bugün

Yillarca herkese anlatilmis hikayelerdir bunlar. Üniversiteye gelen ögrenci bunlari bir dinler, ögrenir. Bu efsaneler kisi hangi üniversitede ise oraya göre degistirilerek anlatilir. ya da ITÜ de geciyordur nedense. ya kendi üniversitendir ya da ITÜ´de olmustur.

bir örnek yazmak gerekirse:
Efendim ITÜ de ayni bölümde okuyan 3 ögrenci ayni evde kaliyorlarmis. Basarili cocuklarmis da, bunlar bir final gecesi icmisler ve sabah uyanamamislar. Sonra da hocaya gidip hocam arabanin lastigi patladi hepimiz yolda kaldik demisler. Bunun üzerine hoca bunlari sonradan tekrar sinava cagirmis. Bunlari anfinin 3 kösesine dagitmis. sinavda 3 soru varmis ilk ikisi bilgi sorusuymus ve %70 degeri olan 3. soru söyleymis : "arabanin hangi lastigi patladi?"
bunun üzerine tabii hepsi kalmis diye anlatilir.
esasında doğru olan bir olaydır ama okul ve kişiler yanlıştır. gerçeği şudur: odtü ve fizik bölümü öğretim elemanı olan erdal inönü!


--spoiler--
ITÜ'de (odtü olacak aslı) ayni bölümde okuyan 3 ögrenci ayni evde kaliyorlarmis. Basarili cocuklarmis da, bunlar bir final gecesi icmisler ve sabah uyanamamislar. Sonra da hocaya gidip hocam arabanin lastigi patladi hepimiz yolda kaldik demisler. Bunun üzerine hoca bunlari sonradan tekrar sinava cagirmis. Bunlari anfinin 3 kösesine dagitmis. sinavda 3 soru varmis ilk ikisi bilgi sorusuymus ve %70 degeri olan 3. soru söyleymis : "arabanin hangi lastigi patladi?"
--spoiler--

kaynak: erdal inönü'nün odtü anıları kitabından.
4. sınıflar hoca kılıgında çömez sınıflarına girip milletin ağzına zcıyomus. **
odtü inşaat bölümü öğrencilerinin betondan kayığı suda yüzüyomuş laan.
efsane :
efendim ITÜ fizik bölümünde bir profesör 2 ögrencisiyle arabada gidiyormus. TRT fm de klasik müzik caliyormus ve adam durup dururken cocuklara dönüp yanlis caldilar bir kuple demis. Tabii elemanlar hemen kopmuslar. fakat parcanin sonunda spiker bunu teyit etmis ve elemanlar dumur olmus
"risk nedir sorusuna?" boş kağıt verip "risk budur" diyen insan olmak isteyenlerin uydurduğu hayallerdir
efsane
ITÜ mimarlik bölümünde bir hoca sinavda yapilmasi dehset zor bir soru sormus. Millet saatlerce haril haril ciziyormus. Bir kiz kagidin ortasina bir belirgin nokta koyup vermis sinavi. Hoca bu ne demis, cevap : cizim 1/1.000.000 ölcekle yaptim
efsane:
bir ogrenci yurdunda odadaki ranzanin birinin ayak ucuna üst katlarda kalan bir elemanin büyütülmüs bir resmi asilmis. yurda yeni gelen bir cocuk da oraya yerlestirilmis. Cocuga bu arkadasi trafik kazasinda kaybettik anisini yasatiyoruz 40 i cikana kadar resmi durucak demisler. eleman da kabul etmis. tabii her gün göre göre ezberlemis resmi bir sekilde. sonra bir gece yarisi bu resimdeki tip gelip "an..i s..rim kalk yatagimdan" diye üstüne cullanmis cocugun. uyku sersemi girdigi soku maalesef atlatamamis cocuk.
efsane
ögrenci yurduna yeni gelmis bir elemani deli gibi icirmisler ve gece sizinca bir yumurta akini kicina boca etmisler. sabah cocuk uyanir ve bunun ne oldugunu sorar. odadakilerde cok sarhos olduklarini ve arkadasa istemsiz sekilde kaydiklarini anlatirlar. Cocugun kendini intahar ettigi söylenir.
efsane;
ankara üniversitesi matematik bölümünde arif sabuncuoğlu bir öğrenciyi 59la bırakmıştır*. öğrenciyi arkadaşları gaza getirip hocayla konuşmasını söyler. öğrenci de hocanın odasına gidip durumu anlatır. arif hoca öğrenciye biraz baktıktan sonra odada bulunan tahtayı silmesini ister. öğrenci tahtayı siler daha sonra hoca tahtaya sayı doğrusunu çizmesini ve 59 ile 60ın yerini göstermesini ister. öğrenci bunları yaptıktan sonra arif hoca sorar;
- 59 ile 60 arasında kaç sayı vardır?
öğrenci biraz sazanlık biraz da sözlü yapıldığını zannettiği için " sonsuz sayı var hocam" diye cevap verir.
Daha sonra arif hoca bombayı patlatır;
- sen benden sonsuzu istiyorsun yavrum, veremem ben bunu.
odtü felsefe bölümü sınavı tek sorudan oluşmaktadır ve soru why? dır.eli öpülesi öğrenci why not? diye cevaplar sanırım yine aynı öğrenci olsa gerek başka bir sınavdaki 'bana burada sandalye olmadığını ispatlayınız'sorusunu 'hangi sandalye diye cevaplayarak puanın alasını cebe indirir.
şirketler teklif ediyormuş olayı.
odtü'de geçtiği söylenir bir efsanedir.
odtü'de amfiler çift kapılıymış. bir gün proflardan biri arkalarda uyuklayan bir öğrenciyi açılsın hem biraz diyerekten "evladım yan sınıfa git sor bakalım fazla tebeşirleri var mı" deyip göndermiş. öğrenci yarı uyur yarı uyanık halde kapıdan çıkıp diğer kapıdan geri girmiş ve hocadan tebeşir istemiş. hoca da "biz de bir öğrenciyi tebeşir alması için gönderdik zaten. bizde de yok" demiş. öğrenci de tekrar diğer kapıdan gelerek "onlarda da yokmuş hocam" deyip yerine geçer. bütün sınıf dumur olmuştur. işin kötüsü ne öğrenci ne de öğretmen farkına varmış bu olayın *
(bkz: ters ayaklı keçi efsanesi)
Derse girmeden okulu bitiren varmış.
iktisat fakültesinde 1 erkeğe 8 kız düşüyormuş.
Bir efsane de tıpçılardan: Olay bir tıp fakültesinin anatomi dersinde geçiyor.
Okulun en iyi hocası, anatomi dersine ilk kez giren öğrencilerine; "Tıpta iki önemli şey vardır" demiş, "ilki, hiç bi şeyden iğrenmeyeceksiniz!"Bunu söyledikten sonra işaret parmağını önündeki kadavranın makatına sokmuş, şööyle bir karıştırıp çıkarttığı parmağını hop diye ağzına sokmuş ve emmiş. Ardından öğrencilerden de aynısını yapmalarını istemiş. Genç tıp öğrencileri, kızara bozara aynı şeyi teker teker yapmışlar. Bunun üzerine Hoca öğrencilerine dönüp; "ikinci önemli şey ise çok dikkatli
olmaktır" demiş ve eklemiş, "Mesela ben demin hastanın makatına işaret
parmağımı soktum ama orta parmağımı emdim!"
---
Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi'nde Hocanın biri sınavda, o günlerde devam etmekte olan bir davanın detaylarını vermiş ve sonucun ne olacağını sormuş. Tabii, bütün öğrenciler ha babam, de babam, sayfalarca yazmaya başlamışlar. Ama bir öğrenci kağıdını sınavın ilk dakikasında vermiş. Ve buna rağmen 100 almış. Öğrencinin yanıtı tek
cümleymiş: "Devam eden dava hakkında yorum yapılamaz.
efsaneye göre bir öğrenci sınava geç gelir ve büyük anfide bir yere kurulur, sınavını bitirir. tabi geç geldiğinden dolayı sınav kağıdını en son verir ve hoca bu kağıdı kabul etmez. bunun akabinde öğrenci bir türk vatandaşının zor durumlarda sarfetmeye alışık olduğu cümleyi söyleyiverir.

