(bkz: anket lan bu)
beni içine almamış muhtıradır ayrıca. yani imzamı. yalnız, merkeziyetçi bir yalaka olarak kendimi gösterebilirim. artı bu şekil heyecanlı oyunlara da gerek yok bence. anket yapılsın bunun gibi falan eğlenelim işte. *
altına imza atanların, bahsi geçen istemlerin ne kadarını özümseyip özümseyemediği, ya da özümseyip özümseyemeyeceği merak konusu olandır. zira başlığın seyri içinde "bunlara tamam ama şu da olsun bu da yazsın" gibisinden entrylenmelerde olay biraz garip bir hal alıyor. zaten burası da garip bir ülke.
haddinden uzun bir muhtıradır. hazırlanırken benim gibi cahil zar zor okuyan sözlük yazarları düşünülmemiştir. ayrıca bu kadar yazarın kafa kafaya verip çıkartabileceği bir metin olmadığından bir kişi tarafından yazılan diğerleri tarafından da ben bilmem beyim bilir mantığı ile kabul edilen muhtıradır. ayrıca muhtırayı veren yazarlar arasında çok iyi yazarlar olsa da kendilerini adlandırdıkları felsefi siyasi yazarlar ne kadar itici ne kadar antipatik bir söylemdir. kısa zamanda cem uzanın image maker ları ile anlaşmalarını ve sözlüğe reklam vermelerini temenni ediyorum.
"ilk yazıyı" sözlüğün geçmişini fazla bilmemem ve sözlükte de fazla vakit geçirmemem sebebi ile iyi anlayabilmek için iki-üç defa okudum.
bir takım problemlerin varlığını görünce üzüldüm. olmasa daha güzel olur. lakin çözüm kısmına gelince katılmadığımı söylemek mecburiyetinde hissettim kendimi.
burası çok sayıda katılımcının birlikte yaşadığı bir sosyal ortam. böyle bir yerde yönetim kadrosunun değişmesi, mevcut sorunları çözebilir ancak muhakkak yeni sorunlar üretecektir. ayrıca yönetim kadrosunu tanımıyorum, problemlerin varlığını başta söylediğim sebeplerden ötürü kesin olarak bilemiyorum vs.
şu temsil meselesi çok ilgimi çekti. renk, ırk, inanç tasnifine göre temsil konusu biraz fazla iddialı olmuş gibi geldi bana. benim sözlükte yönetimden beklediğim şey, kimliğimi temsil etmesi değil, sözlük kurallarını objektif olarak uygulamasıdır.
kimlik ve kimliğin temsili meselesi bence gereksiz ve zararlı olur. o temsil mekanizmasını işletmeye başladığınız zaman burada hepsi bir birey olan yazarları sağcılar, solcular, islamcılar, komünistler olarak gruplandırmış olursunuz ki sözlüğe faydasından çok zararı dokunur.
bırakın farklı kimliklerden insanlar, aynı kurallara uyarak ve birey olarak kendilerini ifade yoluyla bu ortamı paylaşsınlar.
şahsım adına beni temsil etme yetkisini kusura bakmayın ama kimseye veremem. hele bunu bir sözlükte asla yapmam.
umarım samimi fikirlerim, "boşa kürek çekmeyin" anlamında dalgacı bir üslup olarak değerlendirilmez. ben sadece şerh düşmek istedim.
bununla beraber, sözlüğün ve yazarların problemlerinin ciddiye alınarak çözüm istenmesi, hataların gayet medeni ve tutarlı izahlarının yapılarak belirtilmesi, bunu yaparken şahsi sorunların değil de çoğunluğun problemlerinin ortaya konulması ve tasnif edilmesi takdire şayandır ve sözlük yönetiminin önerilen çözümleri beğenmese bile sayılan problemleri gidermek için özgün çözümler üretmesi gerekmektedir.
yazarların çoğunun okumaya bile üşendiği, başlığına bakarak "ben de iki zırvalayayım bu konu hakkında" tutumunda oldukları, altında imzası bulunan yazarları yok sayma eğiliminde oldukları görünen, yeter artık bir şeyler düzelsin isyanının kaleme alınmasıdır.
imzası bulunan yazarlardan pek çoğu moderasyon ya da diğer yazarlarla problem yaşamamıştır eminim. ama bana dokunmayan yılan bin yaşasın düşüncesiyle davranmak istememişlerdir belli ki. kendilerinin bir sorunu olmaması, bundan sonra da olmayacağının garantisi değildir. ne zaman benim başıma gelecek diye düşünmek yerine, fikirlerimizi başkalarıyla paylaştığımız bu platformun saygı çerçevesinde varlığını sürdürdüğü güvenini yaşamak istemekteyiz.
