an itibariyle kimsenin yerinde olmak istemeyeceği kişilik. fenerbahçe-kayseri spor maçında daha maçın başında kalecinin topu rakip futbolcuya nişanlamasıyla yediği golden bahsederek kalecinin bilerek gol yediğini ima etmişti. ama sözleri böyle bitmemişti. inşallah bizim maçta da böyle bir gol yerler demişti. ve bugün trabzon kayseri maçında kayseri kalecisi değişik bir isimdi ama yenilen gol fenerbahçe kayseri maçında yenilen golle aynıydı. yine oyunun başıydı. yine kaleci topu rakip futbolcuya nişanlamıştı. rakip futbolcu da golü atmıştı. ee ne demişler sadri bey. önce düşün sonra konuş diye. düşünmeden konuşursan konuştuğu lafı adama böyle yedirirler.
trabzonspor başkanının 2 hafta önce federasyon ve hakemler ile ilgili suçlamalarından sonra, fenerbahçe kulübü tarafından yapılan açıklamalara karşı verecek bir cevap bulamayan başkan sadri şener'in, aslında ne tür oyunlar peşinde olduğu bu hafta oynadıkları gençlerbirliği maçı devre arasında yaşanan olaylar sonrasında bir kez daha ortaya çıkmış ve artık kamuoyunda güvenirliliğini kaybetmiştir.
bu memlekette bugüne kadar mağdur edebiyatı yapanların kamuoyunda sempati toplamasından esinlenerek, mağdur edebiyatı siyasetine soyunan trabzonspor ve başkanının foyası daha ikinci hafta ortaya çıkmış ve uygulanmak istenen plan suya düşmüştür.
f.bahçe-kayseri ve trabzon-kayseri maçlarında atılan ilk gollerin ikisinin de aynı olduğunu düşünecek kadar futbol cahili dolayısıyla da fenerli olan arkadaşların garip tespiti. fener kayseri maçında hiçbir fenerbahçeli oyuncu pres yapmıyorken, ortalıkta bir sürü kayserili oyuncu dolanırken volkan babacan yani fenerbahçe kalecisi topu fenerli oyuncuya atmıştı. ancak trabzon maçında top suleymanouya geldiğinde 3 trabzonlu futbolcu pres yapıyordu ve kayseri oyuncular boş değildi.
not: kayserispor volkan babacan ile devam etmeme kararı almış. zaten o fener maçından sonra da bi daha kaleyi göremedi. fenerli futbol ulemaları bi düşünsünler bir zahmet.
şekip mosturoğlu'na cevap verememeyi geçtim, koskoca(!) kulüp başkanı kayserispor'un kalecisiyle, fenerbahçe-gençlerbirliği maçının yan hakeminin memleketiyle filan uğraşıyorsa "rezil" ifadesi yerindedir. ama aziz yıldırım mağdur olduğunda konuşunca şikeci olurken, hakemleri ve medyayı etkiliyor olurken sadri şener aynı şeyi yaptığında birileri tarafından mağdur ilan ediliyor, savunuluyor. 3 haftadır olan hakem hataları fenerbahçe maçlarında olsaydı acaba avukat sadri başkan'ın tutumu ve tepkisi nasıl olurdu? ben hala çıkıp 1-0 önde götürdüğü maçta ofsayttan yediği gol ile beraberliğin gelmesine engel olamayan ve son dakikalarda yediği golle yenilen gençlerbirliği'nin hakkını gençlerbirliği-fenerbahçe maçında yaptığı gibi savunmasını, bunla kalmayıp beşiktaş ve kasımpaşa'nın da maçlarındaki hakem hatalarıyla puan keybetmesinden ötürü, avukatlığını yapmasını bekliyorum. ama delikanlılık nerede? hata rakibine yapılınca ahkam kesmek değil işte mesele, insan karakterini, gerçekte ne olduğunu böyle durumlarda gösteriyor.
bir de volkan babacan'ın yediği gol ile suleymanou'nun yediği gol aynı değilmişmiş.
volkan topu dibindeki rakip oyuncuya atmadı ki. sol kanattaki kayserisporlu oyuncuya atmak için vurduğu top fenerbahçeli futbolcuya geldi. pres yapılmadı diye bir şaibe mi, kasıt mı olması gerekiyor burada illaki? hadi topu ceza sahasının 10-15 metre uzağındaki adama bilerek attı diyelim. o topun gol olacağının garantisi mi vardı? peki bu tip hatalı goller yiyen kaleciler yok mu futbolda? var.(eliyle topu uzak mesafedeki arkadaşına atmak isterken kendi kalesine atmış kaleci bile var.) örneğin: suleymanou, trabzonspor maçında topu solundaki ve sağındaki müsait arkadaşlarına da atabilirdi ama atmadı düz vurdu ve gol yedi mesela. iki durumdaki tek farkın trabzonspor'un presi olduğu gerçek ama kasıt aramak niyetinde olursak ikisinde de kasıt ararız. pres yapılmıyor diye bir adamın maç sattığını iddia eden önce kendi maçlarına baksın.
