bence çok izlenmeyi kaliteli olarak yapmaya çalışmamalarından kaynaklanmaktadır. kafalarda çok izlenmeye giden her yol mübahtır gibisinden bir düşünce var galiba.
gerçekçilikten uzak olmasıdır. illaki bir mafya, silah olacak dizide. yoksa tutmaz diye bir endişe var sanırım.
he bir de kokoş dizi oyuncuları evlerinde de öyle mi sabahlıyorlar bilmiyorum ama uyuyor haspam suratında bir kilo makyaj. gözler rimelli, eyelinerli, dudaklar ruj, yanaklar fondotenli vs. sanki düğüne gidecek de bebesini uyutmak için yanına kıvrılıvermiş anne.
Bu işe yıllarını vermiş yönetmenler,yapımcılar,senaristler de farkında ne boktan diziler hazırladıklarının. Fakat ellerindeki oyuncular da belli, izleyiciler de. Kısacası öyle beyne böyle hizmet*
konuyla ilgili teknik bilgim sıfır olsa da, bu coğrafyada yetişmiş biri olarak tabi ki yorum yapacağım. bana göre temel sorun özensiz olmak ve orijinal yapım için emek vermemektir. daha önce alkışlandığı bilinen benzer konular, benzer olaylar düzenli bir döngü içerisinde tekrar tekrar servis edilmektedir. "halk bunu istiyor" motivasyonuyla yola çıkılınca diğer ayrıntılara zaman kalmıyordur belki de.
toplumun bizzat kendisinin birbirine çok benzer hayatlar yaşaması ve hayal gücü kapasitesi ile alakalı olan mevzudur. dizilere dikkat edersek hepsinde kadın erkek ilişkisi var ancak bildiğimiz ilişkilerden değil sürekli ya kız erkeği ya erkek kızı ayartmanın derdinde. arada sürekli bir kadın veya adam var bu ikisinin arasını bozmaya çalışan ve ikisinden birine aşık olan. bizde de böyle değil mi genelde topluma bakın hep başkalarının sevgilisini kovalayan tipler var etrafımızda..
sürekli zenginlik empoze edilmeye çalışılıyor ya erkek ana karakter ya kadın ana karakter çok zengin tipleri de ona göre tabi bakımlılar genel kültürleri yüksek. hep toplumun genel yaşayışı veya hayalleri işte bunlar. bir çoğumuzun çok parası yok bir çoğumuzun fiziği ortalama ve hep bunları özendiriyorlar. canları sıkılınca uçağa atlayıp parise falan kaçıyorlar ilişkileri hep rahatlık içerisinde yaşanıyor. konular hep bunlar üzerine dönünce elbette bir bilim kurgu olsun fantastik olaylar olsun böyle diziler çekilemez ki..
Ben bi süre sonra bayağılaşmasına sinir oluyorum. Ilk başta heyecanla başlayan güzel ve eğlenceli senaryolar yazan senarist bi süre sonra olayı tamamen entrikaya bağlıyor. Bi tepkiyi iki saat müzik eşliğinde yavaş yavaş veriyor. Oda haklı tabi. Diziler 2 saat olunca adamlar ne yapsın.
Sonra oyuncularada sinirleniyorum. Ilk başta heyecanla, gözleri parlayarak, özen göstererek oynayan oyuncular bi süreden sonra birbirlerine alistiklari için saniyorum daha ozensiz oyunculuk sergiliyorlar. Onlarda haklı tabi.Diziler 2 saat olunca adamlar ne yapsın.
Kimse dizilere şuç atmasın kaliteli diziler için kaliteli kitle lazım. insanlar uyuşturulmuş olmak için böyle dizileri izliyor. Dizilerde halka istediğini veriyor.
1) senede her biri 2,5 saat olan 40 bölüm yayınlamaları
2) bu kadar uzun yapmalarına rağmen her türlü masraftan kaçınmaları
3) iyilerin çok iyi kötülerin çok kötü olması
4) aşk ilişkileri ile çok zaman kaybedilmesi
Yansıtılan kadın profillerinin ucuz olması. Kız gurubu var ve hepsinin tek sohbeti erkek dedikodu süs püs ve plan proje ile voltran oluşturup insanları kandırmak.
iyi film vardır, kötü film vardır. konusu zenginler olan film, konusu fakirler olan film, konusu aşk olan film, konusu artık baymış film yoktur. iyi film ise konusu ne olursa olsun iyidir, kötü film ise konusu ne olursa olsun kötüdür. bu da sanattır, sanatçının ustalığı ve zekası ile ilgilidir. yaratıcı olduğu sürece sanatçı belki de en bilindik, en göz önündeki basit konudan bambaşka bir tat ve lezzet keşfedebilir.