Kişi eğer başında bir örtüyle tarlada çalışıyor , temizlikçilik yapıyor yahut evinde sessiz sakin işleriyle uğraşıyorsa taktığı şey başörtüsüdür.
Lakin eğer aynı kişi o örtüyle üniversiteye girip eğitim hakkını kullanmaya çalışıyor ; doktor , mühendis , ekonomist , öğretmen vs. gibi haddini çok ama çok aşan şeylere niyetleniyor yahut bir şekilde bu sayılanlardan biri olmuş ve mesleğini icra etmeye çalışıyorsa taktığı şey türbandır.
Ha bu arada askeriye sağolsun daha değişik bi tanım da var ; eğer kişi 50 yaşını aşmışsa taktığı başörtüsü , belirtilen yaşın altında ise taktığı türbandır...
baş örtüsü binlerce yıldır vardır ve her etkenden bağımsız olarak hep varolacaktır. türban şu anki iktidar güçleri sebebiyle modadır, yarın birgün giderlerse türbanlar da atılacaktır.
eğer kıyafetlerin ötesinde insanları incelersek, sadece kendi kişisel tecrübelerimle sınırlı olduğum için objektif olamayabilirim ama tanıdığım baş örtülü kadınlar dindar, dinin doğasına bağlı olarak gösterişsiz ve yardımseverdir. tanıdığım türbanlılar ise gösterişli, pahalı giyinmeyi seven insanlardır. türbanlı bir bayanın elini sıkmaya kalktığınızda parmaklarının ucunu uzatabilir veya elini kaçırabilir. baş örtülü kadınlar genelde el sıkmaz sarılırlar. *
Maalesef orduevlerinden yahut bulundukları "sosyete" muhitlerden fazla çıkmayan insanların , ki haliyle kendilerinden farklı olarak gördükleri türbanlı yahut başörtülü insanlardan fazlaca tanımamaları sebebiyle , çok sığ kategorize çalışmalarına sebep olan farklar yahut farksızlıklar bütünü...
Türbanlıların pahalı giyinmeyi sevmeleri iddiası ,üst tabakadakiler başını örtünce bunun türban olarak adlandırıldığı tezini güçlendirmektedir.
türbanın siyası simge olduğu için takıldığını savunanlar için çok ama çok basit bir örnek vermek istiyorum, iddia ediliyor ki türban takanlar bunu bir siyasi akımın takipçisi olduğunu ve rejim karşıtı olduğunu belli etmek için takıyorlar. olayı tam tersinden düşünün şu anda iktidar akp ve eminim bir çok insan bundan rahatsız küçük bir kısmı ise rejimin değişeceğinden korkuyor. bu korkan (korkutulan diyim daha doğru olur) kesimden bir miktar insan seçilse ve belli bir süre türban takarsa akp'nin iktidardan ineceğini vadedelse süreyide veriyim öyle ömür boyu falan değil sadece agustos ayında olsun. acaba hanginiz dünyevi bir iş için bu kadar büyük bir fedakarlık yapar ?
ne kadar saçma ve hayalperest bir örnek diyorsunuz değil mi ? evet bu farkı savunanların argümanıda bu kadar saçma ve hayalidir. başörtüsü siyasete alet edildi halada ediliyor dersen ucundan tutabileceğin, kendine dayanak alabileceğin mantıklı bir argüman edinmiş olursun ama gidipte başını örten insanların aklını okuyup bunun niyeti başka bunun niyeti başka diye ayırırsan en hafif tabirle komik olursun veya hürriyete köşe yazarı olursun ki allah düşürmesin. *
pkk ile kürtler arasındaki farktır.
anlayamayanlara gelsin bu edit:
kürtlerin hepsi pkk lıgibi algılanıyo kimilerince..aynen başörtü gibi benim anneannem de takardı ama türban gibi değil. normal bağlayıverirdi çene altından gelenekler dolayısıyla. ama türban o kadar çok sakız oldu ki ağızlara ve insanlar tehdit olarak görmeye başladılar ki tanımda sapmalar yanlış anlamalar oldu aynen pkk kürt olayında olduğu gibi.
1-baş örtüsü türbandan çok farklıdır.
2-kadınların başı açık olduğunda erkekler tahrik olmaz.
3-ayrıca tahrik olurlarsa kadınları kapatıp hapse atacağımıza,o erkekleri atalım illa bi tarafı atcaksak.
başörtüsü türkiye nin dünyadan görünmeyen yüzünü yansıtırken türban görünen yüzünü yansıtmaktadır.
Zaten kıyametde hem türbanlı olup hemde zafer plaza da süslü püslü kıyafetleriyle salına salına gezinen kadınlar üzerinden kopuyor.
