bugün

Evrende iyi ve kötü diye bir şey yoktur, bilinç sahibi canlıların bencilliklerini gizlemek maksadıyla uydurduğu şeylerdir. birinin veya bir grubun aleyhinde eylemde bulunursan kötüsün, ama işlerine gelen bir eylemde bulunduğunda iyisin ve erdem sahibisin. Başka biri veya gruplar için farklı kurallar geçerli oluyor. özünde hepimiz sadece benciliz.
aynı zamanda hiçbir üzüntünün ve fenalığın olmadığı cennet diye bir masala tutunduk. sonra o cenneti dünyaya kurmaya hevesli olduk. ("Bırakın din adamları başka bir dünya vaadetsinler, Biz cenneti yeryüzünde kuracağız." Lev Troçki) medeniyet dediğimiz şey ortaya çıktı. bir süre bu illüzyonun etkisinde kaldık ama varlık dediğimiz şey, adına taş, toprak, hayvan ne derseniz deyin birbirini yemeye ve yok etmeye odaklıdır. hiçbir şey sağlam kalmıyor.

her neyse karamsar olmak bu kadar kolay işte. böyle olmayın. istediğimiz şekilde olmazsa bile sürekli mücadele içinde kalıp medeniyete/cennete ne kadar yaklaşsak o kadar iyi bizim için.
finaller bitse de Adana'ya gitsem diyorum. sonda Adana'ya gidince çok sıkılacağım aklıma geliyor. ama sonra diyorum ki burda da sıkılıyorum. garip bı döngü işte.
insana antipatik gelen birisi zaman geçtikçe sempatik ve cana yakın biri olabiliyor. Mesela bir zamanlar bullshitt'e gıcık oluyordum. Eski sevgilisi kimse artık onun yüzünden tüm erkekleri kötüleyip durması sinirimi bozuyordu. Daha sonra o kadar da kötü biri olmadığına karar verdim. Adını vermek istemediğim bir yazarı da kendime yakın buluyordum. Zaman geçtikçe kendisinden soğumaya başladım. Kendisi hakkında olan görüşlerim oldukça değişti. Hayat işte, ne olacağı belli olmuyor efendim.
insanın hayat düzeni o kadar pamuk ipliğine bağlı ki, bir noktada her şey değişebiliyor ve değişimi idrak etmek dahi bir süreç alıyor.

Her şeyden deli gibi şikayet ederken gerçekten çok kötü bir şey oldu ama o şey beni kurtardı biliyor musunuz, ben bir bataklığın içinde debelenirken biri bana bir tekme attı, ilkin canım acıdı ama sonra o tekme ile bataklıktan çıktığımı fark ettim.

Akıştan şikayet etmemek gerekiyor bunun farkındayım artık, (.. vehuve kurhun lekum, ve asa en tekrehu şey'en ve huve hayrun lekum, ve asa en tuhıbbu şey'en ve huve şerrun lekum vallahu ya'lemu ve entum la ta’lemûn).

Şükür.
Ne güzel yazıyorsunuz lan buraya bu saatlerde. Burdaki entryleri çalıp kitap yapma fikri çık aklımdan.

Teyze şu arapçanın türkçesini de yazsaydın keşke. Sana puanım 9 kanka.
Sarı sitenin ben de anasını avradını gibiyim. Bi türlü düzgün bişey bulamıyorum, bulamadıkça da fiyatlar artıyor.
Geçen bi attachment style ile ilgili link yollayan arkadaşım bak bakalım ne çıkıyo diye bana bi quiz gönderdi. Farkındaydım her şeyin ama gerçekte bu kadar kötü olduğumu bilmiyordum. Anksiyete, endişe almış başını gitmiş resmen, ailemle durumumun fena olduğunu o zaman anladım. Çocukluk travmalarımın aynı şeyleri yaşamaya devam ettiğim için geçmediğini anladım.

ilişkilerde karşı cinse güvenimin yerlerde olduğunu biliyordum ama görmek, bilmeyi her zaman dövüyor maalesef. Galiba destek almam gerekiyor bunları çözebilmem için yoksa aynı kafayla yılları devirip hiçbir insana karşı bir şey hissetmeyi bırak yanaşıp konuşamayacağım bile.

