the witcher 3 wild hunt

    68.
  1. Çok rahat söyleyebileceğim bir genelleme var. Eğer sizde benim gibi hikaye bazlı single player oyunları seviyorsanız, 2016 dahil son iki senenin en iyi oyunu. Tarzı için yapılmış son dönemlerdeki en iyi oyun. Bunların pek sübjektif düşünceler olduğunu düşünmüyorum, çoğu bu oyunu ve benzer oyunları oynamış kimse muhtemelen benim fikirlerime aynen katılacaklardır.

    Öncelikle basit olarak bir kaç şeye değineceğim, daha sonra neden bu kadar iyi, onu anlatacağım.

    Witcher 3, bildiğimiz üzere bir open world rpg oyunu. Geralt of Rivia adlı karakterin başından geçen olayları anlatıyor. ilk iki oyunla bağlantılı olan hikaye kısaca şöyle, Wild Hunt tarafından ayrı düşmüş olan Yennefer, Ciri ve Geralt üçlüsünün buluşup bu belayı dünyadan def etme çalışmaları diyebiliriz çok genel olarak. Fakat bu olaylar gerçekleşirken ufak ufak bir çok hikaye oluyor ve hepsi yavaş yavaş amacınıza ulaştığınızı hissettiriyor. Kimileri için çok ağır gelebilir, açıkcası bu biraz günümüzün aşırı hızlı tüketim çılgınlığından ötürü. Ama gerçekten bir şeylerin tam anlatılmabilmesi için bu kadar ağır ilerlemesi gerekiyor olayların.

    Oynanış tarafında Witcher çok basit bir combat sistemi kullanıyor. Light Attack ve Heavy attack yanında block ve witcher abilities kullanmakta. Witcher yeteneklerinde ise Yrden (tuzak), Quen (Defans), Igni (Ateş), Axii (hükmetme) ve Aard (patlama *) var. Bunlar birleştirilerek yeni combolar falan çıkartılamıyor, sıra sıra kullanılıyor. Size ne kadar yavan da gelse bu durum aslında olaylar hiç öyle değil.
    ilk oyunu oynamadım, ikinciyi oynayanlar bilir ilerleyiş biraz kasıntıdır Witcher'da. Tümseklerden atlayamazsınız, bir yere çıkacağınız zaman tırmanma noktası falan olması gerekir. Witcher 3 de bu kanseri atmışlar, yerine yeterince esnek bir oynanış sunmuşlar. Eğer ikinci oyundaki gibi olsaydı tırmanma mekanikleri falan muhtemelen çoğu kimse elini bile sürmezdi oyuna.
    Oyunun bir diğer yönü olan Rpg tarafı ise çok başarılı. Birbirini etkileyen iki olay varsa diyaloglarda ufak bir sekans olarak olsa bile o olaya ekleniyor. Yaptığınız bir görevde olan olaylar bir sonrakini, hatta tüm oyunu etkileyebiliyor. O yüzden sallamasyon iş yapmamanızı tavsiye ederim ben.

    Oyuna dair bir kaç eksi yok değil. Açıkcası oyuna dair kötü yön bulmaya çalıştım fakat çok fazla bulamadığımı itiraf etmeliyim.

    Sanırım oynamış olan herkesin vereceği genel bir eksi optimizasyon. CD Projekt Red'in elindeki Red Engine o kadar da iyi bir motor değil. Çok kaynak istiyor. Açıkcası bu sebepten akıcı bir oynanış sunamadı bana Witcher 3. Bu benim sistemimin yetersizliğinden kaynaklı biraz. 740M ile oynuyorum ama keşke biraz daha optimize bir yapım olsaydı. Witcher 2 de de aynı durum söz konusu, oynamış olanlar bilirler, oyun sistemi çok yoruyor.
    Nesneler için fizik olmaması. Tüm nesneler yere zamkla yapıştırılmış gibi kesinlikle hareket etmiyor. Kapıların açılışında da aynı durum söz konusu. Çok hızlı hareket ederken kapılar ya küt diye açılıyor ya da hiç açılmamış gibi kalıyorlar. Bu çok pahalı bir yatırım, açıkcası olmaması üzdü ama aşırı kafaya takılacak bir durum değil.
    Son olarak at. Yine oynanışınızı çok yavaşlatıyor at. Sorun şu ki, siz spawn ettiğinizde atı çok uzakta spawn oluyor ve birşeylere illaki takılıyor. Çit, bina, bayır. Takılmazsa yine ağır geliyor, hızınızı kesiyor açıkcası. Az daha yakında spawn olsa kameranın bakmadığı tarafta tüm sorun çözülür sanıyorum.

