bugün

(bkz: soguk savas)
türk halkı çok daha zayıfken kominizm'e rağbet etmemişken, o zamanmı edecekti. diye sormalıdır. rahmetliye.

2 farklı açısan bakılabilir olaya.

1-bu yardım türk halkının kendi yeteneklerini keşfetmesine engel olmuştur.

2-avrupa ve amerika ile yakın ilişkiler kurmamızı sağlamıştır.
(bkz: marshall yardımları)
türkiye ve abd arasındaki ilk askeri anlaşmadır. yunanistan ve türkiye'ye yardım kanunu'nun senatodan geçmesi ile 12 temmuz 1947'de imzalanmıştır. bu anlaşmayla türkiye'ye 100 milyon dolar yardım yapan abd türk ordusunun modernize edilmesini yani amerikalılaşmasını hedeflemiştir.
bu anlaşma nato süreci ile abd-türkiye askeri ilişkisinin yeni bir döneme girmesinden önce önemli bir süreci temsil eder.
düşmanımın düşmanı benim dostumdur anlayışının soğuk savaş döneminde pratiğe döküldüğü doktrin.
sscb'yi ve sosyalizmi çevrelemek isteyen abd'nin yunan iç savaşını bahane göstererek türkiye ve yunanistan'a yardım yapmasını içeren doktirindir. bununla birlikte türkiye, soguk savaş'ta batı/ kapitalist bloktaki yerini almıştır.
amerikan emperyalizminin meşru ilanı.
dönemin abd başkanı harry truman tarafından, sovyet rusya tehdidine önlem olarak yapılan doktrindir. buna göre komunizmin etkilerinin görülebileceği yerlerde* abd, bu ülkelere mali ve askeri yardım yapabilecektir. bu doktrin çerçevesinde kongreden 400 milyon dolarlık bir bütçe ayrıldı. bu para türkiye ve yunanistan'ın sovyet rusya tehdidine karşılık yapması gereken tedbirler için verildi.

bu doktrinin bir sonraki aşaması ise marshall planı'dır. adnan menderes döneminde vuku bulan bu mali yardım 400 milyon dolar civarındaydı ki bu türkiye'ye yapılan mali yardımdı. aynı şekilde ikinci dünya savaşı'nda yine patlak veren bu tehdit için 16 ülkeye abd tarafından mali yardım yapıldı.

bolşevik devrimi'nin düşmanları olan abd ve ingiltere, sovyet rusya'nın güneye doğru ilerlemisinden dolayı başta abd olmak üzere endişe duydular ve bir nevi yusuf yusuf oldular. buna karşılık olarak da bu truman doktrini ve marshall planı yürürlüğe soktular olayın kısa özeti bu son cümledir efenim...

