türk eğitim sistemi

entry1269 galeri73
    547.
  1. bu sistemde bazı öğretmenler 1. sınıf çocuklarına sayfalarca ve her gün ödev vererek onları derslerden soğutuyorlar.
    verdikleri ödev de ödev olsa. çoğunluğu saçma sapan.
    bizim zamanımızda ödev en fazla 1 sayfa olurdu harfleri kelimeleri yazardık kitap okurduk o kadar. hepsi bir günde istenmezdi hem ödevler de anlamlı olurdu.
    sonrasında da sokağa çıkar oynardık.

    ama şimdi öyle değilki çocuk stresle okuldan geliyor. bütün gece o stresle ödevi yapmaya çalışıyor. günü dersle başlıyor dersle bitiyor ve bu her gün aynı tempoda devam ediyor.

    yazık günah el kadar çocuklar şimdiden dersten soğutuluyor bu çocukların geleceğini düşünemiyorum.
    4 ...
  2. 548.
  3. eğitimcilerden başka herkesin karıştığı -üzerinde oynama yaptığı- bir sistem.

    ulan bir sefer de bırakın şu işi hakikaten bilenler yapsın.. bıktık sizin ideolojik yaklaşımlarınızdan. türkiye cumhuriyeti'ne uygun bir eğitim sistemi yapılsın ama nerdee..
    5 ...
  4. 549.
  5. ender gelişen osasuna atakları gibidir.
    4 ...
  6. 550.
  7. eğitimciler hariç herkesin el attığı sistemdir.
    5 ...
  8. 551.
  9. 552.
  10. harf inkilabı ile çıkmaza girmiş, ismet inönü ve hasan ali yücel dönemi ile kökten yakılmıştır.
    0 ...
  11. 553.
  12. herkesi belli kalıplara sokmaya zorlayan, yaratıcılığı sıfıra indiren ve gittikçe kötüleşmeye devam eden sistem.
    1 ...
  13. 554.
  14. sürekli değişen eğitim sistemidir, lgs-oks-sbs evrimi ile öss-ygs-lys evrimini yaşayanlar bilir.

    Sistemi de surekli degismesinden kaynaklanir yoksa sistem denmez ona.
    0 ...
  15. 555.
  16. hani böyle kocaman hediye kutuları olur, iç içe konup paketlenmiştir. sen büyük bir heyecanla kağıdını yırtarsın, kutuları tek tek açar içinden çıkarırsın. son kutuya gelmişsindir sonunda, hevesle açar bakarsın emeğin de verdiği beklenti ile, içinden bir bok çıkmaz ya işte öyle bir şeydir türk eğitim sistemi. kutuları iç içe sokanın götüne o kutular girsin, ne diyelim.
    1 ...
  17. 556.
  18. suan 4+4+4 ile cokmus olan sistemdir.

    bir kere 5. sinif 2. kademe degildir olamaz onlarin sinif ogretmenlerine ihtiyaci var sadece branscilarla gelisimlerini saglayamiyorlar.

    sinifta kalma olmadigi icin her ogrenci nasil olsa gececegini biliyor ve ona gore davraniyor. su an 7. ve 8. siniflarda carpim tablosunu bilmeyen hatta okuma yazma dahi bilmeyen ogrenciler var.

    ogretmenin butun yetkileri elinden alindi, ogrenciye mahkum kilindi inisiyatif kullanamayan ogretmen yavas yavas egitimden soguyor ve soyutlaniyor.

    kimse bana yo turkiye gelisiyor, demokratiklesiyor falan demesin. turkiyede egitimin amina koyulmus af edersiniz. butun mudurler neredeyse badem biyiklilardan olusmaya basladi.

    sozde secmeli olan kuran-i kerim ve siyer dersleri cogu okulda zorla sectiriliyor. kesinlikle kitabimizin ve peygamberimizin hayatinin ogretilmesine karsi degilim ama bunu secmeli adi altinda zorla sectirmek pek uygun degil.

    sozun ozu turk egitim sistemi denen sistem aslinda boktan bir sistem. kaldi ki oyle bir sistem dahi yok. gunubirlik kararlar ve sacma sapan yandas politikalariyla olusturulan bir sey.
    1 ...
  19. 557.
  20. rezildir efendim rezildir. öğrencilerin ömrü stres dolu, sonunda kimisine hüsran, kimisine sevinç yaşatan, kimisini zeki, akıllı insan seviyesine yükseltirken kimisini yaramaz, tembel, işe yaramaz olarak gösterir.

