yapıtları vakti zamanında pek de ilgi görmemiş dolayısıyla yaşamını zor şartlar altında sürdürmüştür. acaba kendisi yıllar sonra her bir eserinin milyon dolarlık servetler olacağını tahmin etmiş miydi? karşıma geçip bana cevap veremeyeceği için ben kendi fikrimle yetinmek zorundayım:elbette ki, hayır. insanlar , sanatçıları anlayamıyor mu; yoksa değerleri öldükten sonra mı anlaşılıyor, henüz karar verebilmiş değilim. birçok kimse van gogh dendiğinde pek çıkaramasa da "kulağı kesik ressam" dendiğinde az çok herkesinde zihninde birşeyler beliriyor. ressamın, kulağını kesme nedeni için birçok farklı sebep gösterilse de çok genel olarak çok yakın bir ressam arkadaşı ile yaşadığı problem ilerisürülüyor. aynı zamanda psikolojik sorunlar yaşayan ressamın herhangi bir delilik anında bu eylemi gerçekleştirmiş olması da muhtemel. hastalığının tam olarak ne olduğu bugün halen hekimler tarafından tartışılsa da büyük bir çoğunluk şizofreni olduğu konusunda hemfikir.
hollandalı ressam. ressam paul gauguin ile arkadaşlığının bozulması üzerine sol kulağının bir kısmını kesmiş, giderek kötüleşen ruhsal hastalığı sonucunda kendini göğsünden vurarak intihar etmiştir. starry night isimli tablosu ünlü eserlerden benim en çok bildiğimdir:).
her gün bornova dolaylarındaki alfa romeo servisinin önünden 515'e binip manavkuyu'da inen adam. reankarnasyon geçirmiş ve izmir'e yerleşmiştir ünlü ressamdır kendisi... bu benzerliğin başka açıklaması yoktur.
theo'ya mektuplar kitabının da yazarıdır. boyalarını yemek gibi ilginç halleri vardı. zaten bilindiği üzere akıl hastanesine kaldırılmıştır ve ünlü starring night(yıldızl gece) tablosunu akıl hastanesinde yapmıştır.
hollandalı izlenimci ressam, ekspresyonizmin öncülerinden kabul edilir.
bazı resim ve eskizleri, dünyanın en tanınmış ve en pahalı eserleri arasında yer alır.
charles bukowski, aşağıdaki şiiriyle bu ressamı anlatmıştır ya da bu ressama anlatmıştır:
-working out-
van gogh kulağını kesip
bir
orospuya verdi
orospu
hunharca fırlattı
kulağı
sokağa tiksinerek.
van,
orospular
kulak
istemezler
para isterler
sanırım bu yüzden
muhteşem bir
ressamsın sen
başka
birşeyden
anlamadığından...
'' Tarlalara çıkar ve son tablosu Buğday Tarlasında Kargalar adlı son eserini yapar. Artık bu tablo onun yaşamla ölüm arasındaki çizgisidir. iki gün sonra karga vurmak bahanesiyle aynı yere gidip kendini hedef aldı. Ama kurşun hedefini bulamadı. Kanlar içinde sürünerek eve döndü.(27 Temmuz 1890.)Dostu Dr.Gachet tarafından yarası sarılır yatağına yatırılır. Kardeşine haber verilir.29 Temmuz 1890 gecesi ölür. '' *
deli ile dahi arasında ki ince çizginin tam ortasında duran kişidir. öyle bir duruş sergiler ki, bir kolu dahilik içerisinde diğeri ise delilik içerisindedir. dahi kolu sanat tarihini değiştirecek resimler yaratırken deli kolu önce kendini şamdanda kızartır ardından da kulağını keser. kendisi normal insanlardan anatomik olarak farklıdır. kalbi sol tarafta değil tam ortada bulunur. ne alaka diye sormayın yaptıkları bunu bize anlatır zaten. bir dahi gibi sevmiş, eserlerinde yaşatmıştır aşkını, bir deli gibi sevmiş kendinden bir parçayı somut olarak vermiştir sevdiğine....
tek merak ettiğim soru, ölümünü getiren tetiği dahi eli mi çekmiştir yoksa deli eli mi?
bir kıza aşıktır. artık dayanamıyıp kızı görmeye gider. fakat babası göstermez. o da kolunu şamdan'a tutmuş. eğer göztermesseniz kolumu çekmem demiş. acıdan bayılmıştır. ayıldığında kendini sokakta bulur.
--spoiler--
Güzelliğe değil, ressamlığa ruh ve felsefe kazandıran büyüleyici ressam Van Gogh harika eserler yaratabilmek için tual ve boya parasını dilencilik yaparak temin ediyordu. Metro pencerelerinde, yeraltı dehlizlerinde, kentin cadde ve sokaklarında uyurken, açlıktan kıvranırken sanatın iftiharı, kültürün sermayesi, insan mucizesi olan tablolar yapıyordu.
Peki, nerede bu tablolar? Anlamsız varlıklarına sahte bir mana katmak isteyen domuz suratlı zenginlerin köşklerinde ya da karılarının rekabet tutkusuyla para verip satın alınarak içinde para ve saçmalıktan başka bir şey olmayan şatafatlı salonlara asılmışlardır. Bunlara öyle dikkatli bakarlar ki sanki Beethoven'ın "Ayışığı Soneti"ni * ya da babalarının ruhuna okunan "Yasin"i dinlemekteler!
--spoiler-- Ali Şeriati - "insan" adlı eserinden...