ya ne için sevecektik diye sorarlar adama? tabikide tek başına yapmadı ama onca insanı vatanı emparyalist güçlerden kurtarmaya teşvik eden yönlendiren de oydu. bunları görmezden gelip böylesine nankörce bir cümle kurmakta ne?
sevmek için nedeni olmayan dünyada milyarlarca insan var ve türk kanı taşıyan her insanın da sevmesinin gerekli olduğu düşünülemez. evet, anadoluyu kurtardığı için seviliyor olabilir, siyasi görüşler ve atatürkün stratejileri beğenilmiyor olabilir. bunları yadırgayanları yadırgamak gerek diye düşünenleri alkışlamak gerek.
zamanında her dinin bir öncekinin güncelleştirilmiş hali olduğunu ima ederek bilgisayar-din kavramlarını içeren bir benzetme yapmıştım. bu aklıma geldiğinde fatih terim-atatürk benzetmesine tepki göstermemin tuhaf kaçacağını düşündüm. ancak, kendimle çelişmek pahasına ve şartların aynı olmaması adına, bu tuhaf ve sığ benzetmeye karşı çıkacağım. futbol gibi bir oyundan yola çıkarak vatan kurtarma ile ilgili çıkarımlar yapmak, sırf liderlik konumlarından ötürü iki insanı karşılaştırabilmek inanılmaz (bkz: bambaşkaymışsın). bireylerin bu tür çıkarımlarına şaşmamak lazım aslında; belki de dillerden düşmeyen "putlaştırma" sistemi* sonunda meyvelerini vermeye başladı. sevmediğini ulu orta açıklamaya başlayanlar, teknik direktörleri imparator vb yapanlar... atatürk'e, bir amerikan fenomeni olan süper kahraman gibi bakılmaz elbette, insanları harekete geçirecek fikirlerin ardında bulunan, aynı zamanda da bu fikirlerin gerçekleştirilmesinde etkin rol* alan bir lider olarak bakılır. aksini düşünen de ilkokul mantığında ısrar edebilir. "sırf"mış.
fatih terim ve galatasaray ile karşıraştıran zihniyetin yanlış bulduğu durum. *
eminim ki bu başarının sadece ona ait olmadığını herkes gayet iyi biliyordur ancak şu da bir gerçektir ki tüm bunların önderliğini üstlenmiş kişi o dur. ve yine inanıyorum ki atatürkü seviyor olmak bir semboldür diğer tüm sehitlere olan sevginin saygının bir sembolü bir birleşimidir. *
vatan nedir, ne değildir bilmeyenler için hatta bünyesinde ciddi kavram karmaşası barındıran bireyler için anlamlı gelebilecek söz.
hakikaten yahu, sırf vatan kurtardı diye ne ki yani değil mi ?
yazık... mustafa kemal'in geçiniz liderlik vasfını ya da asker kimliği, sırf insanlığı için bile örnek alınabilecek her daim hayran olunabilecek biridir.
daha iyi anlayabilmek için okuyunuz onu. bıraktıklarını, emanet ettiklerine bir kere daha bakınız.
ilkokuldan beri söylenegelen öğretinin üzerine hiç bir şey katılmadığının göstergesidir. ulan onu sana birinci sınıfta öğrettiler, atatürk hakkında hiç mi bir şey okumadın denyo? serzenişini de böyle düşünen türk gençliğine armağan ederim.
mesela şu olmaz mı bize? milli takımda sevmediğimiz bir oyuncu vardır, belki de bir kaç tane işte. ve onun attığı golle kazanılan maçın ardından tam sevinemeyiz, içimizde bir burukluk olur, keşke başka biri atsaydı da onun golüyle kazansaydık diye düşünürüz istemeden. kendimize engel olamayız. vicdanen rahatsız hissetsek de böyle düşünürüz. işte atatürk yerine keşke başkası kurtarsaydı diye düşününler de olabilir, ondan hoşlanmadığı için. bu ülkedeki kazım karabekir gerçeğini duyarsız kalamayız.
