vampir filmlerinin yüz karasıdır. görülebilecek en başarısız vampir filmidir. malesef ergen ya da ergenliği atlatamamış gençlerimizin beğeni ile izlediği filmdir. daha öncede söylediğim gibi, böyle saçmalık mı olur lan! güneşte parlayan vampir mi olur olm ? ?
bella, edward, jacop arasındaki klasik aşk üçgeninden bahseden bir kitap. ilk önce bella edward a sonra jacop a ardından ikisi bella ya.... durun konumuz bu değil. demek istediğim bizim klasik kavak yelleri gibi. tek fark edward ın vampir, jacop un kurtadam olması. yine biliyorsunuz ki o dizide de ilk önce aslı deniz e sonra efe ye ardından ikisi aslı ya... neyse konumuz bu değil.
şimdi arkadaşlar okuyanlar ve okumayanlar. seri bir kere çok akıcı, bazı yerleri aşırı heyecanlı, romantizm olması bayanlar tarafından aşırı sevilmesine neden oluyor. eğer klasiklerin tozlu yollarında kaybolmuşsanız (benim gibi) ardından bu tarz bir popiler kitap iyi oluyor. eğer kitabın içeriğine gelirsek; (dikkat spoiller içerebilir)
şu kesin ki kitabı okusan da okumasan da sana bir artısı yok. boş kitap (bana göre,, hemen kızmayın canım).17-18 yaşlarında hayatının baharında olan genç kızımız babasının yanına taşınmak zorunda kalır. okula mekana nasıl adapte olacam derken karşısına bizim vampir oğlan edward çıkagelir. hoş-beş sohbetin ardından bunlar sevgili olurlar. ardından edward türünden james diye bir oğlan peydah olur ve bellanın kanını içmek ister. işte ilk kitapta bu james ten kurtulma hikayesidir. (çok kısa bi özet oldu lan bu)
heee bir de en unutulmaz replik şudur ki bayan arkadaşların çoğu bu cümlelere bayılır.
edw - demek aslan kuzuya aşık oldu..
bella- ne aptal bir kuzu..
edw - ne hastalıklı, mazoşist bir aslan...( yada bunun gibi bir şeydi)
boktan bir kitap serisinin ilk kitabı ve bu kitabın kendisinden bile daha tırt film uyarlaması. kitaba 50 saifeden fazla dayanamayıp filmi izledim. sadece ülkemde değil evrendeki her köy ve kasabada bestseller story olmuş olmasına anlam veremeyip dünyaya kahrettim. şimdi bu yaşadıklarımı bir kitap yazarak anlatmak ve bestseller olmak niyetindeyim. post-travmatik düşünce bozukluğu yaşıyorum bir nevi.
edward cullen ı canlandıran robert pattinso için bile izlenesi film. süper roman, süper çocuk. yalnız kız çok mızmızdı. beni oynatsaydı yönetmen ortaya çok daha iyi bir filmçıkardı.
bayanların isitisnasız sevdiği erkeklerin ise bir kısmının belki biraz kıskançlıktan "ne şimdi bu ya" dedikleri seri. Eleştirilecek noktası ise yıllardır oluşturulmuş (tabbi ki fiktif olarak) bir vampir kavramını yazarın kendi kafasına göre değiştirmesidir. Bu değişiklik, o halde bu ırka keşke daha başka isim verseydi denilmesine yol açan değişikliktir.
neden bu kadar çok abartıldığını anlamadığım başarısız film.kitabını okumadığım için birşey söyleyemem ancak 3.film için az daha kasarsa imdb bottom 100'e girer heralde.2.filmin imdb'den aldığı puana bakılırsa..piyasada yüzlerce izlenecek güzel film varken gidip bu filmleri izlemekte yani..tabii sonra bu filmi ilah yapmak.
insanların edward'ı eleştirdiği film. çirkin tipsiz bir adam mı koysalardı? bella da tipsiz olsun, jacob da tipsiz olsun o zaman beğenilecek büyük ihtimalle anca.
nelerden hoşlandığını bilemeyen genç kızların oldukça beğenisini kazanan bir sinema yapımı. kamera açıları ve ara ara yükselen tempo gerçekten olması gerektiği gibi. fakat konu senaryo ve felsefeye gelince resmen saçmalıyor. sıradışı bir senaryo var burada, amenna. aşk da var, tamam. ama aşkı memnu gibi küsüp ayrılmalar, yanlış anlamalar gerçekten çok sıkıcı. insan üstü varlıklara farklı bir açıdan bakılmış ama insanlar arası ilişkiler bildiğimiz bayağı. üstelik izleyeni koltuğundan zıplatacak bir his yoğunluğu da oluşamıyor bir türlü.
bir önceki paragrafta felsefe falan demiştim ya, işte bu filmin felsefesi de vampiri seven genç bir kızın vampir olup sonsuz aşk yaşamak istemesi. bu kadar çok izlenmesini de genç kızların bu filme giderken sevgililerini de koluna takıp sinema salonuna yollanmalarına bağlıyorum ben. böylelikle hasılat ikiye katlanıyor aga.
tamam kitapta belki büyük bir aşk anlayılıyodur ama filmde bence abartı bir aşk teması yok. filmde en sağlam karakter jacop black bu arada. elini sallasa yüzellisi ama orta karar bir kızın peşinden koşup duruyor. birde edward' ı filmin ancak yüzde onluk kısmında görüyorsun. haybeye para almış eleman.
uzun zamandır izlemek istenen, fakat bir türlü fırsat bulunamayan, alışılagelmişin dışındaki vampir filmi.
serinin ikinci filmini izlemeden önce bunu izlemem gerektiğini hatta mümkünse kitabını okumam gerektiğini söyleyen sevgili sinema eleştirmeni arkadaşlarıma teşekkürü bir borç bilirim.
ama keşke elimdeki dvd türkçe dublaj olmasaydı da tadına daha bir varabilseydi şu bünye.
ergen kızların filmde edward karakterini canlandıran oyuncuyu ağızlarından sular akıtarak izlediği, çok kısa zamanda patlamış roman serisinden çeviri film.
o ergen kızlara sözüm:
bir de siz merlin'deki arthur'u görün..
