çok küçüktüm, bjk-ajax maçı vardı, çok oldu ya, yenildi ama bjk yine her zaman ki gibi. o değil de şimdi ki aklım olsa gitmezdim tabi. ne işim var maçta, boş adam mıyım ben.
gençlerbirliği-bursaspor 2011\2012 sezonunun kapanış maçıydı 2-2 bittiği halde deplasmana gelen bursa taraftarı otobüs durağındaki taraftarları taciz etmişlerdi ama tabi bunları yapan asıl ankaranın piçleri yani ankaragüçlüler şehirin takımıyız ve ayrıca onlarla aynı stadı kullanıyoruz o halde bile bursa tribününe geçip bize küfür etmişlerdi. (bkz: piçankaragücü)
2002 - 2003 sezonlu beşiktaş ın yüzüncü yılına denk gelen sezondaki adanaspor - beşiktaş maçıdır. hain beşiktaş bir golle maçı almıştır. iki penaltı hatırlıyorum, biri gol oldu işte.
1999-2000 sezonu atatürk stadyumu'nda tofaş-pınar ksk maçı. tofaş'ın efsane olduğu zamanlar. 73-67 tofaş yenmiş. (yendiğini hatırlıyorum da kaç kaç olduğunu hatırlamıyorum, velettim.) david rivers, rashard griffith falan vardı. şemsettin baş da oynamıştı ama pek basket atamamıştı, bir sezon sonra da tofaş ligten çekilince pınar ksk'ya gitti. şimdi tekrar bakınca mehmet okur da oynamış ama hiç hatırlamıyorum işte.
yıllar önce oynanmış bir göztepe-galatasaray maçıydı. 4 arkadaş paramız olmadığı için galatasaray tribününe bilet alamamış, göztepe taraftarları arasında "sesimizi keser izleriz noolucak" düşünceleriyle yerlerimizi almıştık.
ilk başlarda daha önce maça gitmemiş olmanın verdiği tecrübesizlik ile ne yapacağımızı bilemeden sessiz sakin oturup çiğdemimizi çitliyor, gelişen galatasaray ataklarında içten içe, çaktırmadan coşuyorduk. aslında mutluyduk. bize karışan yoktu çünkü. örgütlü göztepe taraftarı gol atamamış olmanın verdiği sinir ile sadece galatasaray taraftarına ve futbolcusuna küfrediyor, sağıyla soluyla ilgilenmiyordu. ne olduysa göztepe'nin ilk golünden sonra oldu. göztepeliler, takımının attığı gol ile büyük ikramiye kazandıktan sonra sevinen milyarder mesut ve ailesi gibi coşmuş, kendinden geçmişti. bütün stat ayaktaydı ve zıplıyordu. birden çok sırıttığımızı farkettim. herkes ayakta zıplıyorken biz sessiz sakin oturuyorduk. az daha bu şekilde durursak yaşanması muhtemel dehşet anları gözümde canlandı birden. piç tipli bir göztepe taraftarı bizi farkediyor ve bizanslı görmüş malkoçoğlu gibi ortalığı velveleye vererek üzerimize saldırıyordu. sonra açık tribünde bulunan ve "galatasaraylı var koşun" talimatını almış yaklaşık 20 bin kişi bizi sikmek için kuyruğa giriyordu.
kurduğum hayalden çabucak uyandım ve oturduğum yerde kendiliğimden, kontrol dışı alkış tutmaya başladım. sağıma ve soluma bakınca tek oturanın ben olduğumu farkedince ayrı bir şoka girdim. arkadaşlarım durumun ciddiyetini anlamış ve çoktan kalkıp zıplamaya, "şarabıda içeriz, esrarıda çekeriz, ulan ibne simbombom ananı da s...." adlı esere ritm tutmaya başlamışlardı. refleks olarak bende zıpladım yerimden ve onlara katıldım. çünkü hemen arkasından topluca "bağırmayan taraftar sktirsin gitsin, zıpla zıpla zıplamayan ipne" adlı potpori esere geçmişlerdi.
biz kendimizden geçeduralım göztepe ikinci golü attı. kırk yıllık göztepeli gibi sarıldık birbirimize, utanmasak sevinç gözyaşları dökecektik. çok duygusal bir ortamdı. sanki 40 bin kankardeş toplanıp maça gitmiştik. hep birlikte, sinirden kuduran galatasaray taraftarını yadırgadık. hıncımızı alamayıp analarına küfrettik. galatasaray tribünlerine yabancı madde fırlatıp geri dönmüş göztepe taraftarlarını seferden dönmüş akıncılar gibi karşıladık. maç 2-0 bitti ve dağıldık. yolda kimsenin ağzını bıçak açmadı, kimse birbirinin yüzüne bakamadı. eve geldiğimde babam "yenildik be evlat" dedi. "sorma baba kahrolduk zaten statta" diye yanıtladım. artık daha fazla dayanamayacaktım. yorganı çektim kafama, derin bir uykuya daldım.
eskişehir - ? maçıydı. o kadar ilgiliyim ki eskişehirimin kimle maç yaptığını bile hatırlamıyorum. sonucu da hatırlamıyorum. bir dk ya öğrenmemiştim ki.
(bkz: kızların futbola ilgisizliği)
Ya oğlum yapmayın böyle ya,gıcıklığına yapıyorsunuz biliyorum. illa yaşımı ortaya çıkartacaksınız. Neyse anlatayım bari,yabancı yok aramızda,biz bizeyiz.Tarihini hatırlamıyorum ama kupa maçı,Rüştü Saraçoğlu stadının sadece numaralı tarafı kapalı,diğer taraflar açık.Okuldan kaçıp maça gelmişiz,en fazla 100-150 kişi var, kale arkasındayız,kimse olmayınca aradaki bölme açıldı,numaralıya geçtik.ilk maç Sarıyer'in, Rıdvan Dilmen o zaman Sarıyer'de.Neyse o maçı seyrettik,Fener'in maçı başladı,az sonra Rıdvan giymiş üstünü yanımıza geldi maç seyretmeye. Ama nasıl maç seyrediyor,sahadakilerden daha fazla ter döküyor, bir yandan da "vur,gol olur.gol olur" diye bağırıyor. Evet Rıdvan'ın ilk yorumculuğuna ben bizzat şahit oldum.Aynen böyle sevgili arkadaşlar,spor saatinin sonuna geldik,hoşça kalın.