Çok aşırı bağlamayan bir dizi olsa da izlerken sıkılmadığınız dizi. ian somerhalder diziyi izlenir kılmakta ve rolüne en çok yakıştığı yerlerden birinde. Ayrıca diziyi twilight ile karşılaştırmak oldukça yersizdir hele hele ki twilight'an esinlenme diyen adama gülerler.
sikindirik bir teenage dizisi gibi duruyor ya du bakalım. 30 yasında adamlar liseli rolünde rol yapma yetenek falan sıfır. ulan güzel vampirli dizidir diye başlamıştım sikicem böyle işi.
2. sezondan bilimum ipuçları için peşinde koştuğum; heyecanın sürekli dorukta olduğu kaliteli oyunucu kadrosuyla göz dolduran dizidir.
(bkz: ian somerhalder)
(bkz: nina dobrev)
(bkz: paul wesley)
edit: yayınlanmadığı haftalarda fanlarını provokate ediyorum. bir sezon 48 bölüm olacak, işte o kadar.bir ayda benden size tatil.
Başlarda alacakaranlık çakması gibi görünse de sonradan daha kaliteli bir yapım olduğu ve aşk temalı bir dizi olmadığı kanısına vardım. Elena ve stefan a neden bu kadar gıcık olduğumu da daha çözemedim.
2. sezonu başlayan dizidir.olayların fazla beklemeden çözümlenmesi, karakterleri kolayca öldürmeleri diziyi güzel yapan özellikler. dizinin soundtrackleri kesinlikle es geçilmemeli. fazla tanınmayan grupların keşfedilesi güzel şarkıları çalıyor her bölüm. esas kızımızı uzunca bir süre sevmesem de katherine olduğu zamanlardaki tipi de oyunculuğu da gayet başarılı. bir de bilekten kan emme sahnelerinde oyuncuların yüz ifadelerini özellikle başarılı buldum. evet ergen dizisidir,acayip farklılıklar içermiyor ama kolayca takip edilesi,sıkmayan gayet de keyifli bir dizidir. dizide ilk sezon çalan şarkılar arasında tavsiye ettiklerim şunlar:
jason walker - down
five for fighting - chances
barcelona - come back when you can
--spoiler-- damon salvatore'a çok çok çok üzülmemize sebebiyet veren dizi lan. az evvel çevirisiyle beraber izledim (2x01). katherine'i seviyor her şeye rağmen. 145 yıl beklememi salla ben unuturum ama söyle beni sevdin mi diyor, kaltak yok sevmedim kalbimde stefan vardı diyor. lan oğlum öyle yakışıklı bir beden, o karizmatik surat nasıl sevilmez... bak gördük katherine'e ne kadar aşık olsa da özünde vampir olmak istemiyordu, onu kötü yapan kaderi kardişim, bir de elena "nefret etmemi istiyor, al nefret ediyorum şimdi. başın göğe ersin damon" diyor. oğlum istemiyor ki aslında herkes nefret etsin, trip atıyor işte. 145 yıl kardeşinin skikliğinden eziyet çekmiş, vay sen misin beni alıştıran diye yapmadığını bırakmamış haklı olarak. kitaptaki damon olsa ve bunları yaşasa "lanet olsun sana, çünkü sende annene lanet etmişin!" derdim ama diyemiyorum işte. duygusal bir insansın oğlum sen. ne olur kaybetme kendini... hak etmiyorsun biliyorum ama yapma...
--spoiler--
2. sezon ilk bölümüyle oha dedirtmiş olan canım dizi. yahu daha ilk bölümden bu kadar çok şey olursa ilerideki bölümlerde ve muhtemel sezonlarda kim bilir neler olur.
sözlük çok gazım şu an, henüz çekilmemiş bölümleri bile izleyesim var çok fena.
--spoiler-- katherine bir süre gizli gizli takılacak ortalıkta sanıyorduk, öyle olmadı, çıktı piyasaya karıştırdı anında mystic falls'u. kaltak kelimesinin ayaklı temsilcisi bildiğin.
jeremy vampir olamadı. iyi, hoş da fazla ergenlik tribi yapıyor, azıcık büyü koçum sen ne badireler atlattın, bir sakin ol.
stefan yemedi katherine'nin yaptığı ayakları. ama bence stefan, "damon, bizi birbirimize düşürmek istiyor, ona karşı bir olmalıyız, seninle dövüşmeyeceğim." deyip çok kararlı davransa da katherine fettanlığıyla onu yoldan çıkarır. 145 sene önceki stefan'ı canlandırın gözünüzde, tarih tekerrüden ibarettir demişler.