Sizin bu kıyafetiniz çağdaş batı toplumlarına yönelmiş türkiye yi gerici olarak gösteriyor düşüncesi.
Oturun evinizde çıkmayın dışarı türkiye yi yanlış tanıtmayın. Bizide utandırmayın anlayışı.
devletin akıl sahibi sandığımız koca koca bürokratlarının, hocalarının var olduğunu iddia ettiği şey.. diyelim ki var, size ne? bize ne? açıkçası korkuyorum bir gün rektör kilotlarımı isteyip, arasındaki farkları bana sayacak diye, ulan ya rejime bir ters yanı varsa? yok ama yok, bu benim dediğim hayal, bayanlar bitmeden erkeklere sıra gelmez.. gelirse de çıkarır vururum rektörün masasına, hepsi aynı lan al bak işte derim büyük bir gururla..
türbanlılara okumaları için arabistan gösterilmiştir, başörtülülerin okumak gibi bir derdi yoktur. ne de olsa başörtüsü sadece köydeki anneannelerimiz, babaannelerimiz tarafından kullanılıyor.
aradaki fark gayet açıktır . darbe çığırkanlığı yapmak için türbanı kullanırsınız ancak baş örtüsünün istismar adilecek pek bi tarafı yoktur . ancak ikisiylede üniversiteye giremezsiniz o ayrı mesele .
rivayet odur ki, eski bir yahudi geleneği olan kadınların başörtüsü takması konusunun, kültürlerin çeşitlilikleri kaynaklı mı yoksa ideolojik ayrımları ifade biçimi mi olarak algılanacağını gündeme getirmesi olası farklar bütünü. ayrıca türkiye'de sunni gündem oluşturmanın en güzel yolu.
Başörtüsünü anadolu kadını takar. Anadolu kadınlarının başörtüsü kullanması gelenektir.
Ancak türbanlılar türbanı gelenek için değil simge için takarlar. siyasal islamın simgesi olan türbanı takan akp'li kadınlar taktıkları şeye başörtüsü demeyi nedense tercih ediyorlar.
1985'e kadar bu memlekette türban nedir deseniz bilecek bir allah'ın kulu çıkmazdı.adı başörtüsüydü ve "annelerimizin, ninelerimizin" taktığına da,üniversitelerde o ana kadar hiçbir sorunla karşılaşmadan başlarını örten kızların taktığına da başörtüsü deniyordu.ne zaman ki,netekim paşa kenan evren, üniversitelerde başörtüsü yasağı getirmek istedi.o zaman dönemin yök başkanı ihsan doğramacı, hintlilerin taktığı, sadece saçları ve kulakları örtüp, boynu açıkta bırakan bir baş örtme biçimi icad etti ve adına da türban dedi. türban takanlar üniversiteye rahatlıkla girebiliyorlardı bu durumda. türbanın ne olduğunu yaşı elvermeyen ve sözlükte de atan tutan bugünkü bebelerin bilmemesini normal karşılıyorum. normal karşılıyorum da,insan bi merak etmez mi be yavrucum. kimin goygoyuna geliyoruz diye. neyse, konumuza dönelim. sosyal bilimin alanı olan kavramları eğip bükmekte, orijininden saptırmakta mahir odaklar, bunu da anlam yörüngesinden saptırdı geçen yıllar içinde. nasıl ki islam ve şeriat diye birbirinin aynı olan kavramları farklılaştırdıkları gibi. islam diyince, ister namaz kılarsın, ister kılmazsın, ister oruç tutarsın ister tutmazsın, allah'ın çok karışamadığı, insanın "kalbinin temiz olması"na kadar indirgenen bir sistem;şeriat diyince de kafa kesen,kol kopartan, zina yaptın mı gel seni recmedeceğim diyen öcülerden öcü bir sistem. maalesef bunu zihinlere öyle kazıdılar ki,içinden bir türlü çıkamadığımız ve memleketin enerjisini boşyere sarfettiğimiz kısır tartışmalarla birbirimizi yiyor, duruyoruz. benzer ikilemi başörtüsü-türban kavramlarında da yaptılar, yapıyorlar. başörtüsü diyince "geleneksel" oluyor, analarımızın, nenelerimizn taktığı gibi çene altından bağlanıyormuş. türban ise onun dışındaki her şey. ulan adamı delirtmeyin. ikisi de başörtüsüdür.
meselenin can alıcı sorusu ise şu:acaba kızlarımız, bugün cuma, önümüzdeki pazartesi mesela, başlarını ertuğrul özkök'ün dediği gibi analarımızın taktığı şekilde, çenelerinin altından bağlayarak üniversite kapısına dayansa, laikliği kendinden menkul rektörlerimiz ne yapar? ertuğrul özkök buna ne der?