    bunlardan daha önemlisi var ki o da şudur. başarılı olan öğrencide olamayan da genç yaşından dolayı farkında olmasa da hayatının en güzel yıllarını kaybetmiştir. 20-21 yaşına geldiğinde arkasına bakar ve hayata lanet eder, ona dayatılan doğruları yapmak uğruna kör edilmesine bakar. geçmişe baktığında koca bir emek vardır. belki sonunda başarılı olmuştur ama kendi isteği uğruna verilmemiş bir savaşta. o an anlar ki kendi yanlışlarını yapmaya korkanlar başkalarının doğrularını yaparlar ve bu durum bir süre onlara doğru gelir. genç yaşta hiç bitmeyecek sanılan bu ömrün 12-13 yılının yüzde 70 nin gereksiz bir eğitime harcandığını anlar, belki de iyi bir üniversiteye, liseye gitmek uğruna bıraktığı basketboluna, gitarına, kemanına... üzülür acaba devam etseydi daha mı iyi olurdu? . ya da ders çalışmak uğruna gitmediği sinemalara, arkadaş ortamlarına gitseydi hayatının sonuna kadar anlatacağı güzel bir anası daha olmaz mıydı?
    0 ...
  21. 558.
  22. klasikleşmiş bir tabir olsa da tam bir deneme tahtasıdır. çözüm değil problem üretir. yıllardır süregelen bu denemeciliğin sonucunda aslında tam olarak ortaya çıkamamış bir eğitim sistemidir. denemenin yanı sıra iktidar-eğitim sistemi ilişkisinin de olumsuz etkileri vardır. hangi iktidar gence neyi empoze etmek isterse bu eğitim sistemine yansır. bu iktidar-eğitim sistemi sadece türk eğitim sistemini değil tüm eğitim sistemlerini etkileyen bir durumdur. denemeciliğin yanında bilimcilikten uzak bir iktidarın mevcudiyetinde çok vahim sonuçlar doğurabilir.
    0 ...
  23. 559.
  24. aslında basit ama kesin çözüm ve hamlelerle istenilen verimi almak mümkün.
    ama sabır ve istek ön planda olmalı.

    şimdi okullar 08.05-17.00 olmalı.
    öğlene kadar temel dersler bitirilmeli.
    öğleden sonra gerek etüt gerek sosyal etkinliklerle desteklenmeli bu süreç.
    hem eğitim hem sosyal kurum haline getirilmeli okullar. çocuk okula bir şekilde çekilmeli.

    öğrencinin sıkılmaması ve keyif alması üzerine kurulmalı sitem.
    buna karşı çıkacak bir öğretmen yoktur herhalde.

    dershane olayı bitirilecekse bu şekilde kademe kademe halledilebilir.
    avrupa da nerede dershane olayı var.
    yok. gerek yok. okullar her şeyi karşılıyor.

    yeni yapılan okullara bakıyorum. spor salonu bile inşa etmekten aciziz.çok zor olmasa gerek.
    salon yap, atölye yap işte akla gelecek her şey.
    bak bakalım okula nasıl geliyor öğrenci.

    akıllı tahtaya tablete bu kadar para harcamaya da gerek yok. sistem gene aynı kaldığı sürece yol kat etmek zor.
    kömürü,sobası olmayan okullar varken tablet akıllı tahta bana lüks geliyor.

    hiç bunlara gerek yok. ya da bunlar yapılacak en son şey.
    öncelikle okulları iyileştirmeli eksikler giderilmeli. sosyal bir kurum haline getirmeliyiz okulları.
    0 ...
  25. 560.
  26. sistemsizlikler bütünüdür.şimdi up uzun bi entry gireceğim çünkü çok doldum bu konuda şimdiden uyarayım ağır eleştiri içeren bir entrydir yazacağım entry ama artık yazmak zorunda hissediyorum kendimi.ayrıca yaşım dolayısıyla sadece ak parti dönemi eleştirilecektir bu entryde ak gençlik üyeleri bi zahmet katlanacaklar bu dediklerime.

