bugün

hayatımda izlediğim en rezil vampir hikayesi , ben böyle saçma sapan bir kurgu ne gördüm ne duydum.

birçok vampirli yapımın takipçisi oldum

-buffy the vampire slayer: bu saçma diziyi ezip geçer. gayet sağlam bir hikaye örgüsü , en önemliside delicesine bir kurgusu vardır. karakterler nefistir.
-angel: buffy dizisinin kardeşi. müthiş bir dizi. aynılarını tekrar ederim.
-true blood: eh işte şeklinde başlayan sonradan açılan , oldukça enteresan bir dizi. en azından bir başı bir sonu bir olay örgüsü mevcut. tutarlı karakterleri ve hikayesi var.

underworld ve gün ışığından şafağa türü filmleri de işin içine katıyorum.
hele o laf attığı twilight var ya o twilight , birçok zayıflığı olmasına rağmen o bile bu saçma sapan şeyi çiğ çiğ yer. sonrada kemikleri ile dişlerini kurcalar...

bu vampire diaries içlerinde en kötüsü.
ilk birkaç bölümde "aa ne güzel akıl oyunları göndermeler falan" diyorsunuz. ta ki öküzlemesine bir senaryo olduğunu farkedene kadar.

şimdi iyi vampir kardeş bir de kötü vampir kardeş mevcut.

bu kötü olan herseferinde ortalığın ağzına sıçıyor.
50 tane masum kişiyi öldürüyor , birini sırf zevkine vampir yapıyor. iyi vampir kız var bir tane onu keyfine öldürüyor ama sonuç nedir? her seferinde ama her seferinde bizim esas kız olan kaltak bu şerefsizi koruyor.

evet bu dışkıdan imal edilmiş dizinin hikayesi budur.

1-damon, masum bir insanın boynunu kırar. bu yüzden birisi tam bu damon dan intikam alacakken , tam bu elemanı şişe geçirecekken bizim esas kaltak;
"dur öldürme onu , yoksa onun gibi kötü mü olmak istiyorsun bik bik bik"
--"e tamam öldürmeyeyim o zaman , çünkü çok güzelsin bende 3. sınıf gençlik dizilerindeki gerizekalı adam olduğum için güzel , esas kızları herzaman dinlerim"

2-damon bu sefer masum bir insanın boğazını sırf kardeşine artistik olsun diye parçalar.
tam şişlenme aşamasına geçilecekken yine bizim esas kaltak duruma müdehale eder(ama hiçbirzaman damon un karşısına çıkıp da onu durdurmaz çünkü ezik bir senaryo vardır)
"dur öldürme onu , yoksa teletabi olamazsın bik bik bik"

3-damon bu sefer dizideki çıtır , iyi sarışın vampiri öldürür.
bu sefer esas oğlan çok sinirlenmiştir kazığı alır eline tam yola koyulacakken esas kaltak tabi ki karışır.

"dur öldürme onu , yoksa pembe çiçekler mor menekşeler bik bik bik"
--"e tamam öldürmeyeyim o zaman , çünkü çok güzelsin bende 3. sınıf gençlik dizilerindeki gerizekalı adam olduğum için güzel , esas kızları herzaman dinlerim"

böyle gidiyor... kaça kadar? ben 9 a geldiğimde küfürün en okkalısını basıp izlemeyi kestim.

yeter lan! aynı örgüyü kaç kere kullanabilir bu dizi bozuntusu? 1? 3? 5? yeter anasını satim! bu ne rezillik! kaç yaş için çekiyorsunuz lan siz bu diziyi?
bütün vampirle alakalı dizi, film vs 'den daha iyi kurguya sahip olan, daha gerçekçi, önüme 10 sezon koysalar izlerim dediğim The Cw dizisidir. Ayrıca 12. bölümün ocak sonu yayınlanacak olması sinirlerimi bozuyor.
çok garip bir dizi efedim.

kendisini izletiyor ama bunu nasıl başarıyor halen anlayabilmiş değilim açıkçası.

beğenmeye beğenmeye, laf ede ede bütün bölümlerini izledim anasını satayım.

bu ne yaman çelişkidir böyle...

yeni bölümü çıksa da izlesem, çok merak ediyorum lan. ama kesin bok gibi bir bölüm olacak onu da biliyorum.
2. sezon 12. bölümüyle beni kendimden almış dizidir.Aşk, nefret, kavga, korku herşey vardı dolayısıyla 2 ay aradan sonra muhteşem bir dönüş yaptı.

--spoiler--
ingiliz rose'umuzu kaybettik bugün.Hele Damon'ın kendini kaybedişi mükemmeldi.bu nasıl bir oyunculuk yeteneğidir bu nsaıl güzel bir ağlamaktır. ağlamak bir insana bu kadar mı yakışır.Bu arada kendisi twitter'ında bence erkekler ağlamamalı demiştir.

