oğuz atay'ın en güzel romanlarından biri olabilir. yeraltı edebiyatına karşı oldukça efsanedir. sözleri, sizi alıp götürdüğü dünya çok başkadır.
bu kitabı yazdığın için teşekkürler oğuz abi *
Borges der ki, Binbir Gece Masalları hakkında: "Binbir Gece Masalları'nın tamamını okuyan ölür." Olasılıkla alt metni olan bir söz bu.
Tutunamayanlar da öyle gibi geliyor. Ayrıca Tutunamayanlar'ı okumak hatta daha geniş tutarak Oğuz Atay'ı okumak ve anlamak, Türkçe bilenler için harikualde bir şans.
Oğuz Atay'ı okuyan insanla dost olunur, arkadaş olunur, sevgili olunur. Keza Hasan Ali Toptaş'ı okuyanlar da öyledir.
'' önce kelime vardı,'' diye başlıyor yohannaya göre incil. kelimeden önce de yalnızlık vardı. ve kelimeden sonra da var olmaya devam
etti yalnızlık. kelimenin bittiği yerde başladı; kelime söylenemeden önce başladı. kelimeler yalnızlığı unutturdu ve yalnızlık, kelimeyle
birlikte yaşadı insanın içinde. kelimeler, yalnızlığı anlattı ve yalnızlığın içinde eriyip kayboldu. yalnız kelimeler acıyı dindirdi ve kelimeler insanın aklına geldikçe, yalnızlık büyüdü, dayanılmaz oldu. ''
Bu kitabı okumak için belli bir birikim gerekiyor sanırım. Kalın bi kitap, diyaloglar karmaşık ve sanki konu bütünlüğü yok. Konuşmalar dönüyor ama olayı kavrayamıyorsun. Kısacası okuyup, anlayıp, bir de bu kitapla kız tavlayanları tebrik ederim. Ben beceremedim..
kendinizi bulduğunuz veya acılarınıza benzer satırlara rastgeldiğiniz bir kitap. Altını çizdiğim ve çok sevdiğim şu kısım benim için özeldir; '' gene de selim bir günselisi olduğu için bütün bunları anlatabildi ya günselisi olmayanlar ne yapacak aylardır işte bunu düşünüyorum ''
Oğuz Atay' ın dahice yazdığı sayfalarca süren ve seni koparmadan anlatabilen cümleleriyle Türk edebiyatında bence hala kopyası ya da benzeri olmayan başyapıtı.
"Beni bir gün unutacaksan, bir gün bırakıp gideceksen boşuna yorma derdi; boş yere mağaramdan çıkarma beni. Alışkanlıklarımı, özellikle yalnızlığa alışkanlığımı kaybettirme boşuna."