fatih terim'le atatürk'ün benzer noktaları çok. öyle ki saymakla bitmez. ikisi de mesela hırslı, lider özelliği olan, öncelikle kendini düşünen insanlar, ki liderlikten kaynaklanıyor bu. yanlarında ikinci bir adam yetiştirmiyorlar. hep sessiz, sedasız tipleri kadroya dahil ediyorlar. bakın terim'e, eskiden şifo mehmet'ti, şimdi oğuz çetin, metin, müfit gibi ağzı var dili yok adamlarla çalışıyor, sırf kendinin önüne geçmesin diye. rıdvan'ı tanju'yu bir şekilde dışarda bıraktı. atatürk'te cumhuriyetten sonra yanındaki kadroyu değiştirmişti.
sonra fatih terim, oyuncularını motive eden, gaz veren bir teknik adam, atatürk de "ordular ilk hedefeniz akdeniz ileri," ben sizi savaşmayı değil ölmeyi emrediyorum", "hattı müdafa yoktur sattı müdafa vardır", gibi sözleri benzer doğrultuda. hayır ben mi yanlış düşünüyorum? fatih terim'i şu anda çoğunluk istemiyor. atatürk cumhuriyetten sonra kendisine rakip bir parti kurdurmuştu. ve seçimlerde halk bu partiyi destekleyince onu kapattırdı. fatih terim gibi o da halk isteğiyle başta durmadı bir anlamda yani. o zamanki halk cahildi o ayrı tabi. bakın böyle bakınca o kadar çok çıkıyor ki. fatih terim bir maçtan sonra ingilizce konuşmuştu, atatürk de kazandığı savaşların ardından davetlerde ingilizce konuşmalar yapardı. ve ingilizceleri ikisinin de hemen hemen aynıydı. sonuçta düşünülmesi gereken bir görüş bu. kestirip atmak sağlıklı görünmüyor bana.
bazı arkadaşlarımızın, farklı olmanın farklı düşünmenin sürüden(!) ayrılma isteğinin kelimenin tam anlamıyla bokunu çıkartıp ulaştıkları kendi içerisinde çelişkili tespit.
birçok devlet adamı, dünyanın en ünlü ve en çok satan gazeteleri/dergileri atatürk'ü vatanını kurtaran biri olduğu için mi sevip haber/başlık/kapak yaptılar? onun için mi bu kadar övgü ve saygı aldı atatürk dünyanın dört bir yanından?
"alttarafı özgürlüğü ayak altında olan bir ülkeden özgür ve hür bir ülke yaratmıştır, yanınada birkaç devrim yapmıştır" gibi nankör bir haykırışın ana cümlesi.
bir adam var ve bu adam hayatini hice sayarak bir suru sey yapiyor, bu ugurda en sevdiklerini bile kaybetmeyi goze aliyor, sacma sapan bir yonetim anlayisi yerine "size yakisan budur" diyerek cumhuriyet yonetimini getiriyor, herseyin erkekler lehine oldugu bir ulkede kadinlara yer veriyor, geriye degil ileriye gidiyor, goturuyor, kopuk bir halki yeniden birlestiriyor, bu halk ugruna dunyayi karsisina aliyor, kosulsuz bu halka guveniyor, butun bunlarin sonucunda kendine ait bir hayati olamiyor, secin ve secilin diyor, esitlik diyor, once vatan diyor, once siz diyor ve butun bunlari vatanini, vatanimizi kurtarmak icin yapiyor.
evet sirf bu yuzden bu adam sevilir.
ve bu adam hala pembe panjurlu evde dogduktan sonra yazlari tarlaya giderek kargalari kovalayan adam olarak anlatiliyor. ve butun dunya bu adama inanilmaz bir saygi gosterirken bu adam vatanini kurtardigi halk tarafindan hala tartisiliyor, yeriliyor.
butun bunlari ongormus olma ihtimaline ragmen yine de vatanini kurtardigi icin, sirf bunun icin bu adam sevilir.
en basit mantıkla, o kurtarılan kara parçasının üstünde anan var, bacın var, soyunsopun var.
