bugün

1973 dogumlu, radyo ve tv programcisi.

ertuğrul fındık'in "Çok da fazla ortalıkta görünen biri değilsin. Ancak buna rağmen seni sevenler sana enteresan bağlarla bağlanmış. Nasıl açıklıyorsun bunu?" sorusuna;
"Annem bana çok ortalıkta görünme evladım demişti ben de ortalıkta görünmüyorum. Ortalık denilen yer ürkütücü bir yer abi. Millet dolaşsın biz bir gün ortalığı toplamaya geleceğiz." seklinde cevap vermisligi vardir.

"bir öykü kahramani olmanin rahatligina birakiyorum kendimi"

(bkz: kekeme cocuklar korosu)
(bkz: kraliçenin pireleri)
(bkz: ve sen kuş olup gidersin)
yeni kitabını beklediğim yazar. ara fazla uzadı gibi sanki.
haber 7 tv'de haftasonu eki adlı programı sunmaktadır.
dün yeni kitabı "hayal meyal "i Sultanahmet camii avlusunda kurulan kitap fuarında,"her hayal insanı bir adım daha umuda taşıyor" notuyla birlikte imzalattığım yazar.
çok naif bir isim. allah ellerini bırakmasın demeyi öğrendiğim insan.
meksika sınırı triosundan biri.
güzel adamdır. Sayha dergisinin yüz türk büyüğü lstesinin naif insanıdır. Mahallenin tozunu almasını dört gözle beklerim.
"Eline cinayet işleme fırsatı geçmediği için masummuş gibi dolaşan adamların sağa sola bok atmalarını kabul edemiyorum" diyebilmiş güzel adamdır. Mütevaziliği kendisine mütamadiyen hayran bıraktırır. iflah olmaz Modernizm düşmanıdır. iyiki de düşmandır.
(bkz: uzak ihtimal)
senaryosunun yazarlarından biri olduğu uzak ihtimal filmi istanbul film festivali kapsamında 12 nisan pazar günü emek sinemasında gösterilecek olan yazar, radyocu, eğitimci, programcı abimiz. allah iyiliğini versin, severiz kendisini.
Modernizmle başladığı cümlelerini vicdanla bitiren güzel insan. Modernizme düşman olması başka hiç birşey yapmasa bile iyi insan olduğuna delalet eder. Beşiktaşlı olmayı öyle bir anlatır ki fanatik fenerbahçeli bile ihitida eder beşiktaşlı olur. *
--spoiler--
"...yeryüzünde her şeyin bir hikayesi var. ama hikayesini anlatabilen sadece insan. ben de kızıma teşekkür ederim, hayatta hikaye anlatmak için bir takım şeylerin varolduğunu bana hatırlattığı için.."
--spoiler--

ödül alırken bu eşsiz tarifi yapan insan.
anna isimli muhteşem yazısı için; #3621613
dünkü programda serzenişte bulunmuş ve meksika triosunun diğer ikisinden sonra, neden ben şiir yazamıyorum demiştir,

abi selahattin yusuf' un * şiirleri gibi olacaksa yazma. bu halinle seni ilgi ile takip ediyoruz.
Hayatını anlatırken ; "(1973-?) Özgeçmiş dediğin işte bu tire işaretidir. Hepsi bu.... " diyen şahsiyet. 1973 yılında istanbul da doğmuştur. Kabataş Erkek Lisesi ve istanbul Üniversitesi Felsefe Bölümünü bitirdikten sonra Marmara Üniversitesi Ortadoğu ve islam Ülkeleri Enstitüsü Sosyoloji Bölümünde yüksek lisans eğitimini tamamlamıştır. iyi bir şairdir, iyi bir yazardır, güzel felsefe yapar.
"geçecek hepsi geçecek... şifalı gözlerin her şeyi iyi edecek."
beni allak bullak etmiştir. özlediğim dizelerin şairi.
meksika sınırının 3 kaçağından biri.

kendisini geç tanımış olmayı kendim için kayıp olarak değerlendiriyorum.

çok güzel tesbitleri ve vurucu cümleleri var ve bunları çok güzel bir dille karşısındakine aktarabiliyor.

#5019298
nolu entryde verilen anektotla ayrıca bir saniyeliğine kalp atışlarımın durmasına ve kendisine saygı duymama vesile olmuştur.

siyasi düşünceniz örtüşmese de ki benim örtüşmüyor, bu adamı söyledikleri ve güzel çarpan kalbi için takip edin.
meksika sınırını izlemek için kendisi yeterlidir.
eşsiz tespitleri olan arkadaş.modernizmin pek te matah bişey olmadığını metaforları dans ettirerek anlatır..ayrıca;

(bkz: eğer bir gün yolunuz bir üniversiteye düşerse)
siz anlatmasanız da sizi anlayabilecek muhteşem bir insandır.
örnek alınasıdır.
iyi ki vardır.
tuhaf tuhaf cevaplar verdiği bir söyleşini okudum. hepten itici bir adam oldu gitti ya... yazık...
ben bu çocuğun gençliğini bilirim... mücahit ruhuyla koşturduğu zamanları...

