osman sınav'ın ekim'de vizyona girmesi beklenen filmi. ushan çakır, kenan imirzalıoğlu'nun oğlunu canlandırmış. senaryo zaten mustafa kutlu'nun aynı adlı kitabından uyarlama. buraya kadar her şey çok güzel de tuğçe kazaz nedir arkadaş ya ? oyuncu mu yok amk memleketinde de bu kalasları izlemek zorunda kalıyoruz. zaten yetenekleri paçalarından akan bir dolu insan var tanıdığımız izlediğimiz, onları geçtim bir o kadar da bilmediğimiz tanımadığımız zehir gibi genç yetenekler var. tuğçe kazaz ne alaka lan ?
bu önyargı falan değil arkadaşım. bir insan oyuncudur ya da değildir. tuğçe kazaz oyuncu falan değil.
merakla beklediğim bu film biraz uzun metrajlı geldi sanırım bana, lakin adı üstünde "uzun hikaye" diye cevap verdim kendi kendime.
kitaptan filme uyarlamalar arasında oldukça başarılı bir yere sahip bence bu film. gerek oyunculuklarla, gerek çekildiği mekan ve ambiyans ile izleyiciye etkileyici bir görsel zevk yaşatmaktadır.
şunu da belirtmeden geçemeyeceğim; kenan'ın başrol oynaması çok doğru bir karar olmuş. sırf kenan'ı izlemek için bile gidilebilecek bir filmdir.
yiğit güralp'in senaryosunu yazdığı ve bundan mütevellit heyecanla ama aynı zamanda da iyi olacağından kati suretle şüphe duyulmadan beklenen film idi. filmin çekilmesine karar verildiği dönemde, ekim 2012'de gösterime gireceğini öğrendiğimde "nasıl beklenir şimdi o zamana kadar, çok var daha" deyip dururdum. derken bir de baktım ki filmin vizyona girme vakti gelmiş bile. burdan vardığım sonuç: zaman su gibi geçiyor azizim. her neyse, konumuza dönelim. yiğit güralp'in zekasına, kalemine, yüreğine olan güvenden ötürü, kötü bir iş çıkmayacağını ve hatta çok sağlam olacağını zaten biliyor idik. nitekim öyle de oldu. uzun hikaye, sıcacık, alabildiğine içten ve çok gerçekti. bulgaryalı sosyalist ali öyle güzel bir aşıktı ki, yer yer "böylesi var mıdır hayatta" dedirtti. mustafa'nın sevimliliği, ilk aşkı, babasının izinden gidişi.. hele de annesinin can çekişirken bile "uslu dur e mi, biz döncez" deyişi.. çok güzel ayrıntılar vardı be usta. sözün özü; bir işte yiğit güralp'in kelimeleri varsa, ordan kötü bir şey çıkmaz. çok özlemişiz hem onun kelimelerini, bu filmle de onu anlamış olduk iyice, sınav'dan sonra. emeği geçen herkesin eline, yiğit güralp'in de yüreğine, kalemine, ruhuna sağlık.
gülümsemenin bu kadar yakıştığı bir aktör var mıdır bilmiyorum ama üzerine üzerine gelen hayata ve insanlara verilebilecek en güzel cevabın bu olduğunu çok güzel anlatmış gülümsemesi ve bakışlarıyla. zevk alarak izlenir. iyi bir baba nasıl olunuru da arada sökersiniz.
Bugun bursa zafer plazada 9 seansi olmasina ragmen dolu salonda izledigim. Bursali hemserilerimi takdir etmemi saglayan film.
Filme gelince, kenan imirzaliogluna diyecek bisey yok adam turk sinemasina verilmis bir veli nimet bence. Oyunculuk mukemmel, karizma mukemmel. Ee filmin konusuda harika olunca ortaya unutulmayacak bir yapit cikmis.
Ote yandan, mustafanin ferideye asik oldugu kasabanin bursa cumalikizik olmasi ve filmde oynayan 2 tane figuran cocugun mahalle arkadasim olmasi ve filmde onlari gorunce dumur olmam baya acayip oldu. Hic soylemiyolarda pezevenkler ..
okuduğum entryler ve izlediğim salona bakınca ilginin gerçekten az olduğu harika bir osman sınav filmi. umarım ilgi giderek artar, zira hakikaten güzel bir film.
filmin çekildiği mekanlar, oyuncuların sıcaklığı, kötü adamların kötülüğü her şey mükemmeldi. bulgaryalı sosyalist ali koşullar ne olursa olsun hakkın, doğrunun yanında olan ve bu özelliğinden ötürü kök salamayan bir bireydir. üç kuruşluk bir geliri ve vagondan bozma bir evi olmasına rağmen onu hiç bir şekilde bırakmayan bir eşe sahiptir. o eşe bakınca, izlediğimin bir film olduğunu anlıyorum, zira gerçek hayatta o şartlarda böyle bir eşe sahip olmak imkansız. olsan zaten paranın, pulun, malın, mülkün bir değeri kalmıyor. tuğçe kazaz ve mustafa'nın son hali olan ushan çakır çok fazla hazetmediğim oyuncular olmasında mütevellit arada keşke bunlar yerine başka bir oyuncu oynasaydı dediğim oldu ama kenan abi yeter. gerisi teferruat.
filmine bayıldığım ve kitabını okumak için tutuştuğum hikayedir.
l yok
--spoiler--
sosyalist yazamazsın
solcu yazamazsın
lenin hiç yazamazsın
peki yazın bitince ali yi nasıl yazacaksın
a.i mi yazacaksın eşek gibi
--spoiler--
sosyalistliğe de yandan yandan göz kırpan film adalet ve umudu simgelemektedir.
cumartesi arkadaşımla sinemaya gitmeye karar verdik ama bu kararda parksite de buluşunca verildi hemen afişlerin önüne geçtik ben çanakkale çocukları filmi dedim arkadaşım uzun hikaye dedi kenan oynuyo süperdir falan dedi iyi tamam dedim aldık biletlerimizi geçtik salona. Salonda toplam 10 kişi vardı içimden heralde kötü bir film diye geçirdim. Fakat film ilerledikçe benim gözümde biriken yaşlarda artıyordu. Vay arkadaş komünist sosyalist dönemlerinde bir babanın ailesine sahip çıkarak her olayda adaletli eşikt düşünmesi bu kadar güzel anlatılamaz. Mutlaka gidip izlenilmesi gereken bir film. Yapımcısından kameracısına kadar aldıkları para kazandıkları gişe hasılatı helal olsun hepsine diyorum.
bu kadar abartılacak, yere göğe sığdırılamayacak ne var anlayamadığım idare eder üstü film. dozu yüksek övgülere aldanıp hayal kırıklığı yaşamayın. kötü değil.
insana 'ben ne için varım' ' hayatta önemli olan şey nedir' sorularına cevap veren sevginin hakikatını gösteren sinema filmidir şiddetle tavsiye ederim