve evrensel bir şairdir. aynı zamanda rus devriminin de grafikerliğini yapmıştır. nazım'ın güçlü bir şekilde bu şairden etkilendiği söylenir.

    liliciğim'den:

    [..]

    Aşkından başka
    deniz yok bana,
    ve gözyaşları da
    bir erinç
    koparamıyor ondan.
    Yorgun fil
    sessizliği aradığında
    yatar
    kızgın kumlara saltanatla.
    Aşkından başka
    güneş yok bana.
    Ve bilmiyorum bile
    neredesin şimdi ve kiminle.

    [..]

    Ağzı hiçbir bıçağın
    bakışların kadar senin
    kesemez beni.
    Yarın unutacaksın
    seni taçlandırdığımı,
    ve yakıp tükettiğimi
    çiçeklenmiş bir ruhu
    aşkla.
    Ve uçarı günlerin fırtınalı karnavalı
    dağıtacak
    sayfalarını kitaplarımın.
    Sözlerimin kurumuş yaprakları mı
    durduracak seni
    çırpınan soluğuyla.
    Bırak hiç değilse
    son bir sevgi dalgası sereyim
    beni bırakıp giden adımlarının altına.
    4 ...
  34. 12.
  35. ben
    --

    Benim
    delik deşik ruhumun kaldırımında
    delilerin adımlan
    çetin sözlerin örüyor tabanlarını.
    Burada kentler
    asılmış
    ve bulut ilmeğinde
    donmuş
    kulelerin
    eğri boyunları -
    gidiyorum
    tek başıma ağlamaya,
    bir kavşağın
    çarmıhına gerilmiş
    kollukçular.

    (türkçe için tekrar düzenleme, 30.01.07)
    6 ...
  36. 11.
  37. Şair Sergey Yesenin 'in kendini öldürmesini kınayan Mayakovski 37 yaşında intihar ederek yaşamına son vermiştir.

    intiharı için yazdığı mektubunu şu dizeleriyle bitirir;

    "iş işten geçmiş ola
    derler ya hani
    günlük yaşamın akıntısına çarparak
    parçalandı
    aşk teknesi de.
    Yaşamaktan alacağım ne kaldı ki?
    Artık anımsamak boşuna
    acıları
    felaketleri,
    karşılıklı haksızlıkları.
    Sizler mutlu yaşayın yeter.

    (Çeviri : Sait Maden)
    4 ...
  38. 10.
  39. nazım'ın sovyetlere yolculuğu sırasında şiirleriyle karşılaşıp etkilendiği, merdiven gibi sıralanmış dizeleri gördükten sonra biçim yönüyle benimsediği şair.
    şiirle ilgili ve denemelerini içeren şiir nasıl yazılır, sevgilisine yazılmış mektuplardan oluşan lili brik'e mektuplar gibi kitapları da vardır.
    2 ...
  40. 9.
  41. son söz isimli şiirinde şöyle der ve onulmaz yareler açar;

    hayatın en hüzünlü anı,
    mevsimine kapıldığın kişinin
    bahçesinde açabilecek bir çiçek olmadığını
    anladığın andır...

    bırak, gitsin...
    bırak, git...
    12 ...
  42. 8.
  43. sol marşı (denizcilere)
    --

    Yürüyüş düzenine geçin şimdi!
    Yok artık yer laf dalaşına.
    Söylevciler, susun!
    Söz
    sizin
    mavzer arkadaş.
    Daha nice sürüyecek bizi
    Adem'le Havva'nın yürüdüğü yol.
    Lagar beygirini tarihin ahıra süreceğiz.
    Sol!
    Sol!
    Sol!
    Hey, mavi gömlekliler!
    Dalgalanın!
    Aşın okyanusları!
    Kıyıda
    demir atmış zırhlıların
    kaburgalan mı yoksa paslanmış ?!
    Hırlayıp
    saltanat tacıyla
    Britanya aslanı varsın ulusun.
    Komün yıkılmayacak.
    Sol!
    Sol!
    Sol!

    Orada
    acı dağlarını aşınca
    sonsuz bir güneş ülkesi var.
    Açlığın ardında,
    salgın denizinin ardında
    milyonuncu adımın mührünü vur!
    Kiralık bir çeteyle varsın kuşatsınlar,
    üzerine çelik sağanağı savrulsun, -
    itilaf devletleriyle olamaz Rusya.
    Sol!
    Sol!
    Sol!
    Işın söner mi kartal bakışında ?
    Biz özler miyiz eski zamanları ?
    Evrenin
    berkitin yakasında
    devrimin parmaklarını!
    Göğüsler ileri, başlar dik!
    Bayraklarınız gökyüzü dolusu!
    Hey, orada sağ basan da kim ?
    Sol!
    Sol!
    Sol!
    6 ...
  44. 7.
  45. MARŞIMIZ
    --

    isyanlar alanını inletin adımlarınızla!
    Yukarı, gururlu dizisi başların! Biz ikinci
    nuh tufanı taşkınlanyla dünyaların
    kentlerini yıkayacağız.

    Günlerin alaca öküzü.
    yılların kağnısı ağır. Tanrımız
    - koşu hızı. Yüreğimiz bizim
    davul.

    Bizim altınlarımızdan daha gökseli var mı? Bir
    kurşunun ağulu iğnesi mi devirecekmiş bizi ?
    Bizim pusatlarımız - şarkılarımızda Altınımız -
    çınıldayan seslerimiz bizim.

    Yeşilinle uzan, çayır, seril günlerin altlarına.
    Gökkuşağı, boyunduruğunu vur yılların uçan
    atlarına.

    Görüyor musunuz, yıldızlar göğü üzgün!
    Onsuz şarkılarımız bizim paslanır. Hey,
    Büyük Ayı! sen istemde bulun, bizi
    gökyüzüne diri alsınlar.

    Neşeye iç! Şarkını söyle!
    Damarlarında bahar taşkınları.
    Yüreğim, vur gürle! Göğsümüz -
    timbal bakırı.
    5 ...
  46. 6.
  47. DiNLEYiN !
    --

    Dinleyin!
    Madem yıldızları yakıyorlar -
    öyleyse - bu birisine gerekli mi ?
    öyleyse - biri diliyor mu, yıldızlar olsun ?
    öyleyse - biri inci mi addediyor bu tükürükleri ?
    Ve, yırtma paralana
    tipisinde günortası tozunun,
    sokuluyor Tanrıya,
    gecikmiş olmaktan korka korka,
    ağlıyor
    öpüyor onun damarlı elini,
    yalvarıyor -
    bir yıldız olsun diye mutlaka ! -
    yemin ediyor -
    kaldıramayacağına bu yıldızsıziık işkencesini!
    Ve sonra
    yürüyor tasalı,
    ama görünüşte sakin.
    Diyor ki birine:
    "E iyisin değil mi şimdi ?
    Korkmuyorsun ?
    Ha ?!"
    Dinleyin!
    Madem yıldızları
    yakıyorlar -
    öyleyse - bu birisine gerekli mi ?
    Öyleyse - zorunlu mu bu,
    her akşam
    yanması böyle
    damlar üzerinde bir yıldızın olsun?!
    9 ...
© 2025 uludağ sözlük