bugün

Hece ve durak bakımından denk ve kendi başına bir bütün olan uyaklı söz dizisi, manzume, şiir, koşuk.
kaynak: (bkz: tdk sözlüğü)

(bkz: nazım birimi)
(bkz: nazım türü)

ha, bir de bu var tabi:
(bkz: nazım hikmet ran)
nazım şiir gibi insan demektir. şiirle gerçeğin kesiştiği noktada; naif, olağanüstü, cazip, satırları ruhunuzu öpen bir şiirdir nazım. muhayyilenizi esir alan, göğe baktıran...
vatanını- milletini seven, sol görüşlü anne babaların erkek çocuklarına verebilecekleri bir erkek adıdır.
fazıl say'ın nazım hikmet şiirlerini notalara döktüğü şiir tadında bir albüm.
Vatanını canından çok seven ama ne yazikki ülkesi onu anlamayan şairimiz.
eşitlil özgürlük istediği için vatan haini sayılan ve gizlenerek idam edilmek istenilen bunu sonunca Sovyet Sosyalit Cumhuriyet Birliğine(SSCB) kaçan aydın kişidir.
bir fazıl say albümü.

1, uc selvi
2, aclarin gozbebekleri
3, kerem gibi
4, dizboyu karli bir gece
5, pazar
6, ben iceri dustugummden beri
7, yatar bursa kalesinde
8, hapisten ciktiktan sonra
9, kiz cocugu
10, hirosima
11, nereden gelip nereye gidiyoruz
12, vatan haini
13, sehitler
14, davet
15, memleketim
16, yasamaya dair
can dündar'ın, nazım hikmet'in hayatını anlattığı belgesel. cdsi ve kitabı da vardır bu belgeselin. hiç bir yerde olmayan görüntüleri, şiirleri, hapis hayatı, sovyetlerde yaşadıkları, hataları, başarıları, umutları, aşklarıyla her konuda nazım'ı anlatmış olması yönünden tercih sebebidir. nazım hikmet'in lenin'e olan tepkisini de anlatmaya cesaret etmiştir can dündar bu belgeselde.
sarı$ın bir kadındı adı kuğularda
zamansız elde edilmi$ özgürlüklerle
uzun uzun süslenirdi gece yatmadan

yıldızlara iyi bakan bir delikanlıdan
mektup beklerdi sanki gizli gizli
pencerelerinin kenarları kızıl atlastan

en yakı$ıklı sardunya ran

diye duymu$tu ba$ı kesik kısraktan ve
emekleyerek yakla$an sivri sakallı $eytan
örtünmüştü köpük köpük bir bulutun tozuyla

tozda yüz bin kürek gibi çarpan kabahat
karanlıkta akan bir yıldız gibi kayarak
aslında en uzak ve aslında en yakın hayale çarpacak

kadının saçları çakmak çakmak

dumanlı, eğri bir ayna
kırk dakka sonra $afak
tekrardaki mucize
kara paltosunun yakası ak ve sedef düğmeleri kocaman

bir kindar adam
olmasın sakın iki sol bacaklı partizan

kokaine $avkı vuruyor masalın an be an


küçük iskender..
can dündar 'ın 2005 yılında çıkan, nazım hikmet 'in 1950 'den sonraki hayatını anlattığı, belgeseli de olan kitaptır. nazım hikmet 'in bugüne kadar pek bilinmeyen fotoğraflarını içeren kitapta o dönemlerde yanında bulunan kişilerle yapılmış röportajlar da bulunmakta. kütüphanede gördüğüm gibi kaptığım bu kitabı soluksuz okuyup bitirmemek elde değil. her zaman okuduğum nazım şiirleri anılarla birleşince tüylerim kat be kat ürperdi. nazım hikmet vakfının öncülüğünde dündar 'a tarık akan ve kıymet coşkun 'un yardımlarının yanı sıra, belgeselin müzikleri fazıl say 'a, şiirlerin seslendirilmesi ise genco erkal 'a aittir.
--spoiler--

1953 'ün nisan ayında birgün ansızın nazım 'ın kalbi durdu.
hep korktuğu enfarktüs, onu peredelkino 'da, evde yakalamıştı.
bereket, yanında doktor galina vardı.
galina nazım 'ın hayatını kurtarmıştı. ama eski hayatına da son vermişti.
artık içki, sigara, kadın yoktu. düzenli yaşayacak, heyecanlanmayacak, üzülmeyecek, sevinmeyecekti.
işte o zaman yolun sonuna geldiğinde, kurtuluşu göremeden öleceğine inanmaya başladı.
.ve Vasiyetini yazı.

--spoiler--

(#3283525)
düzenleyen manasına geliyormuş.
Nazım diyorum çünkü o kadar insan o. kendini gormemen kendini yaşamaman cok zor onun yazdıklarında .
Hasret vardı ilk okudugumda nasıl dusunecegımı bilemedim. cunku herseyi zaten iliklerine kadar hissettirmişti.

Bu O'dur. Onun hasretidir.

Bütün yolculuk boyunca hasret ayrılmadı benden
gölgem gibi demiyorum
çünkü hasret yanımdaydı zifiri karanlıkta da
Ellerim ayaklarım gibi de değil
uykudayken yitirirsin elini ayağını
ben hasreti uykuda da yitirmiyordum
Bütün yolculuk boyunca hasret ayrılmadı benden
açlıktı, susuzluktu demiyorum
sıcakta soğuğu, soğukta sıcağı aramak gibi de değil
giderilmesi imkânsız bir şey
ne sevinç ne keder
şehirlerle bulutlarla türkülerle de ilgisiz
içimdeydi dışımdaydı
Bütün yolculuk boyunca hasret ayrılmadı benden
zaten elimde ne kaldı bu yolculuktan
hasretten gayrı