herkesin gözü önünde bulunan bir adet yirmi birinci yüzyıl gerçeğidir.
vatan severlik denilen garip kavram, artık miadını doldurmuştur, yerine insanları, vatanına göre ayırt etmeden hepsini beraber yüceltmesi gereken bir felsefe ve akım gelmelidir, aksi takdir de, dünya daha çok kana bulanacaktır ve çok daha fazla ölüm göreceğizdir, bu, kesin bir gerçektir.
haklı olan bir önerme diyelim.
yerine ne koyacağız. terör belası ile resmi-gayri resmi rakamlarla 400 milyar dolarlık bir değeri kaybetmişiz. bu rakamın işletme olarak reel getirisini hesap edin.
bu kayba neden olan insanların oturup, bu değerle bölge halkına neler yapılabilirdi? bu rakamlarla ülkeye neler kazandırılırdı? diye soruyorlarmı?
toplumsal sorumluluk varmı?
bir arada yaşama kültürü varmı?
yaşam hakkı kutsallığı anlayışı varmı?
evlatlarımıza nasıl bir gelecek hazırlıyoruz diyen varmı?
hayvanlarda bile bir kaideler manzumesi varken bizdeki vandalizm ile zaten vatanseverlilik yok. üretmek ve bir değer yaratmak amacında değiliz. yapıcı değil yıkıcıyız. bunun için despotizim ve katı kurallarla toplumsal yapıyı şekillendiriyoruz. hatalar yapıyoruz ama karşı görüşte olanlarda ortaya bir değer koyamıyor.
mutlak güce karşı çıkıyorsanız akla-ilme-ahlaka ve en önemlisi yaşam hakkına saygı göstererek bir değer ortaya koymalısınız. bir tezi ret etmek evet ama antitez sunmadan bunu yapamazsınız. başınızı kuma gömerek saklanmak gibi.