Canım vatanım. Ülkem. Şu bayrağa bakıp da gururlanmayan siktirsin gitsin bu ülkeden. Can feda ona can feda. Siyasiler gelip geçici. ama bayrağımız ve vatanımız ebedi. Uğrunda can vermeye hazırım bayrağımın. Baktıkça huzur doluyorum.
Kendi kendine yetebilen ulkeymiş. Enerjiyi dışardan alıyorsun, teknolojiyi dışardan alıyosun, silahları dışardan alıyorsun, gıda bile dışardan aliyosun yani meyve, sebze ve et gibi önemli gıdaları. Daha halen kendi ayakları üzerinde duruyormuş. Borç yapmıyo diyemi?ki o da tonla yapıldı son senelerde benim bildiğim.
Bu ülkedeki insanlar demokrasiyi,adaleti kendi sağlamadı. Bu yüzdende sancı çekiyor. Dünyadaki en güçlü devletler bu hakları savaşarak elde etti. Bizim halkımıza hediye edildi bu değerler.
benliğini neredeyse kaybetmiş , gittikçe kendi öz örf ,adet ve kültürlerinden uzaklaşan, belkide ecdadının kemiklerini sızlatan ama bi o kadarda dünyaya korku salıp da farkında olmayan cahil insanların yaşadığı toprak parçasının ismisi.
kalitesizliğin, vasat altı olmanın resmen altın çağını yaşadığı ülkem. ne oldu, ne bitti bilmiyorum dostlar. bu yazacağım şey inanın bir kıskançlık sonucu oluşmuş bir metin değil. nefes alamaz oldum artık. her yerinden, her şeyinden kalitesizlik akıyor.
*milli takım oyuncuları desen hizipçi, çıkarcı, mafyavari, ağzından adamlık düşmeyen tiplerden oluşur.
*Sadece sıçmak,osurmak ve tokat atmaktan müteşekkil bir film yapılır. ve bu film yarım milyon kişi tarafından izlenir. yetmez ikincisi çekilir.
*ülkenin en çok dinlenen ve en ünlü şarkıcılarından biri, bir başkasının memelerini instagram'da ifşa eder.
* sosyal medya denen bok çukurunda, "fenomen" adı altında bir yığın kalitesiz kültürsüz konseptsiz embesil, oradan buradan çaldığı içeriklerle ufacık çocukları saçma sapan şeylere özendirir, tabiri caizse beyinlerini pelteleştirir, yahut abuk subuk şeylerle meşhur olur milyonları cebe indirir.
*bu embesillerden biri, evli bir medya patronundan çocuk peydahlamaktan başka hiçbir meziyeti olmayan birinin elinden ödül alır.
*kendi dilini doğru yazmaktan aciz sığırlar kitap çıkarır.
*hırsız, üstelik gaspçı olan bir serseri, sosyal medyada meşhur edilir. insanlar onla fotoğraf çektirmek için sıraya girer.
*dünyaca ünlü bir mankenle medyatik bir ilişkisi olan bir yaşam koçu, "bilim insanı" olduğunu iddia eder.
*tek olayı tost yapmak olan biri, internette meşhur olarak işlerini büyütünce, vodafone etkinliğine konuşmacı olarak çağırılır. ***
*kadına, hayvana şiddet alır başını yürür. sadece toplum baskısıyla harekete geçilir. yeterince haber olmazsa sümen altı edilir.
*sosyal medya'da paylaşmak için arabanın sürücü koltuğundan ayrılıp yan koltukta seyahat eden tipler bile türer.
*sağı solu ayırmaksızın, siyasi figürlerin fantastik beyanlarından bahsetmiyorum bile. hele ki içinde bulunduğumuz siyasi karışıklık apayrı bir konu. onu yazmaya kalksak destan yazmamız lazım.
ha diyecekseniz kıskanç herif, oturduğun yerden sen ne yaptın? bunu demezseniz olmaz çünkü. kalitesizliği eleştirmek için beyzadelerden ve prenseslerden izin almanız gerekir. iş öyle değil abi. sabahtan akşama kadar yazın aziz sancar, asuman özdağlar, ilber ortaylı, gökhan hotamışlıgil, feryal özel vs hakkında. ağzımı açarsam ağzıma verin, o kadar da net konuşuyorum. bunu böyle derken elbette yatıp kalkıp bilim konuşacak halimiz yok. eğlence de geyik de yapılacak elbet dibine kadar. ama demek istediğimi gayet iyi anladığınızı düşünüyorum. zamanında geyiğin dibi diye adlandırdığımız şahane pazar bile şu anki soytarılardan daha kaliteliydi. en azından sıçmak ve osurmak üzerine komiklik yapmıyorlardı. yani mevzu "uff bilim konuşun ya ben bilimi çok severim" değil kardeşler. mevzu seviyenin "sıçmak" düzeyine inmesi.
