bugün
- hangi sözlük yazarı ile uyumak isterdin12
- sözlüğe yeni gelen masum erkek9
- 13 yaşındaki kıza tecavüz eden 28 kişi21
- zall beceremiyorsan bırak git21
- en taşaklı kızların bizim sözlükte bulunması13
- 19 mayıs 2024 galatasaray fenerbahçe maçı21
- bugün hangi kadın yazara ne diksem12
- şort diken müzisyen motorcu uzun boylu yazar11
- icardi1905 ile jakuziye girmek10
- kahverengi gözlü olmanın hiç bir işe yaramaması10
- anın görüntüsü22
- kimsenin okumadığı sözlükte yazar olmak28
- ali koç12
- jose mourinho21
- günahların takımı galatasaray13
- her erkeğin unutamadığı bir kadın vardır9
- sözlük erkeklerinin bugünkü kombinleri9
- ayetullah hamaney'in mini etekli torunu21
- bir erkekle kız arkadaş olabilir mi sorunsalı8
- anneler günü18
- hayatınızda kaç kere reddedildiniz19
- erkekler seks yapamayacağı kadınla arkadaş olmaz15
- bik bik için diktiğim şort21
- toplu taşımalardaki müzisyen sorunsalı8
- üstteki yazar gözünde nasıl canlanıyor14
- icardi19058
- sözlük yazarlarının boy kilo ölçüleri9
- piknikçi grubun varoş olduğunu anlama yolları15
- doğum gününde hatırlanmamak13
- kızların mesajlara geç cevap vermesi16
- icardi1905'in sözlüğü bozması8
- elinin değdiği anı unutamıyorum 5 posta attım16
- en dindar özelliğiniz25
- serdar ortaç renault megane benzerliği8
- yorgun mermi10
- şizofreni11
- bacağa kramp girmesi10
- 2024 eurovision şarkı yarışması13
- erkeklerin sadakatsiz olması9
- türkiye den soğuma sebepleri11
- erkekler götünüze değil yaptığınız pastaya bakar15
- arkadaşlar sizce bu yüzük nasıl15
- eloande ile evlenip sözlüğü huzura kavuşturmak8
- uludağ sözlükte yazmanın hiçbir anlamı olmaması11
- fazla mastürbasyon yapan erkek9
- uludağ sözlük kapatılacak11
Birim zamanda meydana getirilen fayda.
o dönem üretiminden elde edilen çıktıların kullanılan girdilerle olan ilişkisidir.aynı zamanda verimlilik bir performans ölçütüdür.ama tek başına kullanılması yanlış sonuçlar verebilir.
verimlilik tembelliğin inceltilmiş haline denir!
işyerindeki verimliliği arttırmak için:
http://www.videospark.com/flv_player_w_controls/
http://www.videospark.com/flv_player_w_controls/
Uzun bir zaman öncesine dayanmıyor aslında. Tamam; tanrı Henry Ford'u, o seri imalatı; rahatsız Japon imparatorluğu da tam zamanında üretim sistemlerini yarattı. Ancak tüm dünyada şu on beş yirmi yıl öncesine kadar verimlilik sözcüğü literatürde bir kaç paragraf işgal etme rolünden kurtulamamıştı. Verimlilik bildiğiniz üzere sisteme verdiğiniz çıktının girdiye oranıdır.
Sistem şöyle bir şey :
______
girdi > |proses| > çıktı
| |______| |
| |
---geri besleme--|
Verimlilik insanı eşek gibi çalıştırma katsayısıdır. Çeşitli yöntemlerle üretim sistemini geliştirdiğiniz, bir kaç işçiyi kapı önüne koyduğunuz ve türlü teknolojik dalavereyle aynı sistemden daha fazla ürün aldığınız.
