sol ile sağ arasında gidip gelen, statik bir konumu bulunmayan bakış açısıdır. zaman zaman, sol görüşün temeli olan konularda çizginin diğer tarafına geçtiği görülür. kimi zaman başörtüsü konusunda inanılması zor fikirleri savunur, kimi zaman da kara çarşaf giymiş birine rozet takmakla işi kurtardığını düşünür, tabi başka bir zaman da hakaretlere maruz bırakır, onlarca kamera önünde. bunun gibi pek çok konuda politikası işleri düğümlemek ve ilerleme kaydedilemez noktaya sürükleyerek siyaset yapmak üzerinedir. çözümden değil çözümsüzlükten yana bir görüntü çizer. tek çözümü iktidar değişikliğinde görür, halbuki ana muhalefet konumunda daha etkin bir politika izlemesi beklenmektedir. ne yazık ki güzel ülkemde insanların sol görüşü tanımlaması, bu kavramın akla ilk getirdiği parti ya da komünist tanımlaması arasında sıkışıp kalmıştır. bu iki kavramdan bağımsız bir sol olgusu oturtulamamıştır.
Deniz Gezmiş'i çok övmesi nedeniyle bir türlü güvenilemeyen dergidir. Neden Deniz Gezmiş? o dönem ki diğer öncülerin isimleri neden geçmemektedir. bunun dışında Atatürkçülüğü tartışılmaz bir dergidir.
ulusculuğu reddeder. Türk milliyetçisidir. Türk tipi nasyonel sosyalizmin güzel bir örneğidir. (dergi olan Türk solu).
işbirlikçilikle suçlanarak öncü gençlikten atılan gökçe fırat'ın önünde koştuğu, önlerine yallarını koyanları ısıran grubun, ordu göreve pankartını açarak darbe çığırtkanlığını yapan, "dayan saddam dayan ırak" şeklinde bir afişi ücretsiz olarak dağıtan bir dergidir. deniz gezmiş'in "türk solu" dergisini okurken çekilmiş bir fotoğrafını koyarak "ehe bakın biz denizlerin yolundayız" imajını vermeye çalışan ve ırkçı faşizmin öncülüğünü yapmaya çalışan ve şu an ne denizlerle ne de solla en ufak alakası olmayan bir dergi ve çevresine maalesef verilen addır. aklı başında bir çok öğretmen, doktor, avukat... bu dergiyi alıp okumuş ve burada yazılanların solla en ufak bir alakası olmadığını görmüşlerdir.
konu hakkında bilgisi olmada konuşan onlarca insana da sadece internet sitelerini bir kez gezmek yeterli olacaktır.
Genelde öğretmen, memur, doktor, avukat gibi orta sınıf meslek sahibi ailelerin çocukları arasından üyeleri olan siyasi gruptur. işin garibi, kendileri ait olmadıkları bir "sınıf" adına devrim yapmaya falan çalışırlar, bunların bir kısmı. Dverim falan olmayınca da, halkı aşağılarlar. "Bizim halktan adam olmaz" en çok kullandıkları deyimdir.
iyi de güzel kardeşim bu kıyıdaki kırmızı işaretlendirilmiş illerin( şu emperyalistlerin kürtlere sevr'i uygulattıkları alan) hemen hemen hepsi chp yönetimindedir. bu nasıl bir pancar turşusudur acep?
napalım ürüyorlar diye kürtlerin çükünü mü koparalım? fazla üremeden memnun değilsek -ki değiliz- hükümet bir nüfus planlaması yapar.
hadi onu da geçtik... diyor ki aklı selim insanlar: " Türkler, yemeklerine sahip çıkmalıdır. Türk' ün damak tadı, Kürt yemekleri ile yer değiştirmektedir. Türk' ü kebaba, lahmacuna mahkum eden anlayışla mücadele edilmelidir. Yemek, kültür savaşının bir parçasıdır. Mc Donaldslar ne kadar tehlikeli ise Kürt mutfağı da o kadar tehlikelidir. " arkadaşım siz deli misiniz? ben kendimi bildim bileli kebap severim, burger yediğimde amerikan, suşi yediğimde çekik gözlü falan olmam. zaten bir yemek insanı değişiriyorsa varsın değiştirsin. ayrıca ben hiç bir turistin turkish kebap yerine kurdish kebap falan dediğini de duymadım.