--spoiler--
umarım yine ara falan vermezler.yeni bölümünü heyecanla bekliyoruz efemmm.
s02e12 itibariyle damon'un gözündeki yaşlar yüreğimizi dağlamıştır. buradan senaristlere sesleniyorum bu adam hiç mi gün yüzü görmeyecek be? tez vakitte elenayla kavuşsunlar istiyoruz.
2. sezon 12. bölümü ile yardırmıştır, müthiş bir dönüş tatil dönüşü yapmışlardır.
uzunca bir sure burnumu cevirip de bakmadigim, sonra artik kuzenimin israriyla bir bakalim neymis bir sans verelim dedigim ve bekledigimden cok daha iyi cikmis dizidir. evet kabul edelim, olaganustu bir kurgusu yoktur. ian somerhalder, nina dobrev ve arada gelen giden oyunculariyla gorselligini on plana cikartip klasik vampir kliselerinin uzerine gunumuzden detaylar ekleyip, bol bol karanlik ortam kullanip, biraz da gerilim yaratarak ama temelde bir ask hikayesinden yola cikarak ortaya bir dizi koymuslar. ama simdi itiraf edelim, durust olalim.. cogu kisi, sirf elena'nin damon'in kiymetini ve gozden kacmasi mumkun olmayan kardesine katlamis yakisikliligini farkedip, akillanip, ben bu kadar zaman napmisim, diye basini duvarlara vurup damon'a kosacagi sahnenin heyecanindan diziyi izliyor, kendimden biliyorum. heyecanla olasi elena-damon askini bekliyorum. evet simdi de biraz spoiler verelim.

--spoiler--
bir damon salvatore olarak inceledigimizde; s02/12'de olum asamasindaki rose'u kucagina yatirmasi, ardindan zihnine girerek acilarini hafifletecek hayalleri ona saglamasi -rose'un evine donmesi atlar, otlar, damon..- ve son olarak acisini tamamen dindirmek uzere kazigi kalbine saplamasi ile damon icindeki, gercek olma arzusundaki insani farkeder. ardindan gozunden bir damla yas suzulur. oyle bir damla ki yanagindan inerken kazandigi kavislerle, izleyenin boynunun yana egilme acisi dogru orantili olabilir. olmayabilir de. ardindan damon elena'ya insan gibi hissetmenin ne kadar berbat oldugunu haykirir ama sonra elena ona sarilip "good night damon" derken de gozunde biriken yaslari gorebiliyoruz. ve finalde de zaten "i'm lost" diyen baslayan diyaloguyla damon icindeki insani susturamaz artik, haykirir. kurban kizimiza bakarak "..but it's all i got, is trouble" der ve tv on the radio'dan dlz sarkisi baslar. tamam vampirlik guzel de nereye kadar, degil mi damon. iste butun bu arada kalmisligin ve kaybolmus halinle, sonuc olarak neysen her zaman yaptigini yapiyorsun ve kizi olduruyorsun. *
--spoiler--
uykusuz gecelerimin sebebi olan dizidir. çok klişedir evet, ama izleyince sizi çeken bir tarafı da yok değildir. zaman geçsindir işte tatilde yapacak bir şey bulamayan sosyal hayat yoksunu sözlük yazarına eğlence çıksındır.
o değil, 1.sezondayım arkadaş bu ne biçim hayattır ya ben de istiyorum bundan. adamlar lise okuyor maşallah ama sürekli parti, eğlence. yok 50ler partisi, yok cadılar bayramı, yok şu yok bu. hayat bunlara güzel.

editditdit: stefan, küçük emrahı geçtin evladım, o nası bakışlar öyle.
kız arkadasıma indirmem vesilesiyle tanıstıgım ve bölümleri seri bir şekilde akıp gidebilen bir dizi. kitabina aldanarak aaa burda su da olmalıydı derseniz yanılırsınız. şekil olarak üst düzey benzerlikleri olsa da senaristler kitabın dışarısına çıkmayı da kendileri için sorun görmüyorlar.

izlenebilesi bir dizidir. damon karakteri gercekten filmin mihenk tası gibi. Ian Somerhalder kendini aşan üst düzey bir performans sergilemiş. kötü bir karakteri canlandırsa da duruşu mimikleriyle hakkkını sonuna kadar veriyor. ne stefan ne elena. o kadar diyorum.
2.13 le damon yine bizi kendimizden almıştır.

--spoiler--
şu tyler a ne demeli yaa kız senin her türlü sorununla uğraşsın sonra sen kızı öp kokla,sonra kıza yok sana güvenmiyorum tripleri çek.yok yaa başka derdin varmı tüylü dostum?

--spoiler--
damon salvatore gibi sevgilim olsun 1 milyon dolar borcum olsun dedirten dizidir. he zaten o parayı damon'cuğum öder benim için o ayrı*
birkaç bölüm izledikten sonra, 'ergenler için la bu' diyerek izlemeyi bıraktığım dizi... true blood neyimize yetmiyorki zaten...
bu diziden çıkarabildiğim yegane şey kötülerin hep yakışıklı olmasıdır.
Bu romanda iyi ama Richelle Mead'ın ''Vampir Akademisi'' akla daha yatkın.
bu dizi hakkında söyleyebileceğim en önemli şey şudur;

Bu dizide parti var, bu dizide ortam var olum.

