bunu başardıysa her türlü sorunu çözebilme kapasitesine sahip insandır. ama böyle bir inan olması pek imkan dahilinde değildir, zira insan denilen varlık, aile dışında en az bir arkadaşa mutlaka ihtiyaç duyar. her zaman olmasa da ara ara kesinlikle.
mutluluk insanın içinden gelir ya da gelmez. dolayısıyla insan tek başına da mutlu olabilir. hatta bazen insan yalnızken daha mutlu olabilir. zaten çoğumuz da bunun farkına vardığımız için etrafımızdaki insanları zaman zaman hayatımızdan çıkarmıyor muyuz?
yalnız olan insanların cinsel ilişkileri yokmuş gibi algılanması saçma. bakış açısını değiştirmek lazım biraz. biriyle birlikte olup gayet yalnız olabilirsin.
"hiç yalnız hissetmedim kendimi. bir odada tek başıma kaldım, intiharın eşiğinde. kendimi çok kötü hissettiğim oldu, ama hiçbir zaman birinin odaya girip kendimi daha iyi hissetmemi sağlayacağını düşünmedim. ya da birkaç kişinin. başka bir deyişle, yalnızlık beni hiçbir zaman rahatsız etmemiştir, çünkü yalnız kalmaya doyamam. ben kendimi insan dolu bir odada ya da tezahürat yapan seyircilerle dolu bir tribünde en yalnız hissederim. ibsen'den bir alıntı yapacağım: "en güçlü insanlar genellikle yalnızdır." hiçbir zaman içimden, "şuh bir sarışın içeri girip beni düzecek, taşaklarımı ovacak ve kendimi daha iyi hissedeceğim," diye geçirmedim. hayır, onun hiçbir yararı olmaz. i̇nsanları bilirsin, "hey, cuma akşyokı, ne yapacağız? burda kös kös oturacak mıyız?" evet, kesinlikle. çünkü yok dışarıda bir şey. aptallık sadece. aptal insanlarla fingirdeyen aptal insanlar. geceye koşa koşa çıkmak gibi bir ihtiyaç içinde olmadım hiçbir zaman. barlarda gizlendim, çünkü fabrikalarda gizlenmek
istemiyordum. hepsi bu. milyonlarca insan adına özür dilerim, ama ben kendimi hiçbir zaman yalnız hissetmedim. kendimden hoşnutum. bildiğim en iyi eğlence kendimim. biraz daha şarap içelim!"
mutlulukta birliktelik paylaşmak ve paylaştıkça mutluluğu çoğaltmak için vardır.
zaten kendi içinde mutlu olmayan insan, ne insan olabilir tam manası ile ne de başkalarını mutlu edebilir.
insan-ı kamil denen zat, mutluluğun sırrına tek başına vakıf olmuş insandır.
kendi kendisine yetebilen, ileriye dönük planları olan ve kendi ayakları üstünde durabilecek güce, altyapıya sahip olan insandır.
ayrıca istese kendisine çok rahat çevre de yapabilecek olan kişidir.
yoktur öyle bir insan. Birileri tarafından mutsuz edilip yalnızlığı yüceltiyordur sadece. Tamam, iç huzur, kendine yetme gibi şeyler güzel kavramlar ama yalnız yaşamayı gerektirmiyor. Aşırı yalnız insan hayatı kaçıran insandır. Mutluyum der ama bi bakmış ki yıllar geçmiş kimseye dokunmadan. O boşluktan sonra karşısına çıkan insandan beklentisi fazla olur bu kez de. Yalnızlık zaman zaman çok gereklidir. Ama hobi olarak yapılmalı.
güçlü, hayattan zevk almasını bilen, kendini tanıyan, olgun, ayakları üzerinde durabilen, kendisiyle barışık, özgüven sahibi, iç disiplini sayesinde kendi yolunu bulabilen, cinsi şehvetten daha güçlü ruh şehvetlerinin büyük sevgilerde, bayıltıcı zevklerde ve düşüncelerde bulunduğunu anlamış; cinsi enerjiyi dışarıdan ve zoraki mücadelelere gerek kalmadan kendiliğinden yüce ruh enerjisine çevirmiş insandır. aynı zamanda mutluluğun paylaştıkça daha da güzelleşeceğini farkında olan insandır.
da ekine ihtiyaç duymaz. tek başına mutludur. başkalarının getirdiklerinin yanında götürdüklerini kabul etmez. kendinden bir şeyler çalınmasına tahammül edemez. mutluluğunu paylaşmak istemez. özel bir şey yapmasına gerek kalmadan kendisiyle mutlu olur. ve evet kendilerini severler.