Demem o ki yaş alıyoruz büyüyoruz ama değişemiyoruz bazen. Korkularınızı yenmek için boş durmak zamanınızdan çalıyor. Düzelmeye çalışmak için sorunlarınızla yüzleşin ve kafanızın derinlerine atmayın hiçbir şeyi.

Neyse düzelicez inşallah be diyerek sözlerime son veriyorum. Hepinize mükemmel bir pazar günü diliyorum.

görsel
Nereden girdin aklıma be genç ve güzel kadın. Dengim olmadığını biliyorum ama yine de sonunda mahvolacağımı bilsem de senden kopamıyorum. Olmayacak bir şeye amin diyorum. Çok uzeceksin beni biliyorum.
Nasıl aşık oldum sana bilmiyorum. Akşamları dışarı çıkıyorum dediğinde yanında kimler var merak ediyorum ama soramıyorum kim diye. Ürküp kaçarsın diye korkumdan.

Ah genç ve güzel kadın. Nasıl aldın aklımı.
gerçeği öğrenmekle pek meşgale olmayın çünkü gerçekler insanlara zarar verir .
Yalanlar iyidir, örneğin birine hayrına para verdiyseniz o insanlara verdiğiniz paraları unutup o insanların tıpkı size ima ettikleri gibi ulvi bir amaç için harcadığına inanın.
Genelde insanlardan bu niteliklere sahip olanlar kendisine zararı dokunmayacak ufak iyilikleri yapmakta sakınca görmezler.
Velhasıl kelam yalanlarla yaşayacaksınız ve onlarla, onların kibrine böbürlenmesine büyüklüğüne odaklı iletişim kuracaksınız .
Çünkü gerçekler insanlara işkence eder.
buralar çok bozulmuş sözlük. Başlıkların seviyeleri bile komikleşmiş.
''Ümitlenme o günler geri gelecek
Bendeki günlerini arayacaksın
O fakir sevgilini arayacaksın..''

allah allah..
"Biraz daha bükebileceğini sandığı her şeyi kırmıştır insan."

Ben söylemedim ama söyleyen çok doğru söylemiş.
Dün sabah bir proje için 1. Sınıf öğrencileriyle il halk kütüphanesine gittik. Birkaç yıldır Muhattabım genelde 40-45 yaş üzeri olduğu için çocuklarla vakit geçirmeyeli uzun zaman olmuştu. il halk kütüphanesinin bu kadar yetkin olması ayrıca şaşırttı.

Çocuklara tanıtım yapılırken yanlarındaydım, ben de izledim öğrendim. Atölyeler falan varmış, gittik gezdik beraber. Ben resmîyetle davranmaya devam ediyorum; tavizsiz bir yüz, net ve kesin cümleler. Sonra çocuklara boyama yaptırılacakken sorumlulukları bana geçti. Eksik bir şey tamamlanmış gibiydi, değişik bir histi. Ben yumuşayınca “abi”ler havada uçuşmaya başladı, çok eğlendik. “Abi güzel çiziyor muyum?” “Abi ben se kitap okuyabilir miyim?” Gibi cümlelerle koşuşturmalar içince buldum kendimi. En son birisi çağırdı, Nasrettin hoca boyaması verilmiş. “Abi bak Nasrettin hocayı sana benzettim hehehe” dedi. Mutluluk eğer buysa, çocuk sevgisiyse günlük hayatta yüzümüzü güldüren ne? Tamamiyle farklı hislerken gerçek olmayan hangisi?