    öncelikle eğitim-öğretim nedir ? önce şunu tartışalım bakın öğretim demiyorum eğitim-öğretim diyorum.zira bizim eğitim-öğretim denen bi sistemimiz yok sadece öğretim amaçlı ezbercilik eğitim amaçlıda nasihat içeren tuhaf bir sistemimiz var.eğitimin 3 paydaşı vardır kendi açımdan öğrenci öğretmen ve toplum.11 yıllık iktidarlığı süresince defalarca sistemler değişti bakanlar değişti hatta kitap içerikleri değişti ama değişmeyen tek şey vardı büyük bir azimle daha kötü nasıl oluruzu aradılar.ben hatırlamıyorum ki ak parti döneminde bir bakan öğretmen olsun yada akademisyen olsun.hukukçu inşaatçı hertürlü adam bakan oldu da bir tane öğretmen bakan olamadı 11 yılda.önce ab dayatmasıyla 2005 program değişikliği yapıldı.kılavuza göre teoride süper bir program ama ya pratikte ? olmadı işte yemedi bizim buralarda yapılandırmacılık ? çünkü yapılan şey şuydu ben değiştirdim sizde süper olacaksınız ama öyle olmuyor sen murat 131 e uçak motoru takmaya çalıştın.alt yapısı olmayan hala birleştirilmiş sınıflarda ders işlenen okullarda özal dönemiyle öğretmen olan veterinerlerle ziraatçilerle iktisatçılarlamı eğitim yapılandırılacaktı ? sonra bunların ceremesi yetmezmiş gibi sbs belası açıldı çocukların başına 6. sınıfta dershaneye gitmek zorunda kaldılar.hani yapılandırmacıydı sistem hani süreç değerlendirecektik ? sen çocuğa sadece sonuç değerlendirmesi yap ama süreç değerlendirmesindeki verimi iste çocuktan olur mu olmaz.bi bakan geldi sbs getirdi diğeri geldi sbsyi götürdü teke indirdi.her gelen bir çizik attı sisteme.ve geldik 4+4+4 diye bişeye hani insanın aklı almıyor 1 günde eğitim sistemi değişti eğitim fakültelerine sormak yok, öğrencilere sormak yok,öğretmene zaten hak getire kimsenin kaale aldığı yok.sorsan dershaneyi çocuklar oyun oynasın diye kapadık e peki sormazlar mı sayın başbakan ozaman 66 aylık çocuğu neden zorla okula alıyorsun.olgunlaşma denen bir şey var pedagojide haberin var mı? bence yok.avrupada amerikada bu iş böyle böyle doğru ama ordaki sınıflarla burdaki sınıflar bir mi ? sen okula alırken çocukların olgunlaşma düzeylerini test ettin mi ? okula alma testi uyguladın mı ? oda yok.daha neleri saysam ki bir okuma-yazma öğretimimiz var evlere şenlik.ses temelli cümle yöntemiyle şimdiki çocuklar hızlı okuyamıyor.heceleyerek okuyor.somut işlem dönemindeki cocuğa soyuttan başlayıp okuma yazma öğretmek nedendir ? okuma yazmanın en üst düzey olduğu ingiltere de bile temel olarak dik harfler kullanılırken bizim çocuklarımız bitişik eğik yazıyor.kimse bana küçük kas gelişimi falan demesin kaç tane ilköğretim öğrencisi sokaktaki tabelayı haberlerdeki yazıları okuyamıyor.hayatta kullandığımız yazıyı okulda ikinci olarak öğretmek hatta önemsememek nedendir ? hep sorular hep sorunlar ama hep çözümszlük hep sistem değişimi.son olarak sözlük eğitim sistemi hiç bir şeye benzemez.tarlada yanlış yatırım 1 senelik hasat a futbolda yanlış transfer 1 sezona ekonomide yanlış adım bir döneme malolur.ama eğitimde bir yanlış bir nesli mahfeder.eğitim konusunda bir karar verirken bin kere düşünmek gerek.lakin devlet yönetmeyi koyun gütmek olarak gören sayın başbakan eğitimide olsada olur olmasada kanunda var diye gidilmesi görülmesi gereken bir zorunluluk olarak görecektir tabiki.ben demiyorum ki geçmişte durum daha iyiydi diye her gelen bi çelme taktı sisteme.önerim şudur eğitim partiler üstü bir şeydir ve bence ekonomiyle beraber bir ülkenin can damarıdır.seçim yatırımı olamaz.siyasetten tamamen çıkarılsın eğitim sistemi bakanlığı falan olmasın.özerk bir sistemi olsun.5 yıl boyunca ar-ge çalışmaları yapılsın mevcut duruma göre yaş yaş sınıf sınıf en ideal sistemler geliştirilsin.ne var yani 5 yıl masraf yaparsın 2 silah az alırsın.iddiadan aldığın vergiyi bile versen yeter.ama sonucunda düzgün bir sistemimiz olur.bu nesil değil ama bir sonraki bütün nesilleri kurtarırsın.ama bizde think-tank olayı yok ki varsa yoksa seçim varsa yoksa rant varsa yoksa günü kurtarma bitane adamda allah rızası için çıkıp bişey yapmaz.çünkü eğitim en önemli şeydir ama kimseninde umurunda değildir.sağlıcakla kalın...
    0 ...
  27. 561.
  28. 562.
  29. türk edebiyatı dersinde yazarların ve eserlerinin inciğine cıncığına kadar ezberletildiği dandik sistem. tey alla'm ya.
    0 ...
  30. 563.
  31. 5. sınıftayken sınıfta kurtuluş savaşını canlandırcaktık. öğretmenimiz tabi koyu kemalistti. sınıfın en çalışkanı atatürk olmuştu. yaramazlar da düşman askeri, ingiliz, italyan, fıransız, ermeniler olmuşlardı. bende yunan olmuştum. canlandırma şöyle oluyor sınıfın en çalışkanı yani atatürk. öğretmen masasında oturuyor. bizde sınıfın yaramazları olarak yani (yunan ingliz fıransız italyanlar, ermeniler) sınıfın çalışkanına saldırıyoruz. saldırmakta şöyle ona doğru koşuyoruz kolunu filan tutuyoruz. oda bizi tek hamlede atıyor. başımızda hoca var tabi fazla ellettirmiyor çalışkanı, biz düşman olarak hunharca saldırmak istiyoruz ama izin vermiyor tembelizya. neyse bu bizi süper güçlerini kullanarak başından atıyor. sonra bizde oturup ağlıyoz. mizansen böyle.

