daha göreve gelir gelmez başlarına büyük iş düşen federasyondur. her ne olursa olsun izleyecekleri yol ve verecekleri karar zordur. ve verdikleri karar bir kesimi mutlu etse de diğer bir kesimi kesinlikle üzecektir. işleri gerçekten zor.
bugün fenerbahçe yönetim kurulu ve emre belözoğlu tarafından ziyaret edilmiş olan kurum. yönetim kurulunun ziyareti için "gündemden sebep fikir teatisinde bulunulmuştur" şeklinde bir pembe tablo çizilebilse de emre belözoğlu'nun ziyaret sebebini ve bu ziyareti hangi sıfatla yaptığını açıklaması gerekir.
son zamanlarda hakem atamalarını tartışıldığı ve beşiktaş başkanı yıldırım demirören'e sn derece uçuk bir ceza veren ama bazı cezaları 2 günlük tepkiden sonra indiren bir kurumdur.
Aziz yıldırım'ın 45 günlük cezasını jet bir hızla 21 güne indirerek son haftaki şampiyonluk maçına aziz başkanı yetiştirmiştir. demek ki şampiyon belli oldu.
bu federasyon 2008'den beri görevde. ne oldu da bu sezon* ikinci yarının 7.haftasında birden kötü federasyon oldu?
--spoiler--
"ulaşılan her şampiyonluk ve her başarı "şaibeli" ilan edilmekte, sahada futbolcularımızın verdiği emeğine, teknik adamlarımızın özverili yaklaşımlarına ve işini üstün bir dikkatle yapan yöneticilerin başarılarına çok ama çok büyük haksızlık edilmektedir."
--spoiler--
diyerek kendisini eleştiren kulüplere "azcık da kendinize bakın, boş boş konuşmayın" mesajı vermiştir.
biz bu federasyonu da başarısız buluyoruz.neden? takımım x takımdan 2 maç daha fazla gündüz oynadığı için mi? filan yardımcı hakem hata yaptığında çıkıp onu savunacak açıklamayı yaptığı için mi?
verdiği kararla ligin dürüstlüğünü bozduğu için ankarasporu düşürdü.zamanında kanıtlanan şikeye sesini çıkarmayan başkanlar da gördük biz.
havuz sistemi düzenlendi.gelirler oldukça arttı.
bugün 9 maç da canlı yayınlanıyor süper ligde.
bugün 'herkes için futbol' adı altında belli bir yaşa gelmiş insanlar bu camianın içine girebiliyor.
ayrıca futbolda devrim olarak gördüğüm bir kararla akademi ligleri kuruldu.
ben bu kadar utanmaz, bu kadar pişkin bir federasyon görmedim arkadaş. millet ortalığı ayağa kaldırıyor, kanıt da sunuyor, dört bir yandan eleştiriyor ancak adamlar hepsiburada müşteri hizmetleri gibi copy-paste açıklamalar yapıp duruyor.
türkiyeyi avrupada temsil eden tek türk takımının maçını haftanın son gününe koymanın anlamı nedir haftaiçi maçımız bu hafta olsa cumaya koyarlardı küfretmeyecem neyse.
dün bir takım spor programları ve bağlanan eski başkana göre kulüplerin borçlarından kesinti yapılmasın diye gereken paraları şahıs hesaplarına yollayan federasyondur.
yani art niyetli bir vatandaş paraları hesaptan çekip, amerika'ya kalkan ilk uçağa yer ayırtsa oradan miami'ye geçse bir takım borçlular öylece paralarını bekleyecek uzun süre.
federasyona göre hava hoş.
ben parayı yolladım diye rahatlamış.
hakkında beşiktaş taraftarının araya milli maç arası girmesine ve hafta içi cuma günü a milli takımın almanya ile önemli bir maça çıkması rağmen ; fener-gs olsaydı pazartesi oynatırdınız, hak hukk adalet.. bik bik bik.. diye kıvrınmaması gereken kurum.
türkiye liglerini geçtim hangi üst düzey avrupa liginde milli maç araları varken pazartesi maç sarkıtılıyor. bir arastırın bakın bakalım canlar. hani vardır ya ; ''s*kilmiş g*tün davasını yapmak'' diye. haa ! işte bu geceki trabzon-bjk maçından sonra aklıma ister istemez bu geldi. bilmem ki nedendir canlar ?
cuma maçının özetini bile salı günü izleten uygulamaya imza atan ülkemin federasyonu.
premier lig, bundesliga falan enayi tabi futbollarının marka değerini bilmiyolar. bizimkiler de adı süper ligi allaya pullaya pamuklara sara sara, gözden kaçıra kaçıra pazarlama derdinde.