"sözlük formu hayatın ufak bir simulasyonu niteliğini taşır" görüşündeki zihniyetin, aslında fazla da mantıksız gözükmeyen uzun bir uyarı yazısı ve bilumum imzasıdır.
ancak ve ancak dilerdim ki bu tür yazılar ve düşünsel dışavurumlar, sanat, toplum, sosyoloji, psikoloji vesaire içerikli başlıklarda da görüksün. onların kafası kel kalmasın.
yazarların toplanıp, zuhahah adamlar kendilerini ne sanıyor diye gülmek yerine, acaba neden böyle bir yazı yazılmış diye sorması gereken uzun, okunaklı, imla kurallarına uygun yazı.
öncelikle bir konu net şekilde bilinmelidir ki, bu yazının altına yazan pek çok yazar, ya kendi sözlüğünde yazmakta, ya başka klon sözlüklerde yöneticilik yapmakta veya ekşi dahil pek çok sözlükte yazmaktadır. bu insanların bu yazı ile talep ettiği tek şey, adilce yönetilmek, sözlüğe girip eğlenebilmek veya hobi olarak yazmaktır.
sözlükte yazarlar kurallara uymakla mükellef, yönetim ise kuralların uyulabilirliğini sağlamak ve uyulmadığı zaman gerekli yaptırımları uygulamakla mükelleftir. biz yazarların istediği, yazarların kurallara uyması ve yönetim sırasında çifte standarta maruz kalınmamasıdır.
olay asla yönetime bir ayar vermek, balans ayarı düzenlemek, durun lan bu gecelik eğlencem bu olsun demek değildir. günde yüzlerce farklı insanın okuduğu bir platformun, daha nitelikli ve kaliteli olmasını istenmesidir. buraya imza atan yazanlar bu iş için ellerini taşın altına sokacağını bir nevi taahhüt etmiş bulunuyor nickleri ile. artık top başka yerlerde.
genellikle muhtıra yada darbe karşıtı yazarların altına imza attığı bildiri. söylem eylem farklılığı da diyebiliriz. insanların düşüncelerini savunup rahat edemediği bir yerde durması zaten anlamsızdır. girdiğim sivri entry lerin olumsuz oylar alması beni çok etkilememektedir, tepkiler olması gerektiği gibi verilmektedir. sonuç olarak burası bilgi ve fikir paylaşım platformudur. yazarları kısıtlayarak sözlüğün formatını belki kurtarabilirsiniz ama içeriğini de sığlaştırırsınız. kimse yazdıklarına gelen tepkiden rahatsız değilse bence sözlük misyonunu sürdürmekte ve geleceğini sağlam temeller üzerinde kurmaktadır. demek istdiğim şu ki sözlükte her ne kadar ayrı fikir ve düşünce varsa hoşgörü de o seviyede var. endişelenmek yerine yazmaya devam etmek en iyisi sanırım.
eşitlik konusunda ise yönetici arkadaşların iyi niyetli olduğuna inanıyorum.
sanılanın aksine bu bir baş kaldırı ya da moderasyona çamur atıp popüler olma çabası değildir. sözlüğümüzün daha temiz ve adil bir yer olması için pek çok sözlük yazarının (ki eğer imzalara dikkat ederseniz pek çoğu devamlı yazanlar. eğer hepsinin entry sayısını toplarsanız toplam entry sayısının yarısına yakın bir sayıya ulaşırsınız) sesini duyurma yöntemidir.
benim tam olarak katılmadığım muhtıradır. birincisi bu moderasyona yapılmış bir saygısızlıktır bence. öte yandan hem fikir özgürlüğünü savunan hem de diğer yandan insanların fikirlerini belirtmesiyle ilgili olan sol framedeki başlıklara bi kısıtlama getirilmesi (futbolla ilgili) gerektiğini savunan bir yazı. diğer yandan yazarların belli kontrollere tabi olmasını savunurken moderasyonun verdiği cezalara karşı çıkılmakta. bir de bir şey takıldı kafama, bi paragrafta yazarların faşist, komünist, pkk yandaşı gibi bölünmesine bozulmuşlar. iyide kişi yazılarıyla kendi ideolojisini belirtmekten gocunmuyorsa ona bunun söylenmesinden neden gocunsun ki? kimse kimseye durup dururken etiket vurmuyor, sadece yazılarından ortaya çıkan şeyleri söylüyor. bi de moderasyona her renkten adam istemişler. sankli moderasyon siyasi görüş ayrımı mı yapıyor? hiç sanmıyorum. bence gereksiz bir muhtıra, asıl bu tip davranışlar sözlükte ikilik çıkmasına neden olur diye düşünmekteyim.