Atatürk bir milletin şerefini kurtardı.
nerelerden, kimlerden gaz alıp gelip böyle yazılar yazabiliyor insanlar bilmiyorum ama yazmadan önce iki dakika düşünün. "lan bu lafın sonu nereye gider?" diye. sonra arkanızdan olmadık sıfatlar sıralamasınlar.*
gereksiz bir başlık, cok gereksiz.
atatürk bir vatan kurtarmamıştır efendim, bir vatan yaratmıştır. şayet o olmasa sevr antlaşması maddeleri gereği istanbul dışında hemen bütün topraklar başka devletler arasında paylaştırılacak, bir kısmı ermeni devleti olacak, bir kısmı yunanistan, italya, fransa, ingiltere gibi devletlere verilecek ve bilumum arap, kürt arasında "kim aldı" ya gidecekti.
ayakta duramayacak haldeyken bile, sırf hatayı başka bir devlet eline bırakmamak için ayakta duran bir kimse için nasıl bir densizlik olur ki "sırf vatanı kurtardı" denir anlayamadım.
bu düşüncedekilere şöyle anlatılır(ama anlayamaz bunlar); vatanı değil, ananı, babanı, seni, hayatını kurtardı. üzerinde yaşadığın şu toprakta kendi dilini konuşmanı, dinini yaşamanı sağladı, okuyup yazmanı sağladı, adam olmanı sağladı (da denir ama bu fikri savunan kimsenin kavram olarak değil ama mecaz anlamdaki adamlığından şüphe bile edilmez, öyle bir adamlığın sözkonusu olmadığını bilinir).
atatürk, vatanını kurtardığı için değil, halka özgürlüğünü verdiği için, düşünebilme özgürlükleri olduğunu, vatanın halk olmadan bir işe yaramayacağını anlattığı, insanlara bir "vatana, özgürlüğe" sahip olma firi verdiği, bütün olunca her şeyin gerçekleşebileceğini, en güçlü devletle bile karşı kaşıya gelindiği vakit birliğin yerini bir silahın tutmayacağını anlattığı için ve hepsi dışında, inkılapları sayesinde bugün kendi dilimizi okur yazar, fikrimizi ifade edebilir olduğumuz için ve karakteri, gücü için, başkasını kendinden önce düşünebilir olduğunu bildiğimiz için severiz. kaldı ki bunların hepsi bir başlıktır, hepsi için ayrı ayrı, cilt cilt kitaplar yazılabilir.
ama sonunda çıkar kendi tarihini bilmez yalova kaymakamı, kendisine "e vatanı kurtardı halk hazırdı yeaa bişiy yapmadı yani, yani fatih terim asker olsa o zaman aynısını yapardı yani öyle işte biliyo musun adamım" şeklinde konuşur. kendisine böyle öğretilmiş olduğu için, ya da küçük beyni bu kadarına basmış olayın ne olduğunu öğrenememiş düdük olduğu için, "halk hazırdı zaten galatasaray da hazırdı" filan der, hayatı boyunca kimse bu fikrine "bok hazırdı, git bir oku öğren gel" dememiş tabi.
(böyle öğretilmişten kasıt, okul eğitimi değildir. olamaz da)
edit: sinirlenip başlığı açana bakmamışım, kayser sozermiş. bir insan bunu yazdı sandım da şaşırdım. şahıs ekiymiş. boşverin be dağılın.
cık cık cık. feci yanlıştır bak bu. birini sevmek için vatan kurtarmak yetmez. katacaksın şöyle jupiteri, marsı, neptünü de topraklarına yada güneş senin istediğin zaman doğup batacak ki adamı sevesin. yoksa soyunu sopunu sömürü olmaktan kurtarmış falan ufak şeyler bunlar. sevmek ne, karşına alıp iki kelam laf etmezsin böyle adamla.
