yakın bir arkadaşının intiharının sebebini araştırması üzerinden hayatı sorgulayan bu yüzden de hayal kırıklığına uğrayan insanların anlatıldığı türk edebiyatının ilk çağdaş romanı olarak kabul edildi.
''......Bir silgi gibi tükendim ben . Başkalarının yaptıklarını silmeye çalıştım. Mürekkeple yazmışlar oysa. Ben kurşun kalem silgisiydim. Azaldığımla kaldım..."
oğuz atay-tutunamayanlar
allahuaqbar nidalarıyla okunsa yeri olan manyak ötesi bir kitaptır. tavsiye edilir mi bilmiyorum yani öyle bi değişik. ama okuyanlar tehlikeli oyunlara da bakmalı.
“En kötüsü, hayır demeyi öğrenemedim. Yemeğe kal, dediler: kaldım. Oysa, kalınmaz. Onlar biraz ısrar ederler; sen biraz nazlanırsın. Sonunda kalkıp gidilir. Her söylenileni ciddiye almak yok mu, şu sözünün eri olmak yok mu; bitirdi, yıktı beni.”
Uçurumadan aşağı uçan bir arabadaki bi grup gencin kendini hızla arabadan attıktan sonra uçurum kenarında oyuklara tutunma çabasını anlatan kitap. Tutunamayanlar ölmüştür. Oui.
Poyraz karayelde bu gece bir kere daha anılıp ne kadar değerli olduğu hatırlatılan yeğane eser, okumadım ama kütüphanemde mevcut. Onu okumak için gerekli cesareti bekliyorum.
ergenlerin dilinde dolana, dolana artık edebi niteliğini kaybetmek üzere olan kitap.
düşün artık şu kitabın yakasından.
not : kitap güzel hoşda, siz böyle davrandıkça sıradanlaştırıyorsunuz. herkes okumaya çalışıyor olric aşşağı olric yukarı, adamın nice derinlikle yazdığı şeyleri facebook sözlerine çevirdiniz.
"Hayatta silgim hep kalemimden önce bitti. Çünkü kendi doğrularımı yazacağım yere, tuttum başkalarının yanlışlarını sildim. Beklenen hep geç geliyor; geldiği zaman da insan başka yerlerde oluyor. Kimseye göstermem üzüntümü. Gündüz gülerim, geceleri yalnız ağlarım.”