zavallı fenerbahçeliler yedikleri haltların üzerini örtmek için trabzon başkanına saldırıyorlar. tabii bu ülkede kimse ağzını açmayacak, sadece fener yöneticileri, fener teknik direktörü, fener medyası konuşacak. öyle bir taraftar topluluğu ki bunlar, 2 hafta önce beşiktaşlı ferrarinin yaptığı çok normalmiş, beşiktaş maçını çok normal çatır çatır oynayarak kazanmışlar gibi, trabzon-beşiktaş maçında 1 golü 1 penaltısı verilmeyen beşiktaşın maçı sattığını iddia ettiler. hakikaten utanma yok bunlarda. azcık aynaya bakıp neden bizden bu kadar nefret ediyorlar diye düşünmeliler. her ne hikmetse ne bir avrupa başarıları, ne galatasaraydan fazla şampiyonlukları var,üstüne 28 yıldır türkiye kupası alamıyorlar ama millet galatasarayı kıskanmak yerine feneri kıskanıyormuş ondan nefret ediyormuş. bu kadar komik bir topluluk dünyanın hiç bir yerinde bir araya gelmemiştir.
souleymanou ts'nin altyapısından yetişmediği için rezil olma gibi bir durum söz konusu değildir.oysa fenerbahçe maçında gol yiyen kaleci fenerbahçe'nin eski kalecisidir ve fenerbahçe'nin altyapısından yetişmiştir.
sadir şener'i 2-3 hafta öncesine kadar delikanlı ve karakterli birisi olarak bilirdim ben. önce volkan babacan için dedikleri, sonra da gençlerbirliği maçından sonra yaptığı yorumlar ile gerçekte nasıl bir karaktere sahip olduığunu göstermiş, gözümdeki değerini tüketmiş birisi oldu çıktı. şekip mosturoğlu'nun açıklamalarına cevap bile verememiştir kendisi. amacı neymiş ortamı germemek. ağlayıp ittifaklar kurulması çağrısında bulunan başkas birisiydi sanki. işte rezillik noktası tam burasıdır.
sorun kimsenin fenerbahçelilerden nefret etmesi değil ki. sorun sadri şener yapınca mağduriyet olan şeyin aziz yıldırım yapınca şike olmasında. aynı durumların farklı takımlara göre değişik yorumlanmasında.
şekip mosturoğlu'nun basın toplantısından sonra pazartesi açıklama yapacağız diyen ama sonra hakem hatasıyla maç kazanmış olmanın neticesinde olsa gerek, diyecek birşey bulamadığı için açıklama yapmayı bile beceremeyen bir adama mı saldıracağım? ha bir de ben yapınca saldırmak oluyor ama sadri şener volkan babacan'a yüklenince saldırı olmuyor. hem de iki hafta sonra adamlarla maçın varken!
--spoiler--
öyle bir taraftar topluluğu ki bunlar, 2 hafta önce beşiktaşlı ferrarinin yaptığı çok normalmiş, beşiktaş maçını çok normal çatır çatır oynayarak kazanmışlar gibi, trabzon-beşiktaş maçında 1 golü 1 penaltısı verilmeyen beşiktaşın maçı sattığını iddia ettiler.
--spoiler--
o beşiktaş ofsayt olmayan pozisyonda sayılmayan gol ile trabzonspor'a yenildiği gibi fenerbahçe'ye yenilseydi beşiktaşlıların verecekleri tepki aynı mı olurdu sormak lazım. ayrıca beşiktaş kulübünün trabzonspor maçında hakem hatasıyla yenildikleri halde fenerbahçe'nin gençlerbirliği maçındaki hakem hatasına yorum yapmış olmaları da apayrı bir ironi değil mi? trabzon maçında rakibi 10 kişiyken beşiktaş'ta kırmızı kart gören futbolcu sivok'u hatırlayalım. ferrari'nin yaptığı anormal de sivok'un yaptığı mı normal? hayır utanmasa beşiktaş'ın fener'e maç sattığını iddia edecek. ayıp be arkadaş.
--spoiler--
azcık aynaya bakıp neden bizden bu kadar nefret ediyorlar diye düşünmeliler. her ne hikmetse ne bir avrupa başarıları, ne galatasaraydan fazla şampiyonlukları var,üstüne 28 yıldır türkiye kupası alamıyorlar ama millet galatasarayı kıskanmak yerine feneri kıskanıyormuş ondan nefret ediyormuş. bu kadar komik bir topluluk dünyanın hiç bir yerinde bir araya gelmemiştir.
--spoiler--
olayı sadri şener mevzuundan fenerbahçe nefretine getirmek de çok güzel bir konu çarpıtmasıdır. isteyen istediği kadar nefret etsin. ayrıca bir spor kulübünde kıskanılacak tek şey futboldaki şampiyonluklar ve avrupa başarıları değildir. mesela bir takımın başkanının şampiyon olmak için "ülkenin 4 te 3 ü bizim şampiyonluğumuzu istiyor" diyerek diğer takımları kendi safına çağırması da kıskanılcak birşeydir. bir takımı geçebilmek için diğer takımları kendi tarafınıza çekmek istemenizi de nefretle açıklarsınız. kendi başınıza geçemeyeceğinizi biliyorsunuz çünkü.
trabzonun penaltılarla maç aldığını iddia eden eziklerin son saçmalığıdır. trabzona verilen penaltılardan sadece 1i o da buca maçındaki penaltı kararı yanlıştı.onda da skor zaten 1-0 idi ve bucanın maç sabah kadar oynansa gol atabilecek gücü yoktu. eminim o penaltıları izlememiş görmemiş ezikler burda ahkam kesiyorlar. aynı ezikler trabzonun antalya, ankaragücü, kayseri ve beşiktaş maçlarında verilmeyen penaltılarını irdelemiyorlar teknik direktörleri gibi. ve nedense bu verilmeyen penaltılar kocamanın 9 puan geriye düşüp kovulma endişesiyle ortalığı velveleye verişinin akabinde yaşandı.
