bugün

doyuma ulaşma, ihtiyaçların karşılanması, rahatlama, doyma.
(bkz: musteri tatmini)
(bkz: tatmin olmak)
(bkz: duygusal tatmin)
(bkz: bedensel tatmin)
hayatın anlamı, doyumsuzluğun temel sebebi, sürekli kendini koşullara göre update eden, daha fazlasını iste felsefesinin çıkış noktası.
(bkz: doyum)
ne istediğini bilmek ile ne istediğini bildiğini sanmak arasındaki ince zarın, nasıl olupta bu kadar güçlü olduğunu, bilenlerin, yaşayıp yeterlilik haline geçtiği, bilmeyenlerin ise doğal olarak yaşamayıp geçiştirmek zorunda oldukları ruh hali..

bu gece biraz müzik ve biraz şiirle, yarın biraz "erdem ve şarap" ile..

öteki gün tüh bu da değilmiş ile..

deneyip, geçiştirip, erteleyip, iflah olmaz bir umut ile..

çok güzel ve çok yazık ile..

keçiboynuzu kemirmek gibi bilirsin.. geveleyip durursun işte öyle ağzında.. çok uzaktan, diline gelmesi için o eksik tadın..

oysa diğerinin yaptığından incineceğimi düşünmüştüm hep, o nun bu çırpınışları için bu kadar üzüleceğimi değil..

niyet ne idi akibet ne oldu bak.. yeniden..

tatmin iyi birşeydir. olunuz lütfen mümkün kılıp.
tüketip atma ve eskitip yenisine geçme çılgınlığı yüzünden artık çok da fazla elde edilemeyen doyum. bu ve bundan sonraki yüzyıllarda tatmin, bu tüketip atma bilinçsizliği arttığı oranda giderek daha da azalacak ve yok olacaktır.
ing.satisfaction
(bkz: bedensel boşalmanın işlevi)
nevriye budak tabiriyle "datmin" olan sözcük.
(bkz: ego tatmini)