bugün

o hep vardı.dna yazılımımızda sonsuzluğu kavrama kodları henüz yüklü değildir.
mutlak gerçeklerin ip uçlarını yakalamak için,sonraki boyutlarda nisbeten kullanabileceğimiz paradoksal yaklaşımları şu an da yakalamamız gerekli.
(bkz: sonsuzluk şimdi başlamış durumda)
ilginç bi sorudur. insanda 'Bunu düşünmem ve yargılamam günah mı? ' endişesini yaratır ancak her insanın derinleride biryerlerde cevap beklemektedir.
felsefe olacak ama "var olmak" kavramı onun için geçerli değildir. evet bunu anlayamayacağınızı biliyorum. bişeyin başlangıcının olmaması gibi bişey düşünemiyosunuz ama böyle. tanrı olduğunu kabul ediyosanız bunu da böyle kabullenmeniz normaldir.
cevabı olmayan soruya kafa yormaktır.
ben nasıl geldim diye sormaktır.
senin için var olduğun gün, onun için, ilk kulunun varolduğu gün.
işte o ilk kul konusunda insanoğlu, tek adres kendini gördüğü için tanrının sonsuzluğunu kavrayamıyor.
tanrı, insanın gölgesinin olmadığı sonsuz bir öncelikte ol dedi.
ilk ol dediği gün, ilk olan varlık için tanrı varoldu.
cevabı sorunun içinde mevcuttur. soru di li geçmiş zaman kalıbıyla sorulmuştur. yaratıcı içinse zaman mevhumu yoktur. zaman sadece yaratılanlar içindir. zaman kaderinde anahtarıdır zira.
bazıları için cevabı çok basit olan soru. onun için zaman/mekan yoktur derler, bizler idrak edemeyiz derler. derler de derler. peki, kardeşim aynı şey evren için de geçerli olamaz mı deyince kalırlar mal gibi. aslında kalmazlar da kalmış numarası yaparlar. çünkü evren cennet vaat etmez, dualara karşılık vermez, ilahi adalet diye bir şey sikinde bile olmaz. sıkıntı burada işte.
Sebebini aciklayamadigimiz olaylari bir sebebe baglama ic gudumuzun varligi ile. Once gunese, aya , ruzgara taptik. Sonra onlarin aslinda evrende bulunan gok cisimleri ya da kimyasal formulunu bildigimiz materyallerden baska bir sey olmadigini anlayinca gozumuzde tapilacak bir ozelligi kalmadi. Sonra cok tanrili dinler, ve son semavi dinler. Biz kendimizi kucuk, aciz hissettikce buyuk ve sefkatli bir yaraticiyi var ettik hep.

Bu soruda kasitli ya da kasitsiz tanriyi kim yaratmistir paradoksu da gizlenmis durumda. Her seyi yaratmaya gucu yeten ve ayni zamanda yaratilmamis bir tanrinin tek tanri olmasi durumu cok acik bir paradokstur. Tanim hatalidir.
tanrı, insan oğlunun bazı sorulara cevap bulamadığında ortaya çıkmıştır.
evreni oluşturan enerji için "zaten hep vardı" denemez. 200 yıl önce belki denebilirdi; ama artık denemez. çünkü big bang ile birlikte evrenin ezeli ve ebedi olmadığını öğrenmiş olduk.

Allah'ın da big bang gibi bir başlangıç noktasını gösterebilirseniz, o zaman öncesi hakkında konuşabilirsiniz. ee bu da imkansız olduğuna göre; Allah'ın ezeli ve ebedi olduğunu kabul etmeniz gerekir.

https://youtu.be/tE9_NZRciS4
Tanrı hep vardı. Evet soru kadar bu da komik bi cevap çünkü bir cevap değil aslında. Bu tür şeyleri sorgulamayı çok sevmem aslında çünkü mevcut kafamızın basmadığı gibi mantıklı bir cevap bulmak da pek imkânlı değil. tanrı hep var olduysa ve tekse de onun adına çok üzücü bir durum çünkü bu yalnız olduğunu gösterir. Düşünsenize bir evren var -ki tanrının bizim evrenimizde olup olmadığını bile bilmiyoruz, onun başka bir evreni bile olabilir- ve sadece tanrı var. Oldukça zor bir durum olsa gerek. Tabi bu bize öyle geliyor da olabilir ama mantıklı düşündüğünde gerçekten öyle. Tabi bizim mantığımız ne kadar mantıklı o da tartışılır. Ben bi kafayı yiyip geliyorum. Oldu o zaman görüşürüz.
16 17 yaşlarımda düşündüğüm şeyler. Bilinemez.
Sözlükte hala bunlar konuşuluyor. Ne desek boş.
Tanrı var değildir, tanrı varlığa aşkındır.

tartışma kilit.
Napacan nasıl olduğunu?? Firavunda Musa'dan mucize istemişti asanın ejderha olduğunu görünce ne dedi tahmin edin?bu bir büyüdür..bende kendi büyücülerimi çağrıcam senin oyununu bozacaklar dedi. Peki büyücüler mucizeyi görünce ne oldu dersiniz,secdeye kapanıp Musa ve Harun'un rabbine iman ettik dediler,velhasıl anlayana..
Ol dedi ve oldu. Yok bu böyle değildi.
var edileni de bir var eden olmalı diye düşünürsek bu işin sonu gelmez. o halde Allah ezelden beri vardı diyebiliriz. nasıl vardı? işte bu akıl sınırlarımızı aşıyor. yani bizim deterministik düşünce yapımızla bu sorunun cevabını bulamayız. o yüzden el emin hz Muhammed ve Kur'an ne diyorsa onu kabul ederiz.