- dün gece nasıl geçti lan teo hatunla? ehehe
+ saçları darmadağın iç çamaşırları odaya saçılmış dün ağladıktan sonra makyajı yastığına akmış.
- vermedi mi lan yine?
+ vermedi mnskym.
+ teo ne bu halin, depreştin mi yine, yapma be teo değmez o kıza
- o herşeyi kendi yanından görür. almak istediğini alır,başka şey düşünmez beni unuturdu. Onun her anı heyecan dolu, beni üzdüğü zamanlarda bile,yokluğunu hissetmek beni korkuturdu.
+ yapma ya, korkma teocum yalnız bırakmayacağız seni.
- ben herşeyi onun için onun yanında yaparken, o hepsine uzaktan bakardı yabancı gibi. her sözümü dinliyor gibi beni kandırırken, içinden geçen binlerce ses bastırırdı sesimi.
+ sen de kaşınıyorsun ama teo. kıymet bilmezin biriymiş işte boşveeeer.
- o her günü yeni bir umutla, bekler gibi görünür,yarına inanmaz beni avuturdu.
+ baydın teo yaa bitmez bu muhabbet, kaçtım ben heyecan lazım bana.
- onun her anı heyacan dolu. beni üzdüğü zamanlarda bile, yokluğunu hissetmek beni korkuturdu.
charles bukowski'ye kamyon çarptığında kamyonun altında can verirken çıkan sesler gibidir. velhasıl kelam, teoman tipi yoktur, charles bukowski vardır.
klasik bi rocker mutsuzluk umutsuzluk tipolojisidir, hiç bi sikim beyinlerinin bi köşesinde yer almaz aslında mutsuzlukta değil o hal... bi çeşit embesil boşluktur.