    işte ben ozaman atatürk'ü süpermen sanmıştım. ve tüm düşmandan nefret etmiştim. kendimden de nefret emiştim. atatürk olamadım yunan oldum diye. ve yaramaz olduğum için, çok konuştuğum için, çok güldüğüm için öğretmen beni tembel haylaz ilan etmişti anneme de şikayet etmişti. bu korkumdan milletin 10 dakikada yaptığı problemleri kafamdan 2 dakikada yapıp cevabı hocaya söyleyememiştim. çünkü bana inanmazdı. çünkü ben haylazdım yaramazdım, tembeldim ve ancak yunan askeri olabilirdim...
    0 ...
  32. 564.
  33. buradaki bir çok kişinin ezbere konuşmasına sebep olan sistem.
    0 ...
  34. 565.
  35. sorma!
    sorgulama!
    ezberle!
    itaat et!
    2 ...
  36. 566.
  37. yanlışlarla dolu olduğu doğru olan ama herkesin yanlışlıklarından yakınıp doğrularını bir türlü söyleyemdiği karmaşık yumak.istanbul trafiği gibidir.
    0 ...
  38. 567.
  39. 568.
  40. bu sistemi işe yarar hale getirmenin tek yolu devrimdir.

    eğitim sisteminin amacı eğitmektir. ezberletmek değildir. bu ülkedeki eğitim sistemi ise "açık oy gizli tasnif" meselesine benziyor. anlatıp, pratiğe dökmek yerine ezberletiyor ve pratiğe dökülmesi engelleniyor.

    peki bu sorun neyden kaynaklanıyor?