damonım, canım öyle kırılgan ki. nasıl sevmezler bu adamı anlamıyorum. mesele ne kadar iyi gözüktüğü değil. mesele en küçük hareketinde bile içten içe "beni de sevin lan!" diye bağırıyor olması. tüm pislikleri gözünü kırpmadan yapan, çatır çatır lexi'yi öldüren damon, 145 yıldır mal gibi beklediği katherine'i affetmeyi göze alıyor. sadece iki kelime duymak istiyor, duysa anında silecek geçmişi. kaltak katherine "seni sevdim" demiyor, "hep stefan'ı sevdim" diyor. bok yesin.
şöyle bir düşününce, damon'ı "kötü adam" olmaya stefan zorladı bir yerde. stefan'ın ise özünde kötülük vardı, sadece kontrolü öğrendi. insan kanına nasıl kaptırdığını hatırlayın ilk sezon. stefan aslında zayıf. bu sebepten ben diyorum ki stefankatherine'e kaptıracak kendini ve her ne kadar elenadamon'a "sadece stefan olacak" ve "seni öpebileceğimi nasıl düşündün" dediyse de stefan'ın katherine'e olan aşkının yeniden alevlenmesiyle kalbinin kırıklığını damon'da onaracak.
bu arada katherine "game on" deyip caroline'i öldürdü. damon'ın kanı hala vücudunda olduğundan caroline vampir olacak belli ki. enteresan olacak.
yeni biri geldi bir de, tyler'in amcası mı ne. açıkçası onların kurtluk durumları şu an için ilgi çekici değil ama ilerleyen bölümlerde olacak herhalde.
son olarak, damon olur katherine olur, biri sevabına bonnie'yi öldürsün.
--spoiler finito--
sıcağı sıcağına yorum yapayım derken bildiğin özet geçmişim. henüz izlemeden bir merakla güzünüz kaydıysa kusura bakmayın, siz kaşınmışsınız.*
4. bölümü acayip heyecanlı olacak olan canım dizim*. fragmandan gördüğümüz kadarıyla çok pis action var ve beklenen an da gerçekleşecek*.
--damon bakışları atan spoiler-- caroline'in vampirliğine sözüm yok, ayrı bir renk geldi diziye bence sevgili tvd fanı sözlükçüler, fakat kendisinin göz makyajına kafayı taktım. vampir olunca koyu renk göz makyajına başlamak nedir? yakışmadığından değil ama azıcık gücü gördü mü bir cool havalara bürünmek nedir caro?
ayrıca yeni yetme bir vampirin, bir buçuk asırlık taş pardon çınar damon'ı bir ittirişte yere sermesi hoş olmadı. hani bunlar tecrübelerine göre farklı güçlerdeydiler?
carocum sana son sözüm; kontrolsüz güç, güç değildir.
4. bölümde katherine ve elena karşı karşıya geliyor sonunda. fragmanda öyle görünüyor. zaten nina dobrevtwitter'da heyecanlı heyecanlı yazıp duruyor, bekleyemiyormuş bu bölümü falan.
2.sezon 3. bölüm itibariyle damon'ın mimiklerini biraz abartılı bulduğumu farkettim ve fakat bu, onu oynayan mavişin* kötü rol kestiğine değil damon'ın çok piç ama karmaşık bir karakteri olduğuna delalet eder. bence.
--bonnie uyuzluğuyla spoiler pat diye the end--
gel perşembe, gel perşembe bitsin bu hasret.
bir de damon'ın elena'ya bakışlarına bitiyorum lan.
twilight denen saçmalığa bi tokattır adeta onda olan mantıksızlıklar burda yoktur ve bu diziye twilight benzeri diyenlere saçmalamayın diyorum önce gidip bi The Vampire Diaries in kitabının çıkış tarihine sonrada twilight a bakıp yorumda bulunsunlar.
--spoiler--
Ne dir bu damon un hatunlardan çektiği arkadaş herkezde sevimsiz stefan ı sevıyor adamn yerınde dağ olsa dayanmazdı.
--spoiler--
2x4 memory lane bölümü ile, ikinci sezonun şu ana kadar ki en güzel bölümü oldu. özellikle spoiler vermekten kaçınıyorum, çünkü cidden çok beğendim, izletin - izlettirin..
