herkesin haklı olduğu ülkedir. şöyledir;
hırsız çalar ama ''açım'' diye çalar.(haklıdır)
eşyası çalınan ''eşyamı çaldı'' der.(haklıdır)
polis biraz sert olur neticede adama çay kahve ısmarlayacak halleri yok ya.(haklıdır)
üniversiteyi bitirmiş adam ülkeden gitmek ister çünkü kadrolaşma gereği kimseye boş yer bırakılmadığı gibi kpss de o bölümün puanı arttırıldığından kimse oraya yerleşemez ve o adam açıkta kalır. kısacası iş yüzünden ya da daha farklı sebeplerden beyin göçü yapma niyetinde ya da yapmaktadır.(haklıdır)
neticede bu ülkede herkes haklıdır kardeşim.
hapiste tuttuğu terörist liderine gül gibi bakan,
bu liderin sözlerini dikkate almaya başlayan,
pkk gibi artık bütün ülkelerin terörist ilan ettiği örgütün temsilcilerini mecliste bulunduran,
takip edecek seçimlerde muhtemelen terörist liderini milletvekili yapıp dokunulmazlık zırhına büründürüp hapisten çıkarıcak olan,
memleketteki fakir fukara doktor yüzü göremezken hapisteki i*neyi hergün özel hekim kontrolünden geçiren
lakin bütün bunlara karşılık
hayatında hiç eline silah almamış binlerce insanın sadece sosyalist fikir besliyorlar diye kanına ekmek doğrayan
ülkeden uzaklaştırıp vatandaşlıktan atan aylarca işkence yapan
bir garip devlete sahip ülke.
vatanımız. anadolu, trakya coğrafyasında. kuzeyinde karadeniz ve canik dağları, güneyinde akdeniz ve toros dağları doğusunda en yüksek dağımız ağrı dağı. akarsularımız, ormanlarımız ile bu cennet vatan bizim türkiyemiz. *
her daim sövülen, her daim sevilen, gözleri güzel kadınlar kadar bağlılık yapan, uğruna ölünmek isteyen, hep değer verilen, yeri geldiğinde ona sahip olmak için milyonlarca insanın ölümünü göze aldırtabilen coğrafyadır. dünyanın en önemli iki organı arasında ki bağdır. şeytanın, bir zamanlar avrupa ülkelerine oynadığı oyundur.
berlin 2009 müsabakalarında şahsımı utandıran ülke. bir ülkenin hiç mi iyi bir sporcusu olmaz efendiler. elvan sakatlandı, yarışlardan çekildi anladık. cirit, gülle, çekiç, uzun atlama, sırıkla atlama, 3 adım atlama, 10 bin metre, 3 bin metre, engelli koşularda hiç mi sporcu çıkmaz bu ülkeden. gönül ister ki her dalda en az bir sporcumuz olsun.
deniz kumundan binaların yapıldığı ülke. 1931 yılında empire state binası da kumdan yapıldı değil mi? o zaman malzeme yokmuş efendim. amerika'da demir çokmuş o zaman efendim. nasıl bir kıran girmişse artık...
gelişmiş ülkelerin yaşam tarzlarını, halkların sosyal konumlarını hiç görmemiş türk insanları için, aslında bir üçüncü dünya ülkesi olan türkiye cennet gibi gelir. ne menem bir ülke olduğunu anlamak için türkiye ye dışarıdan bakmak gerekiyor.
türkiyede ki adaletsizliğin inanılmaz boyutlarda olduğu*, insanın insana saygısızlığının sıradan bir hadise haline geldiği, demokrasi yönetimi adı altında aslında yarı diktatör yönetimlerin olduğu*, insanların etliye sütlüye karışmamak kisvesi altında korkak olduğu ama bunun yanı sıra boktan sebeplerden birbirlerini tavuk keser gibi kestikleri, biz* en iyiyiz şeklinde ki söylemin komik olduğu, onbir ay her türlü rezilliğin yaşandığı ama ramazan ayında oruç tutmayanlara her türlü saygısızlığın yapıldığı, gençlerin yaşlılara saygılarının hiiiç olmadığı, eğitimin son derece kötü olup yerlerde süründüğü, insanlarının gösterişten başka hiç bir şeye kafalarının çalışmadığı bir tuhaf ülke.
