atlı binicilik kulübüne üye olamayan, fransız şarabının iyisinden anlamayan, golf oynayabilecek kadar elit sayılmayan, siyah havyara bayılamayan çünkü tadını bile bilmeyen; asgari ücretle ev geçindirmeye çalışan, sabahlara kadar vizelere, finallere çalışıp ailesinin boğazlarından kısıp gönderdiği harçlıkların karşılığını onlara layık olarak ödemeyi düşünen, sabahın köründe sıcak yataklarından kalkarak yerin yüzlerce metre altındaki kömür mağdenlerinde ölümle kol kola eve ekmek götürme derdinde olan insanın kendine ait tek özel zevki.
sozlukcum cok afedersin de sen yabanci degilsin diye soyluyorum; insani s.cmaktan tiksindiren eylemdir bu.. zira ozellikle lise yillarinda cok yaygin gorunen bu davranis bozuklugu yuzunden tenefus saatlerinde tuvaletlerde goz gozu gormez, ustelik adim atacak yer bile kalmaz.. ben bizzat sahsen kendim, lise yillarimda sigara icmeyen ustelik bagirsaklari da fazlasiyla normal calisan bir ergen olarak pek cok kez magdur olmusumdur... hatta itiraf ediyorum; lise hayatimin 4'de 3'u bilemedin 9' da 7'si siddetli kabizlik ile mucadele etmekle gecmistir... bu mucadelem esnasinda sigara probleminin cok daha az yasandigi kizlar tuvaletlerinden faydalanma girisimlerim de, cigliklar ve tirmiklar esliginde defalarca engellenmistir... sonuc olarak bu dert yuzunden oss' de istedigim puani alamamis ve istikbalim kaymistir... ve kayan istikbalimin beraberinde goturdukleri de ortadadir.. ben bugun bir ceo olup istihdam yaratamiyorsam, bir mehmet oz olup kalbinizi koruyamiyorsam, hepinize daha cok sevisin omrunuz uzasin falan diye tavsiyelerde bulunamiyorsam, ne biliyim ay' a hala bir turk ayak basmadiysa.. iste bu yuzdendir.
hep merak ederdim sıçarken nasıl içiyolar diye bi kere denedim bok kokusuyla duman bi birleşti az daha ölüyordum sikerim dedim senin vereceğin keyfi bokumuzda boğuyorduk az daha.