Damon stephen'ın gölgesinde kalıyor ya herkes 2.6 metrelik surata sahip stehen'a aşık ya ne yapsa bu dizi yaranamaz. hadi belki elena'yı damon'a aşık görürüsem yaranacak. zaten bir o yüzden bakıyorum nolmuş ne bitmiş kimin ne gücü varmış hiç bilmem. damon damon damon.
2.sezon 5.bölümü perşembe günü yayınlanmış olan dizi. bugüne kadar izlediğim en güzel bölümlerden biriydi kesinlikle.
--spoiler--
bu bölümde caroline'in annesi liz'in nasıl da kaltak olduğunu görüyoruz. be adi karı, ne yamuğunu gördün bugüne kadar da köpek mason'ın tuzağına düşen damon'ı anında öldürmeye kalkışıyorsun? gerçi belli senin ne kadar salak olduğun, kızını bile sildin bir kalemde.
stefan dark side'a geçme yolunda ilerliyor yavaş yavaş. her gün birkaç damla insan kanı olayının çivisi çıkar bence demedi demeyin. saf elenacığım da ısrarla anca beraber kanca beraber modundan vazgeçmiyor. ama stefan insan kanı içtikçe ikilinin şakacıktan kavgaları gerçeğe dönüşmeye başlar bence.
katherine-mason ilişkisi tesadüf olamaz. demek ki katherine uzun zamandır ortalığı karıştırmayı planlıyordu ve ona göre adım atıyordu. zeki kaltak.
elenadamon'ın liz'e karşı tutumunu görünce hafiften yumuşar gibi oldu. hayal ettiğimiz ikili gerçek olacak mı, 3.sezonda göreceğiz herhalde. gerçi dizi çok hızlı ilerliyor ne zaman ne olacağı da belli olmaz.
tyler'ın kurda dönüşeceği aşikar ama uyuz amcası mason'ı biri haklasa güzel olacak. gerçi katherine, onunla işi bitmeden ona zarar gelmesine izin vermez.
--spoiler sonu--
bütün hafta bekleyip tek bölüm izlemenin ne zor olduğundan bir kere daha dem vurup bu entryi noktalıyorum sevgili the vampire diaries fanı sözlükçüler.
ya bide elenayı birine benzetiyodum ne zamandır buldum sonunda. entouragedaki sloanın bildiğn 89 modeli. daha güzeli falan filan... karşılaştırma için de buyrun :
elena'nın o sevimsiz, kasıntılı, bi kere bile güldüğünü göremediğimiz stefan'la birlikte olmasına çıldırıyorum be sözlük! hemde damon gibi biri dururken..
(bkz: gönül bu ota da konar boka da)
--spoiler--
s02 8.bölümde damon'un ağlaması çok içimi acıttı be.. allah belanı versin elena diyorum. elijahtan seni kurtaram damon ama sen stefan'a sarılıyosun, bu nasıl adalet?
--spoiler--
bu dizide en çok şunu merak ediyorum, hani bu vampirler davet edilmeden bir eve giremiyorlar ya, işte o neye göre belirleniyor.
-biz kiracıyız mesela, üç aydır kira da yatırmamışız; bizden mi izin alacak, ev sahibinden mi?
-tapuya göre mi hareket ediyorlar, benim on dönüm arazim varsa giremiyorlar mı?
-evin kıçı kırık bir kapısı mı engelliyor üç asırlık vampiri, evi yıkıp girmek akıllarına gelmiyor mu?
s02 8.bölümden sonra bende bi adet damon istiyorum dememe sebep olan dizi.
o nasıl bir bakış nasıl bi seni seviyorum diyiş öyle ben eridim resmen. ama ben seni hak etmiyorum kardeşim ediyo.. bu nasıl bir kabulleniş. keşke bunları unutmak zorunda olmasaydın elena. offff off diyorum resmen en kısa sürede (ama buda en azından 3.sezonun ortalarını bulur sanırım)damonun elenayı koluna takıp itici stafan'a nanik yapıcağı günleri sabırsızlıkla bekliyorum.
ayrıca wampir mitlerinede genel olarak bağlı kalmalarıda hoşuma gidiyor wampir dediğin güneşte yanar arkadaşım(eyer yüzüğü yoksa)edward gibi parlamaz!!! o ne lan!!
son yılların en iyi dizisidir.Heyecanlıdır, losttaki gibi gizemler vardır fakat bu gizemler açıklanır, atlanmaz.Damon ise karizmasıyla diziye hava katar.Damon olmasa açıkcası twlight ın aynısı olurdu.