bu şekilde hastalıklı düşünen beyinler yetiştirerek bölgesel ayrımcılık yapıp iç savaş çıkarmak isteyen zihniyeti kınıyorum. kın.
son olarak, bu dergi sol ise ben de fenerbahçe taraftarıyım !
ya da boşver ya ölelim öldürelim. kürtle türk birbirinden alışveriş yapmasın iyice ayrışalım sonra millet şehirlerde birbirine girsin. Amerika yeni silahlarını satsın değil mi? onlara da yazık tabii. biz olmazsak kime satıcaklar patriotları falan...
bitmek üzeredir. apolitik görüşler giderek artmakta ve yurdum insanı güdülen koyun kıvamına gelmektedir. tamam. sağ sol kavgası olmasın, hoşgörü olsun ama fikir çatışması olsun. yok artık ama öyle şeyler. kaç genç bir araya gelip tartıştıklarında konu fikirler ve siyaset oluyor? her tarafı sarmış bir apolitiklik. sağ sola açılım yapıyor, sol sağa... kimin nerde durduğu belli değil. çalışkan, özverili, üretken ama belli bir görüşü olmayan yeni bir nesil yetişiyor. bazı kişiler yönetecek bu nesili, kendi kendilerini yönetemeyecekler. hep çalışkan ve üretken bir toplum olarak kalacaklar, ürettiklerini tüketerek, başkalarının amaçlarına hizmet ederek...
sağcılığı devletçiliğinden gelmeyen oluşumdur, ayrıca statükocu da değillerdir. sınıf çözümlemeleri içeren yazılarının bir başka bölümünde ağır faşizan söylemlerde bulunurlar. sağcılıkları da işte tam burdan kaynaklanır.
özellikle izmir kitap fuarında açtıkları standla ilgi çekerler bir tarafta atatürk posteri bir tarafta che ve bir tarafta da deniz gezmiş posterini asmışlardır birbirleri ile çok alakaları varmış gibi.
türk sağı çakarsa yerden kalkamayacak bir güruhtur, o yüzdendir ki sözlerini, laflarını bilerek konuşmalıdırlar, ölmüş adamın arkasından küfür etmemelilerdir * , ki bu uyarılarımı dikkate almalarının en büyük sebebi de, türk sağının saygısı olmalıdır, o 3 fidan diye ağladıkları kanı 5 para etmezlere bile küfür edilmiyor hala günümüzde. Ek olarak da "alperen ocakları bünyesindeki bazı sazanların hemen provakasyona gelmelerinden ötürü" bir takım manalar yüklenmiş bazı şeylere, ama kelamı edende bir düşünsün bakalım bu bünyeleri, bu zayıf anlarında kim provakasyona getiriyor ? 20-30 yıl önce de aynılarmış,bugün de aynılar, 20-30 yıl sonra da aynı olacaklar, maalesef.
bu toplumun medeniyet anlayışına ve kültürüne yabancı saplantılı bir ideoloji olan ulusalcılığın terör hareketlerine meşrutiyet kazandırmaya ve beyin yıkamaya çalışan aklı 68'lerde kalmışların yayın organı.
yerlerdedir, viranedir, bitiktir ama son seçimle birlikte kıpırdanma belirtileri göstermiştir. özellikle istanbul, izmir, antalya, aydın, eskişehir gibi illerde alınan sonuçlara bakılırsa doğru politikalarla zirveye gelmemesi için hiç bir sebep yoktur.
türk solu terimi bir saçmalıktır. zira solun enternasyonal anlayışına terstir. eğer anlatılmak istenen coğrafyanın sol hareketiyse türkiye solu denmesi gerektir.
aksi takdirde ortaya çıkan, nasyonalizm ve sosyalizmin çiftleşmesinden, bir ucubeden başka birşey değildir.
sosyalist hareket dünya çapındadır. emeğin ve emekçinin vatanı yoktur.
nevi şahsına münhasır dergidir. kendileri dışında kimseyi solcu görmemeleri bana islam tarihinde ki haricileri hatırlatır. türk oğlu türk kızını koru şeklindeki şebeklikleri hem chaveze hem nasıra selam çakmaları psikoloji biliminin ilgi alanına girip yeni bir hastalık tanımı olarak litaratüre girebilir.