Fakat her neyse, yeni kapitalizm bir jargon yaratıyor kendisine. Yeni diyorum, aslında sürekli kendisini revize ettiğinden bu kelime pek karşılamıyor onu. Kapitalizm V.20 falan desem daha doğru olur belki. Bildiğimiz bir şeydir, rekabet ortamında maliyetleriyle başa çıkamayan büyük şirketler yatırımlarını emeğin daha ucuz olduğu ülkelere kaydırırlar. ironik bir şekilde bu teknoloji yoğun üretimden emek yoğun üretime gitmektir aslında. Batıda yapamadıkları, deneyemedikleri her türlü insan işletim sistemini burada deneyebilirler. insan maliyetinin sabit kalmak bir yana sürekli arttığı sistemde değişkenleri "denetleyebilmek" için (ki o değişken iki ayaklıdır) doğuya kayarlar. Çok zekidir bu haspalar, dünyada en iyi eğitimi almış, gözü açık tabir edilen kişilerle kontrol ederler uzaktaki yatırımlarını.
insan işletim sistemi nedir peki. Binbir türlü uyarıcının insanı aptallaştırdığı, insanların kendilerini en zeki saydığı yerlerde itinayla fiili livataya uğratıldığı bir çağda yaşıyoruz. insan faktörünü verimli hale getirmek o kadar kolay ki. Buna mesela "toplam" kalite sistemi derler. Toplam orada işletmenin bütün elemanlarını kapsadığı anlamına gelir. Orospu çocuklarının cebinden çıkan paraya göz kulak olmak da diyebilirsiniz buna. Şirket birilerine para kazandırdığımız, sömürüldüğümüz bir yerden otonom bir örgüte dönüşüvermiştir birden! Yeni çağın yöneticilik anlayışı insan temelli beyler, duyduk duymadık demeyin. En alt kademeden tutun da şirket müdürüne kadar herkes aynı yemekhanede yemek yer, herkes -ceo hariç- belirli bir kıdem sistemine dahildir. Bütün çalışanların öneride bulunma, toplantı talep etme, hatta nasıl daha iyi sömürülebileceklerini belirleme hakkı vardır. Hatta rahatsız Japon sistemlerinden bahsetmişik, sistemin daha fazla çıktı üretmesi, daha fazla kar etmesi bütün çalışanların omuzlarına yüklüdür artık. Eskiden her şey o kadar basitmiş ki, gıpta ediyorum. Ludizmi saygıyla anıyorum. işçilerin negatif bilincini gördükçe, çok değil 100 yıl önce sınıfdaşlarının parçaladığı makineyi şimdi üretken bakım adı altında gözü gibi baktığını, sendikanın üretim sisteminde "üretken" bir etken olarak tanımladığını, ağıl misali bölündükleri departmanlar arasında kanlı bıçaklı rekabet ettiklerini, aslında aynı pozisyonun daha görsel bir versiyonunda debelendiklerini düşündükçe yeni kapitalizmin manipülasyon gücüne şaşırmamak elde değil.
Dünyadaki hiçbir diktatörlük insanları kullanmakta kapitalizm kadar başarılı olamamış öyle görünüyor ki.
Her neyse, ne diyordum ben. Galiba uzmanlaşmayla ilgili bir yerlere gelmeye çalışıyordum. Sosyalist düşünürler uzmanlaşmayla gelen bireyin tek yönlü gelişimine karşı çıkmıyorlar mıydı. Bugün aksine her türlü bireysel gelişme teşvik ediliyor. Dil öğrenmek, sosyal aktivitelere katılmak, dünyayı dolaşmak, yeni bir eğitim almak. Asla yaşlanmayan ve yeni numaralar öğrenmekten bıkmayan bir it şu kapitalizm. Hayatımızın ırzına geçmeye razı ediyor bizi, zevk alıp almamak size kalmış.
Not: Elitist aritokratik terminatör, milleti eşek yapıp sonra da sucuk olur bunlardan demeye getiriyor yuh !
Sistem şöyle bir şey :
______
girdi > |proses| > çıktı
| |______| |
| |
---geri besleme--|
Verimlilik insanı eşek gibi çalıştırma katsayısıdır. Çeşitli yöntemlerle üretim sistemini geliştirdiğiniz, bir kaç işçiyi kapı önüne koyduğunuz ve türlü teknolojik dalavereyle aynı sistemden daha fazla ürün aldığınız.
