amaç islamı kendi el verdigince yaşayacak insan varsa (başka amaçlar içermeksizin;irtica gibi) sofra bezide örtse kafasına size noluyor dedirtecek cümle. mini etek giyenlere,yahut darabidar pantolon giyipte heryanından et fışkırılmış insanlara imrenerek bakılıyorda hala neden başortü eşarp,sofra bezi gibi başlıklar açılır amaç nedir?islamı yaşamayan varsa yaşamasın. neden bagırma ihtiyacı duyuluyorki acep.başortüsü sofrabezi vs vs...hoşgörü dinininde (islam'ın bilmeyenler için anti paranteze aldım)hoşgörüsünün içine edilmeyi hedef seçin.ne kadar on ikiden vurulacak hedefiniz merak konusu...
Gözlemlediğim odur ki, korkutan tülbent değil, türban. Niye, çünkü, derin belleğimizdeki hayırhah kadının uzantısı tülbent. Döner yara sarar, döner kırık kol bağlar, döner sancılı başı sıkar, döner yoğurt süzer, döner hamur teknesini örter, döner bebeyi haşerattan korur, hastanın terini siler, yavukluya armağan olur, hasreti iyileştirir. Nurani yüzleri çevrelerken anılır; sabun kokusu, kekik ıtırı, kadın şefkati, ana kucağı çağrıştırır. Türban öyle değil. Çünkü, türban, islâmi tesettüre ilişkin en katı (dilerseniz, en erkeksi) yorumun benimsendiğinin ilânı hüviyetindedir; ve dolayısıyla, kadına ilişkin tüm diğer yorum ve kuralların da kabullenildiğini ima eder. Bunların arasında kötülük, fitne ve uğursuzluk kaynağı olmamızdan başka, dinen ve aklen dûn (eksik) yaratıldığımız, namazı bozan köpekler ve eşeklerle bir tutulduğumuz şeklinde, eşrefi mahlûkat olmaktan gelen haysiyetimizi rencide eden yorumlar vardır. Türban, bu yorumların zımnen kabulü olarak görüldüğü için korkutur.
baş örtüsü anneannemin taktığı, anadolu kadınının taktığı örtüdür. kadınlarımız 2 kılın hesabını yapmadan takarlar.
türban ise rahibe kıyafetleri gibi önce kafaya bone gibi saçma sapan şeyler takıldıktan sonra takılır, din ile alakası yoktur. türban kuranda var diyen zihniyetler kuranı okumamışlardır bile, zaten okusalar öyle çilbab dan devşirme bir örtünmenin saçmalığını anlarlardı. el ahzab suresi yani 33. sure 59. ayette bahsedilen örtünmedeki çilbab; dönemin çarşaf şeklinde olan bir kıyafetidir. öyle yok türbanımıda takayım yok makyajımıda yapayım, veya hadi pantolonumu giyeyim çıkayım olayı değildir. onun amacı tamamen örtünmek hiçbir yerinin görünmemesidir. vücut hatlarının belirli olmamasıdır. bir açık bayandan farkın sadece başında ki renkli renkli örtü olmasın diyedir. tabi doğruluğu ne kadar güvenilirse, orası açık konu...
evet sonuç; baş örtüsü bu topraklarındır, bizimdir, analarımızın bacılarımızındır. türban ise kimin k.çından çıkardığı bez ise siz bulun onuda...
bazılarının güneş ile xyz yıldızı arasındaki farkları araştırdığı bir dönemde yurdumda ciddi ciddi tartışılan mevzudur. öyle ki profesörler bile fikir sçmaktan geri kalmazlar bu durumlarda. muhterem sözlüğümüzün pek muhterem yazarları da öteyi beriyi bırakıp birbirlerine ayar verme çabası içerisindedirler konu hakkında. iq denilen kavramın ..mna konmuştur, hayırlı uğurlu olsundur.
ikiside genellikle 90X90 ebatlarında kumaş parçasıdır efendim. aradaki fark sadece kullanıcıların beyninde ve kalbinde hissedilir. bağlanma şeklinin ve modelinin hiç bir önemi olmamakla birlikte son derece gereksiz bir tartışma nedenidir.
Nice insanlar gördüm, üzerinde elbisesi yok.
Nice elbiseler gördüm, içinde insan yok.
(bkz: mevlana)
annemizin taktığı başörtüsüdür uygun yerlerde saygıdan kendisi açar, türban ise sanki açıldığında bekaretini kaybedeceklerini sanan vatandaşların taktığı bez parçası.