Ama o nasıl bir parti yapmaksa, her bölümde var bu. istisnasız her bölümde ya bir balo var, ya bir kutlama yemeği var, ya bir okul etkinliği var,

insanlar işi gücü bırakıp sokak süslüyorlar, efendime söyleyeyim masalar kuruluyor, pankartlar asılıyor. parti sonrasında ve öncesinde de bara gidiyorlar ayrıca. boş durmak yok, akıyorlar. kutluyorlar bir şeyleri paso.

kimse de götünü kırıp "bugün de oturalım deymın yeaa" ya da "stefın ben uyucam baba dün akşam sabahladım meaa" diye yan çizmiyor, haldır haldır parti hazırlıyorlar.

olm nasıl ortam kurdunuz siz kendinize, ne biçim kasaba lan o. parti üzerine parti mi yapılır lan?

etrafta resmen vampirler dolaşıyor, kurtadamlar cirit atıyor, ama geleneksel vali yemeği ya da ne bileyim lisenin 87. osuruk bayramı kutlanmadan edilmiyor.

en son bölümde aklıma geldi, lan dedim kendi kendime, acaba ben mi abartıyorum, bu sefer yapıcaklar mı?

yine parti yaptılar anuna koyum.

rahat durun olm. coşmayın iki dakka.

Ayrıca bunu yazarken ikinci bir farkındalık yaşadım, (nasıl cümleyse bu da) her seferinde masum biri vampirler tarafından dişlenerek öldürülüyor, sonra basına filan açıklama yapıyorlar bu ölüm hakkında, o da fix şöyle;

-jeysın'a nolmuş
+hayvan saldırısı baba.
-hadi ya.
+hayvan saldırmış.

kimse de demiyor ki "lan olm her hafta hayvan saldırısı mı olur lan, ayakta adam mı sikiyorsunuz?" diye.
2. sezon 15. bölüm dizinin en güzel bölümü olmuştur.

--spoiler--
entrika mı ararsın, yalan mı ararsın, heyecan mı ararsın, şaşkınlık mı ararsın hepsi bu bölümde.makul derecede korku unsuru da içeriyor üstelik.
lexi'yi özlemiştik geri dönüşlerle geri dönmesi sevindirdi.
elbette damon'ın aslında ne kadar iyi bi insan -vampir yani- olduğu da tekrar kanıtlanmış oldu.biraz saf olanından.
--spoiler--

kaçırmayın derim....
2.16 itibariyle damon yine gönüllerde taht kurmuştur.

----spoiler----
damon: evde 6 yatak odası daha var katherine, o yüzden üstümden kalk*
----spoiler----

her zaman hastanız damon*
LJ Smith tarafından yazılmış "The Vampire Diaries" romanlarının diziye uyarlanmış halidir. Ancak alacakaranlık(Twilight) filmi ile çok benzer noktalar barındırmaktır. Efektleri ve konusuyla basit bir yapım olmamakla beraber, izlenmeyi hak eden bir dizidir.
spoiler

2x15'te Elijah öldürüldüğünde Damon'ın şaşkın yüz ifadesi tüm dizinin en tatlı yüz ifadesi olup bir kez daha Damon'ı sarıp sarmalama isteği yaratmıştır. o soğukkanlı deymın ımızı bile şoka soktun ya, helal olsun alaric vallahi.
ergen dizisi gibi görünüp aslında ergen dizisi olmayan dizidir..

klausun gelişi yakındır..
oynayacak kişi ise;

(bkz: joseph morgan)
http://galeri.uludagsozlu...Cnyan%C4%B1-liseli-56821/
senelerce okuduğum fantastik romanlara dudak büken insanların şimdi bu vampir zımbırtılarının kitaplarını okumaları ve filmlerini izlemeleri mantıksızlığını yeniden aklıma getiren dizidir.

neden zımbırtı dediğimi de açıklayayım: az çok fantastik edebiyat okumuş bir insan vampirlerin bu tarz popülist kitap, film ve dizilerin vampirleri doğru anlatılmadığını rahatlıkla söyleyebilir.

filmleri ve dizileri çekilmeden çok daha önce yazılmış bu kitapların bu film ve diziler çıktıktan sonra tanınması ve best-seller listelerine girmesi de manidardır. bunun aksine hakkında herhangi bir film veya dizi çekilmemiş unutulmuş diyarlar ve ejderha mızrağı gibi seriler yalnızca edebi değerleriyle bu listelere girebilmişlerdir.

kurgu yazdığı söylenen bu kitapların yazarlarının kendilerine bir dünya bile yaratamamış olması ise kurguda ne kadar başarısız olduklarının bir göstergesidir.
17.bölüm ile dumurdan dumurlara sürükleyen dizidir.
sonunda bir hönk deseniz de aşağıdaki linke göre klaus kıvanç tatlıtuğ'dur efendim.

http://www.dizboyudizi.co...n-ilk-goruntuler-spoiler/
2 gün önce yayınlanan bölümü şok geçirtmiş dizidir.
bu dizide tempo hiç düşmeyecek ben buna karar verdim.evet.
En büyük seyredilme nedeninin ian somerhalder olduğu dizi.