şimdi sana soruyorum tutkuyla sevdiğim yalnız ve güzel ülkem türkiye; ajdar anık'ın, recep bülbülses'in ne suçu vardı? zamanında bu adamlarla geçmediğiniz taşak kalmamıştı. hatta biri kameraların önünde dayak bile yedi. şu an nereye elinizi atsanız bir ajdar anık çıkıyor. neydi oğlum bu adamların günahı?
insanından ne kadar nefret ediyorsam; doğasını, iklimini, tarihi zenginliklerini o kadar sevdiğim ülke, ülkem.
4 mevsimin hala yaşanabildiği kaç ülke kaldı dünya üzerinde?
bazen diyorum ki, bütün bu çomar sürüsünü sürsünler yeniden orta asya'ya, buralarada mesela kanadalıları falan yerleştirsinler. bu kadar medeni bir halk orada götleri dona dona yaşayacağına, gelsinler burayı yeryüzündeki cennete çevirsinler.
HiÇ BiR VASFI OLMAYAN KERiM CAN DURMAZ MiLYONLUK KONSERLER VERiYOR DAHi ANLAMINDAKi DE'Yi AYIRAMAYAN LiSELi ÇAĞATAY AKMAN KiTAP CIKARIYOR SADECE ACUN ILICALININ ESi OLDUĞU iÇiN ŞEYMA SUBASI ÖDÜL VERiYOR ÜNi MEZUNU BiLE OLMAYAN FENOMENLER ORDA BURDA SÖYLESi YAPIYOR BiZ DE YILLARCA HAYVAN GiBi CALISIYORUZ YOK SINAVLAR YOK ÜNi YOK BiLMEM NE.
türkiye; ülkemiz,
türkiye; vatanımız,
türkiye; toprağımız,
türkiye; müslümanların son sağlam kalesi,
türkiye; aklı başında tek müslüman ülke,
türkiye; avrupa ülkelerine, abd'ye, ingiltere'ye ve dahi tüm yahudi tebaasına yenilmeyen, çökmeyen, boyun eğmeyen; onlara karşı susmayan, dahası onları uyaran, laf söyleyen, gerektiğinde laf sokan, fiziksel olarak harekete geçen tek müslüman ülke,
türkiye; iran gibi ikiyüzlü olmayan, (çoğu)arap ülkeleri gibi arkadan vurmayan; koşulsuz (millet olarak)garibana, düşmüşe, ezilene, zulüm görene yardımı sadece ve sadece allah rızası için yapan tek müslüman ülke,
türkiye; insanı dil, din, ırk ayırmadan sadece allah yaratığı olduğu için seven tek ülke,
türkiye; büyük değişim, gelişim, ilerleyiş geçiren örnek tek müslüman ülke,
türkiye; müslümanların gözünü açan(açmaya çalışan) tek ülke,
türkiye; avrupa'nın, abd'nin, ingiltere'nin, yahudi'nin; adeta dünyanın ipini ellerinde bulunduranların en büyük hedefi, ezeli-ebedi düşmanı güzel ülke,
vurgun için, dalavere için, belimizi kırmak için, eski güçsüz-ezik-her denileni yapan-denilmeyeni yapmayan-boynu bükük-her platformda silik türkiye'yi tekrardan hayata geçirmek için ellerinden geleni artlarına koymayan ülkelerin en büyük düşmanı türkiye.
bu günlerimize ve inşallah gelecek olan daha güzel günlere elhamdulillah.
1923-1947 var olmuş ülke. Ne yazık ki içine kabul ettiği bunca Kürt ve Arap yüzünden bunca yıl hiç gelişemedi. Onların çıkardığı sorunlardan başka bir şey konuşamaz olduk. Terörüydü, tecavüzüydü, soygunculuğuydu. Gelecekte büyük olasılıkla bu akılsızlık yüzünden Türkiye diye bir yer kalmayacak gibi.
Sürekli pompalanan vasıfsız ve kontrolsüz göç ile insan kalitesi yerlerde geziyor. artık neden edebiyat ve sanat hayatımız düşüşte, cevabı bu. Çünkü istanbul'da sanat yapacak adam ilhamını kaybediyor. Her yer aşiret gibi gezen Güneydoğulu kaynıyor.
Bu da hükümetin suçu. Anadolu'da yatırım olmazsa, saman-buğday ithaline kadar düşersek Büyükşehirlere göç artar. Bu da doğru değil. Önlem şart.