aşk acısı büyük bir ilham kaynağıdır. zira tüm akrostiş şiirlerimin hepsi bu acılardan mütevellit ileri gelmiştir. hatta yazdığım çoğu şiirleri sen yazmamışsın diyerek itham'da da bulunulmuş olsa da bile hepsi böğrümün ta dibinden çıkan nağmelerdir. gerek var mıdır? esasen yoktur. çoğu zaman değmiyor mirim, değmiyor.
her zaman özenilen kadınlardır fakat olayın aslı yazılan şiire, yazıya bağlıdır. çoğu kişi bu adamı nasıl üzmüşler ya falan diye söyleyebiliyor, yav bacım bi dur olay öyle değil ki, diyemiyorsun bazen. o kadınların yerinde olmak çoğu zaman güzel değildir. zaten tanınmış bir şair değilse genelde mutlu günlerinde yazılanları çok fazla kişi okumaz. hep gidiş, hep ayrılık şiirleri okunur başkaları tarafından. çok kadın tanıdım, her birinde yazdığım en güzel şiirleri, yazıları bıraktım. hepsi de haketmişti ama sonrasındaki üzüntülü zamanları kim hakeder diye düşünmeye bile değmez, ben haketmiştim. onların çok az suçu vardı. cümle kurabilen herkes kendini bitirir aslında. neyse. son olarak;
"şemsiyeler engel olabilir mi aşka?"
edit: ayrıca uğruna şiir yazmak kötü bir cümle. şiir yazarak bir şeyleri feda etmek anlamı çıkıyor.