bugün

bir gün şansım dönmüştü ve eve köktüğüm 100 adet tasoyla gitmiştim. o kadar mutluydum ki, öyle büyük bir zafer kazanmış gibi hissediyordum ki anlatamam. ancak evde karşılaştığım manzara benim tüm taso kariyerimin içine sıçmıştı. annem tasoları görüp, ''eğer o tasoları atmazsan seni evlatlıktan reddedicem'' dedi. hemen koştura koştura tasoları millete dağıtıp geldim. annemin tekrar evladı olmuş gibi mutluydum. şimdi annemle konuşuyorum da o yılları, harbiden çok komikti diyor.. ben ise tasolarıma yanıyorum..
bin küsür tane pokemon tasolarım vardı.. milleti üterdim onun karşılığından tanesi 10 kuruşa satardım.. Ahh ahh ne günlerdi.
özlemdir , oyunları akla getiren kelimedir, çocukluğuna indirir seni.
pokemonu falanı filanı bilmem, speedy gonzales'i tazmanya canavarı vardı bizim zamanımızda...

oynayanlar bilir o zamanlar da jilet çekmek yasaktı...*
taso dediğin looney tunes ve flınstones tasoları ile başlar. betty, barni...silvestre, tweety, road runner, yasemite sam...ey gidi be.

[http://görsel ]
90'lı yıllara damgasını vurmuş oyuncak.küçük ve safsan gıcır gıcır biriktirip oynadığın tasoları eskilere karşı kaybedebilirisin.
çocukluk yıllarımda sabahtan akşama kadar bıkmadan usanmadan oynadığım ve elde avuçta kalmaması halinde bi tane borç vermesi için arkadaşa başvurduğum yuvarlak cisim.
eski zaman oyuncağı. 25 kuruşluk cipslerde taso var mı diye poşeti mıncıklayıp az aramadık. ayrıca kökmek diye bir ifade vardır ki insanın yüzünde tebessüm uyandırır. şimdilerde bulmak çok güç. olsa da oynasak diye düşündüren oyuncak.
pokemon sayesinde tanıstığım plastik daireler. koleksiyonuna sahip olmamla birlikte 500 kadardır.
hey gidi günler hey. taso elimde çay tepsisiyle satmaya çalıştığım ve çocuklar tarafından büyük ilgi gören yuvarlak şeydi efendim. çeşit çeşit... kimisi bembeyaz olmuştu yere patlatmaktan.
internet ve bilgisayarın esiri olmayarak son çocukluğunu çocukluk gibi yaşamış biri olarak hem sevindiğim hem üzüldüğüm günleri bana hatırlatan şeydir taso. artık sokakta çocuk göremiyoruz efendim internet yüzünden bu iyi bir şey mi kötü bir şey mi insanın kendisine kalmış bir düşünce ama bence kötü.
(bkz: süper taso)
(bkz: mega taso)
(bkz: televizyonlu taso)
(bkz: dönen taso)
taşıdığım göbeğin temelini atmıştır. param olmadığı zamanlar boş yok olan cipslerden alamaz, ucuz olan cipsleri sıktıra sıktıra taso arardım. bakkala yakalanma durumunda ilk uyarıda elinizi çekmez, devam ederseniz cipsleri mıncıklamaya bakkal amca üstünüze yürüyebilir. neticede taso bir dönemin unutamayacağı şahane bir şeydir efenim.
kendine has bir jübilesi olan bir dönemin efsanesi.

bizim zamanımızda tasolarla oynamayı bırakanlar evlerindeki pencereden tasoları aşağıdaki çocukları atardı ve yeşil sahalara veda ederdi. bunun adı da kapıştırmaydı.
bir insana kepmek ve kepilmek gibi ilginç isimlere sahip deneyimler yaşatan son derece absürd oyun.
bir zamanlar çocukların en büyük hazinesi olan plastik.
insana küçük yaşta, avrupa ülkelerini gezme hayali aşılayan bir dönemin efsanesi.

yüzlerce tasom vardı. üzerlerinde de farklı farklı ülkelerin resimleri. o zamanlardan beri merak ederim fransa'yı, avustralya'yı, amerika'yı, almanya'yı...
muhabbetinden çok ekmek yediğimiz, yemeye de devam edeceğimiz doksanlar oyunlarındandır.
(bkz: keptim)
bir zamanlar uğruna kavga ettiğimiz, cips satan marketleri zengin ettiğimiz ama bir o kadar da heyecanla oynadığımız plastik parçası. ayrıca koleksiyonculuk gibi ayrı bir boyutu da vardı bunun.
(bkz: ne günlerdi be)
yuvarlak pokemon resimli plastik cipsten çıkan oyuncak.
ayrıcana; ben bu yuvarlak plastik pokemon resimli şeylerden 3 poşet yapmıştım zamanında.
tarihe karışmış oyuncak.
Ne Oynanırdı Çocuk iken, şimdi Özlem ile anıyorum. bir tane tasom Kalmadı. Yokmu arşivini yapan biri satsın bana.
hala sakladıklarımdır. koleksiyon halinde ölene kadar da duracak dolabımda. geçenlerde kardeşim alıp oynamaya tenezzül ettiydi de 10 gün tuvalete kitledim çocuğu. şimdi çıkardım tabi, pokemonlarda değil ama digimonlarla oynamasına izin verdim. taso sayısı mahallede rütbeyi belirlerdi, taso dağıtan, havaya atan, ''bende çok var ya havaya atıyom artık'' triplerine giren komşu çocukları hep çok havalı olurdu ama ne oldu, ben biriktirdim, savurmadım, kenara koydum. şimdi onlar yana yakıla taso ararken, ben evde zenginlikten gözü dönmüş bir patron edasıyla nıhahaha diye kahkahalar atarak tasolarımı sayıyorum.
90 Yılların Çocukluğunda Oynaması zevkli oyun araçlarıdır.
Günümüzde yüksek fiyatlara satıldığını öğrendiğim pokemon oyuncağıdır. O zamanlar bende de Ash tasosu vardı. Şimdi duydumki Ash tasosu açık arttırmada 400TL'ye satılmış. Harıl harıl arıyorum o tasoyu. Bulsam satıcam direk. Normal tasolarda pokemonuna göre 80 90 ediyor.