bakın ne demiş islamcı entelektüel(!) aydınımız:
"ben bir televizyon ekranından irşat etmekle kendimi vazifeli hissetmiyorum."
http://www.dunyabizim.com/news_detail.php?id=3009
"rızkımızı ordan kazanıyoruz..."
aman rızkını ordan kazanmaya devam et abisi...

bunlar varya bunlar..
sonra da islamcı kimliğiyle geçinirler bunlar..
şuanda kendisi moral fm'e konuk oluyor.

hikmet geleneğine uzak durmanın sebeplerinden bahsediyor. çetin altan derinliğinde, onun kültür birikimine değiniyor. popüler kültürden örnekler vermeye çalışıyor. televizyon ve onun çevresinde modernleşme sürecini değerlendiriyor.

http://www.moralfm.com.tr/
referandumda sanki hayır oyu verecekmiş gibi bir fitne çıktı, lakin kendisi yetmez ama evet yolunu benimseyenlerdir.
anna isimli şiiriyle beni benden almış şahsiyet.

anna

"Biz her şeye, esirgeyen ve bağışlayan, çokça esirgeyen ve çokça bağışlayan, hep esirgeyen ve hep bağışlayan Rabbin adıyla başlayan adamlarız Anna.

Büyücülerin, haramilerin, borsacıların, reklamcıların, korsanların, işgalcilerin, bankacıların elinden kurtulmamız da bundan.
Sanayi devriminde bile, karanlık, rutubetli, çok bağırışlı, çok nefessiz, çok sabahsız, çok aşksız, çok çiçeksiz, çok neşesiz, çok kitapsız bir fabrikada hayatta kaldık sırf bu yüzden.
Piyasaların hınçla dolu iniş çıkışlarına kalbimiz dayanıyor bir şekilde. Kalbimiz derken, ilk gençliğimiz, sakalımız, bir kasetin iki yüzüne de ardarda kaydedip dinlediğimiz şarkımız diyorum aslında.
işte böyle yaşıyoruz ve yaşamak da sana dair uzayıp giden bir özleme dönüşüyor.
insaf et Anna! Gidelim buradan.

Senin masumiyetini, bilgelik zamanlarından kalma sırları, dünyanın bütün sabahlarını yanımıza alıp da gidelim.
Hesap etmeden, haritaya bakmadan gidelim.
Ölelim diyecektim az kalsın. Ölmeyelim. Hiç ölmeyelim Anna.
Sarılalım diyecektim az kalsın. içimden böyle şeyler de geçiyor işte. Sarılalım, dudakların...
Tamam, sustum.

Gitmek istemezsen bir şiir miktarı kadar otursak diyorum. Şiir kalsın istersen, sadece otursak. Oturmasan da olur benimle, sadece ellerimi tut. Ellerimi tutma dilersen sadece yüzüme bak.
Yüzüme bak ama Anna, yüzüme bak. Gözlerime bak, gözlerimin içine bak.
Gözlerim biraz karanlık. içinde cenkler, ayinler, kesik damarlar, kapıları yumruklayışlar, cipralexler, Turgutlar, Edipler, Sezailer, siyahlar, beyazlar, uykusuzluklar, bitmeyen baş ağrıları, bildirilerin öfkesi, duvarlara uzun dalmışlıklar var.gözlerim biraz yorgun. içinde bekleyişler, bekleyişler, bekleyişler, bekleyişler, bekleyişler, bekleyişler...
Bekleyişler Anna.

Köylü çocukların parasız yatılı sonuçları mesela. Nişanlısı askerde kızlar, kızı ölüm orucundaki baba, babası tersanede oğul, oğlu şizofren anne.

Hepsini sayamam gerçi, utançlarım da var. Ama geçecek hepsi, geçecek. Şifalı gözlerin her şeyi iyi edecek.
Gözlerimin içine bakmaktan korkma Anna.
Sen adımını attığın andan itibaren Hira dinginliğine dönüşecek ortalık.

Tanrı bizimle de konuşur belki"
beşiktaş kapalı tribününün müdavimlerinden olan yazar. kendisi aynı zamanda çarşı grubunun asi ruh belgeselinde anlattığı camii çıkışı yaşanan kavga ve kavganın sonucunda caymazın kulağının kopması ile sonuçlanan anısı ile hafızlarda yer edinmiştir. her cuma saat 20:45 te selahattin yusuf ve sırrı süreyya önder ile "kafa dengi" programını sunan bu arkadaşımız sağ yanında bulunan selahattin yusuf'a nazaran daha fazla vicdan sahibidir.
gerçekten piyasada bulunan ender temiz kalpli insanlardandır kendisi. örnek alınasıdır.
uslübü bi şekilde insanı sıkmaz, alır da taaa uzaklara götürür.

(bkz: kekeme çocuklar korosu)
(bkz: ve sen kuş olur gidersin)
(bkz: kraliçenin perileri)
(bkz: bir adam girdi şehre koşarak)