    şöyle anlatayım; hani matematik dersinin ortasında canı sıkılınca kalkıp "ya hocam bunlar ne işe yarayacak" diyen bir çocuk vardı bir zamanlar, hatırlar mısınız?

    bu çocuk bunu neden söylüyor, muhtemelen matematiğe ilgi duymadığı için. matematiğe ilgi duymayan çocuğa siz kalkıp türevleri, integralleri, kombinasyonu, permutasyonu anlatamazsınız. sikseniz anlamaz. çünkü sevmiyordur o dersi. çünkü anlamak istemez.

    şimdi, matematik dersi üzerinden gidersek, matematik dersinin bir "ezber" eşiği vardır. bu eşik esasında ortaokuldur. yani bu çocuğa ortaokula kadar öğretilen matematik, konsantrasyon problemi yaratmaz, çünkü basittir ve amele dahi olsa işine yarayacaktır. buna bağlı bir şey daha söyleyeyim, az önce bahsettiğim "bunlar ne işimize yarayacak" sorusu da %99.9 ortaokulda sorulur. hiçbir ilkokul çocuğu bu soruyu sormaz.

    her çocuğa "büyüyünce ne olacaksın" dediğinizde verdiği bir cevap vardır. bu cevap, aynı zamanda o çocuğun ilgi alanıdır. eğer çocuk, mühendis olmak istiyorsa o çocuğa dayarsın ortaokulda, lisede matematiği, "ya ama bunlar ne işimize yarayacak kiiii!?!?!?" dediği zaman bu sorunun cevabını vermek çok da zor olmaz.

    eğer mühendis olmak istemiyorsa, mesela tarihçi olmak istiyorsa matematik dersini kaldırırsın o çocuğun ders programından. gider kendi ilgi alanına giren dersleri verirsin. böylece hem çocuğun kafasını sikmemiş olursun, hem de çocuğa bir ideal kazandırmış olursun.

    aslına bakarsanız her çocuk idealisttir. her çocuğun hayalleri vardır. o çocuğu hayal kırıklığına uğratmadığınız sürece o hayallere zarar gelmez. işte eğitim sisteminin odaklanması gereken noktanın da "o ideallere ve/veya hayallere zarar gelmemesi" olması gerekiyor.

    şu soruyu da sorabilirsiniz şimdi; "ya çocuk astronot olacağım derse ne yapacağız?"
    tabii ki ilk etapta çocuğu hayal kırıklığına uğratmazsınız. çocuğu fiziğe yönlendirirsiniz ve bir süre sonra çocuk astronot olmasının imkansıza yakın olduğunu anlar. böyle olunca o çocuğu fiziğin uğraş alanına giren bir mesleğe yönlendirirsiniz.

    peki bütün bunlar için ne gerekiyor?

    daha fazla sınav veya daha az sınav değil, tam anlamıyla bir "devrim" ...

    didaktik kitaplar sobalarda odun olmasın diye, hiçbir çocuk hayal kırıklığına uğramasın diye, ezbere nesiller ülkeyi ele geçirmesin diye, tek yol devrim!

    hadi eyvallah.

    edit: kimseye işini öğretmiyorum. kendi penceremden gördüklerimi söylüyorum. kendi yaşadıklarımı söylüyorum. buna bağlı olarak odaklanılması gereken noktayı söylüyorum. detaylar zaten benim işim değil. işin detaylarına hakim olsam bunları sözlükten yazmazdım. ayrıca bu işin içindekiler de aynı sistemden yetiştikleri için bu işi düzeltebilecek kapasiteye sahip değiller. yıllardır gördüğümüz şey bu. zaten bütün bunları bu yüzden yazma ihtiyacı hissettim.
    1 ...
  41. 569.
  42. yıllardır yerlerde sürünen eğitim sistemidir.
    0 ...
  43. 570.
  44. ezberci sistemden, avrupa'dan, amerika'dan uydurduğu hayali sistemlerle kurtulmaya çalışan, ancak toplum ilgi ve yapısına uyduramadıklarından hep yerinde sayan hatta geriye giden sistem. son zamanlarda da ideolojilerin kurbanı oluyor.

    ezber sistemi en çok şikayet edilendir. ama her zaman ezberci sistemin ilahı olan dershaneler okuldan daha çok tercih edilir.

    çünkü çocuk okulda "yha bunlar ne işimize yarayacak" diye sorar, dershanede sormaz.
    0 ...
  45. 571.
© 2025 uludağ sözlük