-sen benim kim olduğumu biliyor musun?
-hayır!

bunun akabinde öğrenci kağıdını diğer kağıtların arasına sokar va kaçar.**
efsaneye göre bilkentte hazırlık okuyan bir kız ögrenci sınava geç kalacagını düşünüp helikopterle gelmiş sınava. helikopoterin dogu kampüs çim alana iniş yaptıgı söyleniyor. (olabilitesi var gibi gözüküyor.) beklenir
lise öğrencilerinin, üniversite ortamında çok aktif bir cinsel yaşamları olacağı umudu.
istanbul üniversitesi siyasal bilgiler fakültesi'nde* bir kaç sene üst üste dersi geçemeyen kız öğrenci ile hoca arasında şöyle bir diyalog geçer:

kız öğrenci: hocam, geçmek için vermem mi lazım?
hoca*: versen de geçirmem.
Üniverstide psikopat öğrencini biri final de geçmesi gerekiyormuş. Sınava birgün kala sessizce hocanın yanına gidip bıçağı belinden çıkarmış. ''Hocam geçmem lazım bu dersten'' diyip bıçağı masanın üstüne koymuş. Bunu gören hoca belinden silahı çıkarıp''Çalış o zaman ''demiş.
(bkz: 15 dakka geçti ders düşer abi)
istatistik sınavında "risk nedir?" sorusuna, "risk budur" deyip boş kağıt vererek 100 alan öğrenci. aynı dersin finalinde tekrar aynı sorunun sorulması üzerine tekrar "risk budur" yazan öğrencinin "0" alması. hocanın "aynı risk iki kere alınmaz" cevabı. her üniversitede duymak mümkündür.
Bir felsefe hocası sınav günü sınıfa girer ve sandalyeyi masasının üstüne koyar. Sonra öğrencilerine 100 puanlık değerindeki soruyu sorar. "Bu sandalyenin burada olmadığını kanıtlayınız"
Sınav sonucunda sadece 1 öğrenci 100 alır. Cevabı ilginçtir. "Hangi sandalye?"