    Peki Witcher 3 neden bu kadar iyi.

    internette bir grup saçma buluyor olsa da bence saçma olmayan bir kıyasa sokacağım oyunu. Kıyaslayacağım oyun The Elder Scrolls V: Skyrim. iki oyunu birbirinden ayıran çok şey olsa da özünde aslında aynı şeyler var. Hem Skyrim'i oynamış olan çok fazla insan olduğunu düşünüyorum, bu sayede daha doğru aktarabilirim.

    Küçük bir not: Mod deryasını işin içine katmıyorum. Ben iki firmadan da resmi olarak çıkmış içeriklere bakıyorum. Mod deryasına girersek işin içinden çıkamayız.

    Öncelikle ana senaryolarının kıyası. Skyrim'de Alduin adlı bir ejderhanın dünyaya dönmesi işleniyordu, Witcher'da ise öğrencisi ve artık kızı olmuş bir kişiyi arayan ve kurtarmaya çalışan bir baba. Skyrim hikayesi baktığınızda daha epik olsa da işlenişi bana göre çok hızlı ve yavan. Ana senaryosu 4-5 saat gibi bir sürede biterken Witcher 3, rahatlıkla 20 saat süren bir ana senaryo sunuyor size ve senaryo gerçekten bir şeyler hissettiriyor size. Skyrim elindeki ana karakter dezavantajı yüzünden bu ve bir çok konuda benim için kaybediyor.

    Yan Görevler. iki oyunda da bolca yan görev var. Skyrim'de her şehirde faction var, onların yan görevleri var bir de sağdan soldan geçerken size verilen görevler var. Witcher'da ise hikaye boyunca sizinle yolu kesişmiş olanların görevleri var, şehirlerde tabelalarda asılan görevler var ve siz yanlarından geçerken tanık olup etkileşime geçtiğiniz görevler var. Skyrim'de burada benim gözümde sınıfta kalan sağdan soldan geçerken aldığınız görevler. Genelde bir sebebi olmayan, kendilerini tekrar eden görevler. Mağaraya gir temizle türünde. Witcher ise en dandik yan görevine bile çok ciddi bir mini hikaye ile süslemiş. Misal aklıma gelen bir görev, yoldan geçerken denk geldiğim iki tane seyyar ağlıyorlardı. Gittim olaya baktım ve bir yıkıntının içinde tanrılarına hediye sunup istekte bulunuyorlarmış ve isteklerini kabul etmemiş. Olayı araştırdığınızda şu an aklıma gelmeyen bir yaratık türü altta ziyafet çekip mutlu mesut yaşıyormuş. Siz gidip onunla konuşarak olayı tamamen istediğiniz gibi şekillendirebilirsiniz. isterseniz olayları olduğu gibi bırakabilir, isterseniz yaratığı kandırıp insanlara gerçeği falan söyleyebilirsiniz tamamen size kalmış orası. Ve eğer npc lerle çok konuşursanız da size oraya kadar olaylar nasıl gerçekleşmiş tek tek anlatıyorlar.
    ikisinde de çok fazlalar onu belirtmem gerekli.

    Oynanış tarafında iki oyunda aslında eşitler. ikisi de basit dövüş dinamikleri üzerine kurulu bir sistemde hareket ediyorlar. Bazı noktalarda Skyrim daha akıcı olabiliyor.

    Karakter tarafına geldiğimizde açıkcası burası biraz yoruma açık. Skyrim'de tamamiyle size bırakılmış bir karakterizasyon var. Tamamen sizin belirleyeceğiniz bir düzende ilerliyor. Fakat bu da karakteri tamamen ruhsuz, sessiz bir robot hissiyatına sokuyor. Witcher'da ise Geralt karakteri özelleştirilebiliyor fakat belli bir noktaya kadar. istediğiniz yöne çekseniz de Geralt ile kılıç sallamak zorundasınız. Fakat Geralt size bir karakter olduğunu hissettiriyor. Olaylara verdiğiniz tepkiler karakter olsa da genel olarak özgür seçimler. Karakteri ahlaki olarak nereye çekeceğiniz size kalmış. Onun dışında olaylara karşı genelde ciddi, kendine has bir mizah anlayışı olan bir karakter.
    Diğer karakterler tarafında ise su götürmez bir gerçeklik olan bence Witcher'ın ciddi üstünlüğü söz konusu. Skyrim karakterini yaratırken genellikle hayatınızdan gelip geçecek kadar sığ karakterler oluşturmuş. Witcher ise tüm karakterini bir şekilde doldurmuş. Bu da açıkcası oyunda bir samimiyet havası yaratıyor, sizi eğer evreni sevdiyseniz daha çok evrene bağlıyor.
    Diyaloglar tarafına geldiğinizde Witcher'da dakikalar süren ara sahneler var. Skyrim genelde 2 dk yı geçmeyen bir konuşma sekansına sahip. Witcher bazen çok alakasız olaylarda bile uzun tutmuş, sıkabiliyor.