günün ironisi için (bkz: cehalet mutluluktur)
el kadar çocuk 'atam benim canım benim' çekiyor. niye? o da bilmiyor. memleketi kurtarmış da bilmemneymiş. ulan ileride aklı başına geldiğinde; okuyup anlayabilen birei olduğunda devletin kutsallığına olan inancı sarsılıp da 'karşı' olmasın diye.
ulan onun yerine çocuğa mustafa kemal'i tanıtmak gerekir. zaten çocuk belli bir olgunluğa geldiğinde 'adam' ise eğer saygı duyar ona; yok 'adam' olamazsa zaten ülkücü falan olur o zaman da mustafa kemal'i olmasa da atatürk'ü sever.
musatafa kemal'i seviyor değilim, sevmiyor da değilim. büyük bir saygım var kendisine, hem de çok büyük. evet, mustafa kemal en büyük liderlerdendir; ancak kendi vatanını kurtarmış başka liderler de olmuştur tarihte. onlara da mustafa kemal'e duyulduğu kadar saygı duyulmalıdır.
yirminci yüzyılda belki de emperyalist güçlere karşı verilmiş en büyük mücadele örneğinin lideridir. ve bunun üzerine de pek çok inkılap yaparak bu milletin daha iyi koşullarda yaşaması için uğraşmıştır. bu yüzden ona saygı duymamak fesatlıktır. amma ve lakin bu türklükle ilgili değildir, her olgun insan ona saygı duymalıdır.
ancak o sevdirilmektedir ne yazık ki. yani kavratılması ikinci aşamada kalmıştır onun hep. anlatılacağına abartılmıştır. heykelleri hep kendi boyuna oranla devasa şekilde tasarlanmıştır. sanki şaşı değilmiş gibi sunulmuştur. oysa ki şaşıdır ve elimden gelen bir şey yok ki ben şaşı bir insanı sevemem. çok büyük saygı duysam da.
sırf vatanı kurtardı diye bırakın atatürk'ü hiç kimse sevilmek zorunda değildir. evet evet değildir dedim yanlış duymadınız. adam senden daha yakışıklı olabilir, çok karizmatik sigara içiyo olabilir, çakır gözlü olabilir, senden daha zeki de olabilir onu kıskanabilirsin de eyvallah hepsine. tabi ki de sevmeyeceksin ancak saygı duymak zorundasın, saygı da duymuyorum ben diyosan o senin yemek yediğin kaba sıçma anlayışının bir eseri olur ki o da ancak seni ilgilendirir.
mustafa kemal adı kullanılarak açılan populist bir başlıktaki sağlıksız önerme.
mustafa kemal sadece bu ülkeyi kurtarmamıştır, ülke bağımsızlığını kazandıktan sonra çağdaşlaşma yolunda adımlar attırmıştır. vatanı kurtarmak sadece düşmanı yenmek değildir, çağdaşlaşmaktır eğitimli bir halka sahip olmaktır.
bazıları istanbul'u fethetti diye fatih'i, halifeliği aldı diye yavuz'u seviyorsa mustafa kemal'in sır vatan kurtardı diye sevilmesi çok normaldir. bugün 19 mayıslarda genç kızların kıyafetleri üzerinden mustafa kemal'e dil uzatanlar devletin bütün paralarını istabul fethi kutlamalarında kullanmaktan çekinmiyorlar bile.
vay be, vatanı kurtarmak ne kadar basite indirgenmiş. e tabi söylerken kolay:sırf vatanı kurtarıyor olmak! bu uğurda çekilen çileler nasıl görmezden geliniyor ya!! hayret bir şey.
başka şeye gerek bırakmayan eylemi sayesinde sevilmeyi hakeden birisini sevmektir. aslında bu sevgiyi artıracak öğrenilmesi gereken pek çok farklı yönü vardır atamızın.