edit: şimdi gelen mesajlarda arkadaşlar beni komunist falan sandılar sanırım. bir yanlış anlama var. benim komunizmle alakam yok bi kere. ben sapına kadar türk milliyetçisiyim! bu entryi tamamiyle bilgi amaçlı yazdım. çünkü bu doktrinin etkileri hala görülmekte. şu anda ülke karışıklık içindeyse bunun sebei bu doktrin ve doktrinin doğmasına sebebiyet veren ideolojilerdir. saygılarımla...
tamamlayıcısı marshall planı'dır. ki doktrinin esas amacı abd dış politikasının artık 90'lara kadar sovyetler yönüne çevrildiğinin dünyaya duyurulmasıdır. ilk entryde gösterilen yardımlar marshall planı çerçevesindedir.
100 milyon usd ye tökü sağlama alma doktrini.
truman doktrini iyimi oldu yoksa kötümü? sorusu şuan ki durumumuzu özetler.
truman doktriniyle yıllar sonra ne isa ya ne musa ya yaranmak.
truman doktrinine evet demek vatan satmak sayılırmı acaba?
truman doktriniyle amerika bizi küreselliştirmişmidir.
atatürk kabul edermiydi? *
abd başkanı harry truman tarafından 1947 de sovyet tehdidini bitirmek için hazırlanmış politik bir doktrindir.sovyetlerin komünizmi yayma tehdidi karşısında, tehdide maruz kaldığını iddia ettiği devletlere mali ve askeri sözde yardım planı.truman doktrinini hızlandıran asıl neden sovyetlerin güneye doğru yayılmasıdır. 2.dünya savaşı nedeniyle ekonomisi bitmek üzere olan ingiltere'nin bölgede yarattığı boşluğu abd e dolduruyor ve savaşta ekonomisi zarar gören diğer devletlere yardım bahanesiyle sovyet düşmanlığına teşvik ederek bölgedeki hakimiyetini güçlendiriyor.truman doktrini , kendisinin ardından gelecek olan marshall planına öncülük etmiş ve doktrinin başarısı marshall planına uygun ortam sağlamıştır.
12 mart 1947 bir devir teslim töreninin tarihidir.
-büyük britanya emperyalizm tahtından inmekte ve abd çıkmaktadır. ayrıca bizim londra'dan kopup washington'a resmen bağlandığımız gündür.*
harry truman in komünizmle mücadele eden hükümetleri destekleme politikasını yansıtan doktrin. yunanistana ve türkiyeye de sovyet karşıtı mücadele için yatırım yapılmıştır.abd 'nin sscb karşıtı politikasının uygulamaya geçirilmesini sağlamıştır.
(bkz: komünizmle mücadele dernekleri)
işte biz o gün tükeneceğiz ! dediğim an. truman doktrini ile istemeye istemeye abd den 100 milyon $ alan türkiye, bu güzelliğe bir daha hiç hayır demeyecektir ve dış borç laneti boğazımıza yapışmaya başlayacaktır.
harry truman'ın 12 mart 1947'de kongre'de yaptığı konuşma soğuk savaşın başlangıcı olarak da anılmaktadır. söz konusu konuşmayla, yunanistan ve türkiye'nin batı için öneminin altı çizilerek, bu ülkelerin içinde olası bir komünist rejim tehdidi ile dışarıda sscb'nin yaratacağı tehditle başa çıkabilmeleri ve ulusal bütünlüklerini sağlayabilmeleri amacıyla iki ülkeye mali yardımda bulunulması gerektiği vurgulanmıştır. bu doktrin, türkiye ve yunanistan'ın abd'nin yanında yer almasını sağlamıştır.
dünyanın iki bloka ayrıldığını ve sovyet-amerikan mücadelesinin başladığını ifade etmiştir.

(bkz: harry truman)
türkiye'yi mahveyleyen doktrin.
(bkz: the truman show)
Bir parmak bal en guzel ornektir.
soğuk savaş döneminde yayınlanmış doktrin. nato nun oluşumuna zemin hazırlamıştır.
harry truman tarafından ortaya konulan ve ondan sonraki bütün abd başkanları tarafından uygulanan doktrin. eğerki truman doktrini olmasaydı, türkiye nin o zaman durumu çok vahim olabilirdi.
Truman doktrini bana hep kibar feyzo daki şu sahneyi hatırlatır.

https://youtu.be/pMNGmOzZTB0

Amerikan başkanı truman da sendikalı herhalde yoksa neden yunanlara 300 bize 100 versin ki ?
Amerikayı süper güç yapan doktrindir.
abd başkanı harry truman'a göre orta doğu'da düzenin sağlanması için yunanistan ve türkiye'nin ulusal bütünlüklerini korunması, iki ülkenin sovyet nüfuzundan korunması için mali destek vermiştir.

yaklaşık olarak abd'den 73 milyon dolar askeri yardım aldık.

üstelik bunu abd'nin belirttiği şart ve koşullarda kullanmak üzere, yani adamlardan izinsiz bu silahları ve cephaneleri kullanamayacaktı.

dışa bağımlı hale gelmemizde ki en büyük etkendir.
Amerika'nın Ortadoğudaki milliyetçi hareketlenmelere kayıtsız kalmayacağını bildiren Doktrin.