şehir trafiğinde sık aralıklarla içinde hasta olmayan ama naninani yapan ambulansların gezinmesini sağlamak, bu sayede sürücülerin koca kafalarına "aha bir kaza daha olmuş, bari ben dikkatli süreyim" bilinci yerleştirilmiş olunur.
Kesinlikle, ehliyet zorlaştırma değildir.
Kırmızı ışıkta geçmenin cezasını 5.000 tl, araba kullanırken telefon kullanmanın cezasını 5.000 tl yapında kimse ölmesin.
ingilterede ehliyet almak için çok iyi araba kullanman gerekiyor. ingilterede kolay kolay ehliyet vermiyorlar. bir mühendis bayan türkiyede ehliyet sınavını kazandı. ama ingilterede ehliyet sınavını kazanamadı. türkiyede ingilteredeki gibi sıkı bir sınav sistemi yok. önüne gelene ehliyet veriyorlar. eğer sıkı ehliyet sınavı olsa herhalde 50 kişiden 20 si sınavı kazanırdı.
öncelikle ince eleyip sık dokuyan ehliyet sınavı.
ikincisi acımasız cezalar( bu cezalar gelir vergisine göre herkese ayrı olmalı!). üçüncüsü cezaların sert olabilmesi için kaliteli bir altyapı, şehir planlaması.
sürücüler için birinci kural düşük hızda araç kullanma.
ikincisi hava lastikleri! çok önemlidir!
üçüncüsü güvenlik destek sistemleri, yol tutuş sistemleri yeterli ve güvenilir otomobil.
Kavşaklardaki trafik lambalarını, kavşağın başladığı yerden birleşen yolların içine doğru 20 metre geriye alabilirsek, kırmızı ışıkta geçenlerin sebep olduğu kazaları % 80-90 oranında azaltabiliriz.
trafik kurallarına uyalım uymayanları uyaralım. bu cümleyi idrak edemeyen vatandaşlarımız için ise benden geliyor; yavaş sür güzel kardeşim! yavaş! tabii ki fazla da yavaş sürme o da sıkıntı. (bkz: hız sınırı)
kurallara uyun.
kimsenin anasına bacısına sarkmayın.
kimsenin babasına oğluna sarkmayın.
yolları gösteri alanı olarak kullanmayın.
bir zahmet her ehliyeti olana araba vermeyin, arabayı kişi kullanır, ehliyet değil..
istanbul'da ünlü yönetmen Sinan Çetin'in oğlu, kullandığı otomobille, ekip otosuna çarptı. Kazada ağır yaralanan 2 polisten biri şehit oldu.
polisler emniyet kemeri takmamış. kemer taksalardı şimdi hafif yaralı kurtulmuşlardı.
motosiklet kullanıcısına kask takmadı diye ceza yazan trafik polisi gördüm. emniyet kemeri takmamakta cezalar arasında.
çatur çutur ceza yazıyorlar ama yaya yoluna park eden motorlu taşıt araçlarına ceza yok.
yürüyerek en iyi yöntemlerden biri paranda cebinde kalıyor. yürüyerek, trafik yüzünden otobüsten önce evde oluyorsun. neyse şimdi raylı sistem metro var kısa sürede gidecegin yere varıyorsun.
direksiyon çevirmek hammallıktan başka bir şey değil. çevir babam çevir.
Yayalardan rica ediyorum.
1.kaldırımları kullanın (yolun ortasına yürümek için direnmeyin)
2.Araçlar için yeşil ışık yanarken geçmeyin.(Sen aksiyon arıyorsun diye araç kullanıcılarını zor durumda bırakma)
çok basit iki kurala uyduğunda daha sağlıklı trafik akışımız olabilir.
egitimdir.
hayir, sadece ehliyet ve arac hakkinda bilgi egitimi degil. genel egitimdir. öncelikle; canlilara olan saygi ve sevgi egitimi. insana, cevreye, dogaya ve kendisine olan saygi egitimi ile trafik kazalari azaltilabilinir.
kendisine ve cevresine saygisi olmayan bir kisi icin trafik kurallarinin ve baskalarinin yasaminin onun icin hic bir önemi yoktur.
- sehir ici sürat yaparak; bir yayaya carpabilecegini düsünmez.
- trafikte beklerken öndeki aracin icerisindeki söförün kalp krizi gecirdigi icin bekledigini bilmeden levye ile iner.
- yanindaki yolculari ve trafikte seyir almakta olan diger sürücüleri düsünmeden alkollü arac kullanir veya uykusuz, sinirli haldeyken direksiyon basina oturur.
bütün bunlari engellemek icin; sonuclarinin ne olacagi ögretilmeli. araclar ile hava atmanin hic bir anlaminin olmadigi egitilmeli.
cocukluktan aile tarafindan baslanmali, okul, ehliyet kurslarinda da devam etmeli.