(90'ların başı)kızlar önce başörtüsü takmaktaydı, hükümet ''olur mu efenim, modern türk kadınına yakışır mı?'' dedi, 'türban' denen kavram ortaya çıktı(ayrıca siyasete dinin sokulup, din+din+politika=siyaset denkleminin ortaya çıktığı günlerdir) şimdi de sokaklarda loreal rujlar, levis pantolonlar giyinip, örtünen kızlarımızı görüp, 'acaba türkiye neresi olacak? arabistan mı? malezya mı? diye düşünüp duruyoruz.
türban takıntılar doğrultusunda takılan, parlak parlak simli süslü halleride mevcut olan dikkat cekmemek adına kullanıldıgı söylensede parlaklıgın dikkat cektiğini farkedemeyen ve ya farkedip hoşuna giden bünyeler tarafından kullanılandır..
basörtüsü geleneklerce takılandır.. emir değildir ama ailece gelenek görenek olarak yetiştirilmiş bünyeler tarafından inanılarak takılandır.. türban gibi altına 98498948 tane sey takmayı gerektirmez.. hafifce sacın örtüldüğü genelde pastel tonlarda olanlardır..
ayrıca basörtüsü takanlar basörtülerinin düğünlerde nasıl kullanılıcagını arastırmazlar, türbanlılar dügüne gitmeden önce türbanına sekil vermek için kuaför kuaför gezerler..
türban başörtüsünün halkı kamplaştırmak, taraflar oluşturmak için kullanılan, dini istismar etmeye ve din istismarını istismar etmeye yarayan bir propaganda aracıdır.
başörtüsü ise başörtüdür, ne formda olursa olsun islam dininin emri olduğu için tüm dünyadaki müslüman kadınlar tarafından kullanılagelmiştir.
"turban siyasi bir simgedir. basortusu masumane, vicdani bir meseledir, kabul edilebilir. lakin turkiye'deki her tesetturlu insan da turbanli oluyor. zaten bunu biz biliyoruz ya dolayisiyla bu kabul edilemez. biz basortusune degil turbana karsiyiz." gibisinden mesnetsiz kisir dusuncelere sahip akillilarin ortaya attigi olmayan farktir.
başörtüsü ise, adı üzerinde başı örtmek için kullanılan örtülerin ortak ismidir. gelelim bizi ilgilendiren kısmına.
''Mümin kadınlara da söyle: Gözlerini (harama bakmaktan) korusunlar; namus ve iffetlerini esirgesinler. Görünen kısımları müstesna olmak üzere, zinetlerini teşhir etmesinler. Baş örtülerini, yakalarının üzerine (kadar) örtsünler...'' (24/31)
peygamber efendimize direk emir şeklinde inen bu ayette görüldüğü üzere, müslüman hanımların nasıl örtüneceği belirtilmiştir. bu ayetten sonra da haliyle müslüman hanımlar başlarını örtmüşlerdir tabii peygamber efendimizin belirttiği şekilde.
-türban, başta da dediğim gibi sih erkeklerinin taktığı( zaten türban takılır örtülünmez) sarıktır
başörtüsü, başını örtmek isteyenlerin başlarına örttüğü örtü.
-türban, herhangi bir 'zinet'i saklamak için kullanılmaz.
başörtüsü bilakis bir şeyleri örtmek için kullanılır(adı üzerinde örtü).
-türban, sih erkeklerin saçlarını kesmeleri yasak olduğu için saçlarını tutturmak için kullandıkları sarıktır.
başörtüsü, müslüman kadınlara ALLAH(cc) tarafından emredilen bir farzdır. emredilen farz deyince, bazıları bunu hemen 'ne yani başını örtmeyenler dinden mi çıkıyor' şeklinde algılıyorlar. ne yapsınlar herkes dini bilecek diye bir şey. onlara 'güzel kardeşim dinden çıkmak günah işlemekle değil iman etmemekle olur' denmesi, eğer bunla yetinmiyorlarsa 'bak güzel kardeşim namaz da ALLAH(cc) ın emri ama onu kılmayınca dinden çıkmıyorsun değil mi sadece günah işlemiş oluyorsun' şeklinde ek yaparak söylenmesi gerekir.
NOT: arkadaşlar bu açıklama tamamen sözlükteki bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olan arkadaşların bu durumlarını düzeltmelerine katkıda bulunmak amacıyla yapılmıştır, saygılar.