elçiliklere ve ticari ataşeliklere atadığımız temsilciler görev yaptığı ülkenin dillerini bilmiyor.
kendisine ve temsil ettiği ülkesine hakaret dolu söylemleri tv kanalları önünde gülerek dinler iken; "adam sizi kalaylıyor" diye basın muhabiri uyarmasa elçilik görevlisi-ülke temsilcimiz yapılan hakarete teşekkür edecek.
amerikanın elçilik görevlileri bizden iyi türkçe konuşuyor. hatta; kürçeyi lehçeleri ile konuşuyor. valilerimiz başta olmak üzere devletin atadığı yöneticiler bırak kürtçeyi türkçeyi-türk kimliğini bilmiyor.
ve 3-5 ağaç için sokaklara insanlar çıkıyor ve bunlar anarşıst-terörist diyoruz.
seneye tertip komitesine bir önerim olacak. fethullah gülen'e de türkçe öğretsinler. bir de türkçe'yi en iyi bileniniz, risale-i nur'daki türkçeyle ilgili bir doktora tezi hazırlasın. şöyle şenlensin olimpiyatlar.
23 nisan gibi dünyanın en anlamlı milli bayramlarından birini yokedip, onun yerine koyulmaya çalışılan bir tuhaf olimpiyatlardır.
ayrıca 23 nisan'ın mesaj kaygısı gütmeden tüm dünya çocuklarını birleştiren özeliğine inat, din kavramını öne çıkaran, sıkıcı, duyguları sömürmeye yönelik bir akp icraatidir.
ve bu sebeple türkçe'yi ve türkiye'yi değil akp zihniyetini temsil etmektir bu yüzden zapping sebebidir.
dünya milletleri üzerinde yapılan türk asimilasyonudur. gavurun yaptığına ne kadar karşıysam, buna da o kadar karşıyım. sırf bizimkiler yapıyor diye doğru değildir.
kölelik dönemini hatırlatıyor bana nedense. o garip siyasi çocuklar, maymun gibi oynatılıp, sonra sırıtılıyor. eğlence bittikten sonra da geri gönderiliyorlar. bu okullardan mezun olup da türkçe konuşan biri görmedim.
Bir dilin olimpiyatı olmaz ki. Hadi onu yaptın, olimpiyat dediğin şey tek dalda olmaz ki. Hadi onu yaptın, olimpiyat "her yıl" ve aynı ülkede yapılmaz ki. Hadi onu yaptın, senin dilin Istiklal Marşı ve Arif Nihat Asya'nın şiirlerinden mi ibaret? Hadi onu yaptın, hayvan yerine koyduğun bu çocukların karşısında niye ağlıyorsun? E hadi anıra anıra ağladın, sen de iki kelime Swahilice oğrensene ayı! işte sorularda burada başlıyor ömrümde böylesi olimpiyat görmedim.
edit: alıntıdır- (bkz: selim temo)
cennetin kapısını açıp '-buyrun girin' dese burun kıvırıp, sırf o açtığı için oraya girmeyecek kadar kör, sağır olmanıza sebep olacak ne yaptığını merak ettiğim 'gülen' insanın teşvikleri ve tavsiyeleriyle kurulmuş okulların düzenledikleri etkinliktir.
yorumlara bakıyorum...
gülüyorum...
bunlar vatansever...
bunlar ulusalcı...
bunlar milliyetçi...
vatanseverlik nedir? ulusalcılık? milliyetçilik?
ingilizceyi niye öğreneyim lan? ingilizler türkçe öğrensin! öhöm!*
peki aslanım onlar öğrensin türkçeyi?
ancak küçük, küçücük bir problem var...
Bu yıl resmen arada kaynamistır. Çok da iyi olmuştur. Açıkçası yamuk yumuk türkçe konuşan tipleri görünce hiç duygulanmıyorum. Duygulananın aklından şüphe ederim.
herhangi bir insan evladı bu organizasyona dair menfi bir söz söylediğinde çarpılır, ağzı burnu yamulur bak net olarak söylüyorum!
dikkat ederseniz listede "müslümanım diyen" yok.
olabilir.
o kadar farklı din, dindar, islam penceresi var ki, şarkılı türkülü bir programı müslümanlıkla bağdaştırmıyor, desteklemiyor olabilirsin, canın sağolsun. ha söversen, bunların müslümanlığını sorgularsan, ben de burda senin müslümanlığını kaşıklarım! adamı delirtmeyin!
sadece şunu söyliyeyim; ben ilk kez bir programlarını dün canlı izledim sinan erdem'de. akşam namazı vakti girdi, hazırlanan mescide girdik cemaate dahil olduk. imam türk idi ve 3 farklı ırk aynı safta namaza durduk. beyaz ırk, siyah ırk, sarı ırk.
ve hepimiz aynı Allah'a dua ediyorduk namaz bitiminde. fena oldum.
emeği geçenlerden Rabbim bin kere razı olsun.
ve;
bu olaya abuk subuk çemkiren çapsızlara sesleniyorum.
emeği geçenler, gördüğüm, tanıdığım kadarı ile naif adamlar. sinirleri alınmış gibi. çemkirmezler, sövmezler, küfür nedir bilmezler, yanlarında küfret; öyle bir hal takınırlar ki, ettiğin küfürden sen utanırsın.
ama biz yetişemedik onlara, "onlarla" yetişemedik.
odunuz, yontulamadık bir türlü. söveriz, sayarız. hak edene küfür de ederiz, Rabbim affetsin.
sana diyorum ulan alo!
en son "türklüğünle" ne zaman gurur duydun ulan kerkenez?
en son ne zaman bayrağını görünce boğazın düğümlendi ha yavşak?
olimpiyatlarda bir türk sporcu dereceye girince mi?
çanakkale şehitliğini gezince mi?
ne zaman?
ben dün gurur duydum ülkemle, vatanımla, bayrağımla, dilimle, insanımla, insanlığımla...
bir kaç sahne oldu, utandım ağlayamadım, yüzümü çevirdim.
belki bir asır önce ülkeme demir atan robert kolejler, saint benoitlar burda ne yaptıysa oralarda bu insanlar yapıyor şimdi.
neyse uzatmayayım, sinirleniyorum.
orada bu duyguları yaşa, hüngür sümük olmanın eşiğinden dön.
buraya gelip üç beş takdir cümlesi yazayım derken, önceden yazılanları oku, delir!