Fakat her neyse, yeni kapitalizm bir jargon yaratıyor kendisine. Yeni diyorum, aslında sürekli kendisini revize ettiğinden bu kelime pek karşılamıyor onu. Kapitalizm V.20 falan desem daha doğru olur belki. Bildiğimiz bir şeydir, rekabet ortamında maliyetleriyle başa çıkamayan büyük şirketler yatırımlarını emeğin daha ucuz olduğu ülkelere kaydırırlar. ironik bir şekilde bu teknoloji yoğun üretimden emek yoğun üretime gitmektir aslında. Batıda yapamadıkları, deneyemedikleri her türlü insan işletim sistemini burada deneyebilirler. insan maliyetinin sabit kalmak bir yana sürekli arttığı sistemde değişkenleri "denetleyebilmek" için (ki o değişken iki ayaklıdır) doğuya kayarlar. Çok zekidir bu haspalar, dünyada en iyi eğitimi almış, gözü açık tabir edilen kişilerle kontrol ederler uzaktaki yatırımlarını.
insan işletim sistemi nedir peki. Binbir türlü uyarıcının insanı aptallaştırdığı, insanların kendilerini en zeki saydığı yerlerde itinayla fiili livataya uğratıldığı bir çağda yaşıyoruz. insan faktörünü verimli hale getirmek o kadar kolay ki. Buna mesela "toplam" kalite sistemi derler. Toplam orada işletmenin bütün elemanlarını kapsadığı anlamına gelir. Orospu çocuklarının cebinden çıkan paraya göz kulak olmak da diyebilirsiniz buna. Şirket birilerine para kazandırdığımız, sömürüldüğümüz bir yerden otonom bir örgüte dönüşüvermiştir birden! Yeni çağın yöneticilik anlayışı insan temelli beyler, duyduk duymadık demeyin. En alt kademeden tutun da şirket müdürüne kadar herkes aynı yemekhanede yemek yer, herkes -ceo hariç- belirli bir kıdem sistemine dahildir. Bütün çalışanların öneride bulunma, toplantı talep etme, hatta nasıl daha iyi sömürülebileceklerini belirleme hakkı vardır. Hatta rahatsız Japon sistemlerinden bahsetmişik, sistemin daha fazla çıktı üretmesi, daha fazla kar etmesi bütün çalışanların omuzlarına yüklüdür artık. Eskiden her şey o kadar basitmiş ki, gıpta ediyorum. Ludizmi saygıyla anıyorum. işçilerin negatif bilincini gördükçe, çok değil 100 yıl önce sınıfdaşlarının parçaladığı makineyi şimdi üretken bakım adı altında gözü gibi baktığını, sendikanın üretim sisteminde "üretken" bir etken olarak tanımladığını, ağıl misali bölündükleri departmanlar arasında kanlı bıçaklı rekabet ettiklerini, aslında aynı pozisyonun daha görsel bir versiyonunda debelendiklerini düşündükçe yeni kapitalizmin manipülasyon gücüne şaşırmamak elde değil.
Dünyadaki hiçbir diktatörlük insanları kullanmakta kapitalizm kadar başarılı olamamış öyle görünüyor ki.
Her neyse, ne diyordum ben. Galiba uzmanlaşmayla ilgili bir yerlere gelmeye çalışıyordum. Sosyalist düşünürler uzmanlaşmayla gelen bireyin tek yönlü gelişimine karşı çıkmıyorlar mıydı. Bugün aksine her türlü bireysel gelişme teşvik ediliyor. Dil öğrenmek, sosyal aktivitelere katılmak, dünyayı dolaşmak, yeni bir eğitim almak. Asla yaşlanmayan ve yeni numaralar öğrenmekten bıkmayan bir it şu kapitalizm. Hayatımızın ırzına geçmeye razı ediyor bizi, zevk alıp almamak size kalmış.
Not: Elitist aritokratik terminatör, milleti eşek yapıp sonra da sucuk olur bunlardan demeye getiriyor yuh !
(bkz: rantabilite) Bir firma veya bir plasman konusunun, yatırılmış sermayeye gelir sağlayabilme olanağı. Belirli bir süre içinde kullanılan sermaye ile aynı süre içinde elde edilen net kâr arasındaki oran.
Yapılan işten sağlanan faydadır. Her işte verimlilik üst seviyede olmayabilir. Kişinin ve ürünlerin birbiriyle doğru zamanda buluşması ile üretilme süreci verimliliği ortaya koyar.
Kapitalizmin yeniden yarattığı bir kavram. Az kaynak kullanımıyla en fazla çıktıya ulaşabilmektir.
sikik plazalarda ortaya çıktığını düşündüğüm sikik kelime. Verimli'nin isim hali verim zaten, verimlilik ne aq.
zamanını her ne pahasına olursa olsun korumakla başlar.
Gündemdeki Haberler
güncel Önemli Başlıklar