    Görevlerin işleyişi tarafı aslında yine yoruma açık. Skyrim genel olarak yak yık politikası üzerine kurulmuş. Sizi sürekli aksiyona sokma potansiyeli üzerine kurulmuş oyun. Ya da kurye işleri oluyor, arada gidip gelirken yine aksiyona giriyorsunuz. Witcher ise bunu aksine çeşitlendirmiş. Witcher'da da öldüre öldüre ilerlediğiniz görevler var. Bunun yanında sadece konuşarak çözebildiğiniz görevler, yine öbüründeki gibi kurye görevleri söz konusu. Witcher biraz daha ileri adım atarak kimi görevlerde rp yaparak bile bitirmenize olanak sağlamış. Hazine avları, gwent, at yarışı ve daha aklıma gelmeyen bir çok etkinlikle süslemiş. Oyunu açıkcası monotonluktan baya kurtarıyor ama sırf aksiyon isteyen adam da var.

    Açık dünyalarına gelirsek, muhtemelen iki oyunun da açık dünyalarının büyüklüğü birbirlerine eşit. Skyrim tek büyük bir harita kullanırken, Witcher haritasını bir kaç parçaya bölmüş. Skyrim tarzı bir harita daha iyi olurdu ama Witcher doğrudan kitaplara bağımlı bir seri, kitaplarını açıp okumuşluğum yok, o yüzden Witcher'ın tercihine birşey diyemeyeceğim ama tek parça olmasını bende tercih ederdim. Skyrim biraz daha fazla olsa da ikisinde de ciddi oranda yapılabilecek şey var. Skyrim biraz aynı şeyleri tekrar ederek içeriklerini çoğaltmış, witcher ise farklı şeyler ortaya koyarak daha az içerik sunmuş. Yine tercihe kalmış.

    Witcher 3 bir RPG oyununun modern zamanda gelebileceği en iyi noktaya çivi çakmış, kendisinin aşılmasını bekliyor.
    6 ...
  2. 88.
  3. 2 haftadır başından kalkamıyor, geceleri düşünmeden edemiyorum sözlük. bi oyun bu kadar mı güzel yapılır, he ea, he ubisoft, he activision cevap verin ulan. binlerce çalışanla yapamadığınız oyunu adamlar 1000'in altında elemanla yaptılar. Priscilla's Song ile ağlayıp hunt or be hunted ile coşuyorum, atmosferin içinde kayboluyor, novgrad'daki köylü ile skellige'deki arasındaki farkları inceliyor, kendimi geralt'ın yerinde hissediyorum. onun yaşadığı aşk ikilemlerini yaşıyor, yaşadığı sıkıntıları hissediyorum. var mı daha iyisi ya? yok. var diyeni sikerim.
    5 ...
  4. 103.
  5. şu anda tüm expansionları ile birlikte, steam'de 15 liradır. kaçırılacak bir fiyat asla değil. Şu anda kurmayacaksanız bile kütüphanede olmazsa olmaz bir başyapıt kendisi.
    5 ...
  6. 73.
  7. Guzel oyun mapi cok buyuk. Ayrica bi islikla at cagirabiliyorsunuz. Pc de de guzel ps4 dede o size kalmis. Fiyatida baya dustu. Yanlis hatirlamiyorsam zorluk seviyesi vardi. Skyrim gibi bir sey ama skyrim mantiksizlik dolu witcherin olaylari muzikler atmosfer bambaska.
    5 ...
  8. 95.
  9. 1999 senesinden beri oyun oynuyorum , baldur's gate 'ten sonra -ki bilenler bilir bu oyunu. o zamanlar yapılmış en iyi rpg oyunudur- oynadığım en iyi rpg oyunu diyebilirim.
    3 ...
  10. 27.
  11. Yeni bilgisayar almamla beraber yaz indirimleri de başlamıştı. Daha önce hiç oynamadığım için aklımda yoktu böyle bir oyun almak. Sonra pintipanda nın çektiği videodan sonra anladım ki bu oyun benim için yapılmış. Hiç düşünmeden indirimde aldım oyunu. ilk iki oyunu oynamamıstım yani hikaye yönünden eksiktim.

