tedirginim. korkmuyorum sadece tedirginim.
yarın yola çıkıyorum doğu illerinden birisine gitmek zorundayım orada görev yaptığım için.
daha yeni gittiğim güzergahta pkk yol kesip zararlar verdi.
zoruma giden bana bir şey olması değil zoruma giden eteklilerle savunmasızca karşı karşıya gelip bir şey yapamayacak olmak.
allahtan ümit ediyorum ki bir sorunla karşılaşmam. çünkü bana çok koyar bu acizlik.
"Bütün insanları dostun bil, kardeşin bil kızım,
Sevincin ürünüdür insan, nefretin değil,
Zulmün önünde dimdik tut onurunu
Sevginin önünde eğil kızım..."
bunu hayat mottom yapan ilkokul öğretmenim.
teşekkür ederim.
hiçbir şeyden korkmayan ben, keşke birazcık olsun ölümden ve sonrasından korkmasaydım da, bileklerimi dikine dikine kesebilseydim. kandan da hiç korkmam mesela ben, akışını seyrederim öylece. yaşamdan ölesiye bıkmış, hiç bir şeyi olmayan, zavallı bir insanım ben. herkesin hor gördüğü, sevmediği, kimsenin istemediği bir canlı. neden dünyaya geldiğine her gün lanet eden ve bu işkence ne zaman sonlanacak diye düşünen, ümit etmeyi çoktan bırakmış, çünkü ne zaman ümit etse elinde kaldığını gören bir zavallı. neyi istesem, neyi beklesem olmuyor işte, olmuyor, olmuyor. olmayacak da. neden bu işkence?