bir ülkeyi güzel yapan vakur* milletidir , denizi, sahili, boğazı bilmem neyi bilmem neyi değildir... kafanızı kumdan çıkarın ve kötü yanlarınızın iyi yanlarınızdan çok daha fazla olduğunu kabul edin artık.
neresine el atsan elinde kalan ülke. tek düzgün yapılan bir kaç özel sektör kuruluşunun para babalarına verdikleri hizmettir. gerçi bu dünyanın her tarafında böyledir. okullar sallabaş al maaş hocalarca katledilmiştir. hastaneler performans adı altında makyaj manyağı kofti kurumlara dönmüştür. emniyet adamına göre muamelenin kitabını yazar, dini kurumlar hayır kurumu gibi işletilir, demiryolları en ucuz taşımacılık yapılan kurumken hiç geliştirilmez.
daha devam eder bu de pilim düşük şarja takıcam.
her geçen gün kutuplaştırılan, kamplaştırılan, insanların dinci-dinsiz, başı açık-türbanlı, laik-anti laik, türk-kürt diye bölündüğü, ve bu bölünmenin demokrasi şemsiyesi altında insanlara yutturulduğu güzel ülkem.
azcık gözünü açın da abd bize de demokrasi getirmesin.
2 gün içerisinde 8 şehit vermiş, sel felekatinde ihmaller zinciri nedeniyle de 32 vatandaşını kaybetmiş ülkedir. Lakin halkı maalesef bu olayları pek düşünmez. Çünkü az önce biten milli maç yüzünden tüm bu olaylar kalıcı olarak unutulmuştur.
Türkiye, resmî adıyla Türkiye Cumhuriyeti.RESMi DiLi TÜRKÇE DiR.Başkenti Ankara olan ve Kuzey yarımkürede eski dünya karaları denilen, Avrupa, Asya ve Afrika kıtalarının birbirine en çok yaklaştığı noktada bulunan ülke. Ülke topraklarının bir bölümü Anadolu Yarımadasında, bir bölümü ise Balkan Yarımadası'nın uzantısı olan Trakya'da bulunur. Ülkenin üç yanı Akdeniz, Karadeniz ve bu iki denizi birbirine bağlayan Boğazlar ile Marmara Denizi ve Ege Denizi ile çevrilidir. Komşuları Yunanistan, Bulgaristan, Gürcistan, Ermenistan, Azerbaycan (Nahçıvan Özerk Bölgesi) ile, iran, Irak ve Suriye'dir.
Türkiye, Osmanlı Devleti'nin I. Dünya Savaşı sonunda yenilmesinden sonra, Osmanlı Devleti'nin yerine kurulan ardıl devletler içinde tek bağımsız devlet olarak. devletin Türk nüfus çoğunluğuna sahip toprakları üzerinde Mustafa Kemal Atatürk önderliğindeki halkın büyük mücadelesi ile kurulmuştur. 1923 yılında cumhuriyeti kuran Türkiye Büyük Millet Meclisi, Türkiye Cumhuriyeti devletinin kurucusudur. Yasama yetkisi Türk Milleti adına Türkiye Büyük Millet Meclisi'nindir.
Türkiye, aralarında Birleşmiş Milletler, Kuzey Atlantik Antlaşması Örgütü, Avrupa Konseyi, islam Konferansı Örgütü, Ekonomik Kalkınma ve işbirliği Örgütü, Avrupa Güvenlik ve işbirliği Teşkilatı, Dünya Ticaret Örgütü, Karadeniz Ekonomik işbirliği Örgütü, Ekonomik işbirliği Örgütü gibi birçok uluslararası örgüte üyedir. 3 Ekim 2005 tarihinden itibaren Avrupa Birliği'ne tam üyelik için müzakerelere başlanmıştır.