    Oyunu aldım indirdim, 27 gbmış. indirdim. Bedava dlc ler varmış (ki bu konuda onları tebrik ederim bazı firmalar gibi dlc çıkartıp onu fahiş fiyatlara satmamışlar)

    Oyuna ilk girdiğimde gördüğüm manzara beni kendine aşık etmişti. O ilk sahnede ki çıplak kadın değildi beni kendine aşık eden. Oyunun inanılmaz ama inanılmaz derecedeki grafikleriydi. Oyunu ultra da açtığınızda sizi bekleyen manzara, bir filmi açtığınızda önünüze gelecek olan manzaraya çok yakın. Özellikle karakterlere yakın çekimde karakterlerin kıyafetlerin üzerindeki tozları, aralıkları bile secebiliyordum. Fakat bi sorun vardı Fps yeni bir karakterlerin dahil olduğu kısımda 24 e düşebiliyordu. Ayarları kısmak istemeye istemeye girdim grafik ayarlarına. Hani bu oyunu ultra ayarlarda oynamak o kadar zevkliydi ki kimse kıyamaz bence. Ayarlarda ilk gözüme çarpan şey Nvidia hairworks isimli ayar oldu. Garipsedim. Benim ekran kartım AMD iken neyin nesiydi bu? Sonra anladım ki Nvidia nin oyunda saçları gerçekçi kılmak için yaptığı bir teknolojiymiş. Öncelikle sadece geralt yaptım fakat pek bi fark olmadı. Daha sonra tamamen kapatınca aldığım fps minimum 35 e yükseldi. Saçlar o kadar da önemli değil ne de olsa.

    Daha sonra tutorial i bitirip oyuna başladım yaklaşık bir saat oyunun ardından dövüş sahnelerine geldim. Oynanış o kadar zevkli o kadar akıcıydı ki batman ile yarisabilir. Dövüşürken sanki geralt değil siz dovusuyorsumuz. O kadar içine çekiyor dövüş mekanikleri. Ayrıca dövüş sahneleri abartılı değildi. Yani 30 dakika boyunca bitmeyen kesme biçme işleri yoktu. Belli sayıda canavar geliyor kesiyorsunuz olay bitiyordu. Dövüş mekaniği harikaydı. Ayrıca at sürmek, koşmak, sense kullanmak mükemmeldi. Arayüz biraz genis gelmişti fakat o kadar seçenek vardı ki craft, yetenek,envanter, map, meditasyon, görevler. Hepsine tek tek tuş atamislar fakat bu tuşları ezberlemek yerine Geri alma tuşu ile kolayca istediğiniz yere erişebilirsiniz. Bu anlamda da güzeldi. Yani skyrim kadar yormuyordu.

    Map e gelecek olursak büyüklüğü zaten malumunuz skyrim harikasından 3 kat falan büyük. Doluluk bakımından ne canavarlarla dolu ne de insanlar. Biraz ondan biraz bundan. Fakat yeteri kadar dolu değil map. Ama adamlara da hak vermek lazım. Koskoca bir mapi doldurmak çok zor olsa gerek.

    Nesne çeşitliliği çok fazla fakat diyalog çeşitliliği az diyebilirim.

    Son olarak müziklere değineceğim ki bence müzikler Çok güzel. Hele bazı parçalar muhteşem ötesi olmuş.

    Genel olarak oyuna vereceğim puan yüz üzerinden 98
    3 ...
  12. 48.
  13. Yenneferi siktir edin , çok ciddiyim hiç geralta göre bir karı değil.

    Triss merigold aşktır.
    3 ...
  14. 71.
  15. Hikayesi ve müzikleri efsane.

    Ana karakterin (Geralt) karizması ise gelmiş geçmiş en karizmatik oyun karakteri unvanını sonuna kadar hak ediyor.
    3 ...
  16. 31.
  17. Bugün ücretsiz dlc olarak dil paketinin verildiğini gördüğüm oyun. Şimdi kafamda deli sorular oldu. Eğer sonradan böyle bir dlc ile dil paketi atılıyorsa türkçe yama gelme olasılığı nedir çok merak ediyorum. Çünkü kodumun oyunu ingilizce oynanmıyor. Gelen dlc sadece "De" yazıyor sanrım türkçe dil yok ama sonradan gelirmi çok merak ediyorum gerçekten bilen varsa aydınlatsın beni. Ve acaba diğer oyunlara da gelir mi gta v gibi.
    3 ...
  18. 25.
  19. 170 liraya 9 taksitli olarak sipariş verdiğim oyundur. ucuzbudur.com'dan verdim. adını da ilk kez duyuyorum sitenin. inşallah hıyar göndermezler.
    3 ...
© 2025 uludağ sözlük