Artık her hafta nerede olursam olayım uğramaya devam edeceğim halk kütüphanelerine. Artık kendimi geliştirmek için değil, kendim için.
Küçüklükten beri yaşadığım bazı şeyler yüzünden içime kapandım ve bu hiç düzelmedi. Düzeltmeye çalıştıkca insanlar daha dibe vurdu ve bu Sefer düzelmem hiç mümkün olmadı.

Sonra ilk defa birini sevdim ve zamanla kullanıldığımı, benimle dalga geçtiğini ve gözünün başka kişilerde olduğunu gördüm.

8 yaşından beri travmalar yaşayan bu çocuğa neden acımadılar? Neden merhamet göstermediler? Neden sürekli alay edilen, dalga geçilen biri oldum? Birinin ruhunu öldürmek neden bu kadar kolay?
taşa tohum ekseniz de çiçeğe durmaz.
kalbimizi taşlaştırdılar.

içimdeki öfke büyük.
evdekilere ve mevcut hayatıma tahammülüm gittikçe azalıyor. gidicem, çok yakın zamanda gidicem. nereye ne zaman gideceğimi bilmiyorum ama gideceğimi çok net biliyorum. bu iş böyle yürümez.
Ben artık insan sevmiyorum..
Öyle bıkmışım ki kendimden
Kurudum düştüm dalımdam.
Hepimiz çok oç olduk ya hiç insan kalmadı ülkede, sonu nereye gitcek bu işin acaba.
14-15 yaşlarındayken bazı geceler içimde biriken sebebi belirsiz hatta belki de sebepsiz bir acıyla uzun uzun ağladığımı anımsıyorum. o zamandan bu zamana gerçek sıkıntılarım oldu. biri bunları hafife alsa da kendi küçük dünyamda epey sarsıcı şeylerdi hepsi. sanki boşa ağlıyorum diye hayat bana ağlanacak sebepler verdi. al sana dert ağla dur! şimdilik bu gece son, bu sıkıntı bu ağlama son. uyuyacağım uyanacağım sabah serinliğinde çiçekleri sulayacağım. unutmasam da iyileşeceğim.
uyuyakalmadan uyuyamıyorum.
Aslında acı verse bile iyi ki yaptığım bir şey var. Bitirmek.

Sürekli başkalarına tercih edilişim, ben harici herkese bakan, sevgisini vermeyen, yaptığım şeylerle alay edip gülen biriyle daha ne kadar gidebilirdi ki? Ve daha neler neler.

Boşuna sürdürmüşüm 8 ay boşuna can çekişmişim... O değil de ne gerek vardı onurumu kırmaya? Gerçekten onurumu ayaklar altına alacak kadar ilgini çekti mi o kızlar? güvenimi boşa çıkarmaya değdi mi? Veya sana söylediğim sözler bu kadar komik mi geliyordu sana? Oysa ben onları söylediğimde gözlerim yaşarıyordu...

Beni sevmediğini önceden söyleseydin veya aklımda başkaları var deseydin yolundan çekilirdim.

Sırtımdan bıçaklandım, gururum kırıldı, onurum kırıldı, hayallerimle oynandı... Gece saatlerine kadar Sürekli balkona çıkıp yıldızlara bakmama sebep olan kişi sensin, sürekli boş boş dalmama sebep olan da sensin. Uyuyamamın sebebi de sensin.
gökte yıldız kaymasını beklemeden, o beyfendi ile tekrar karşılaşmak için yarın gece aynı satte aynı yollardan geçilir, aynı şeyler yapılır. sözlüğün tılsımına sığınılır.
Kolonya ve yedek maske taşıdığım için paranoyak muamelesi görüyorum. Aşırı sinirimi bozuyor bu tip insanlar. "aa o kadar mı korkuyorsun?" Yahu hayır korkmuyorum Önlem alıyorum. Bir toplu taşımaya binmek zorunda kalırsam hastaneye gidersem diye çantamda tutmak neden paranoya olsun? Bir Hastalık gelse bende kalsa eyvallah. Dikkat etmek Çok basitken neden yapmayayım. Evde hastam var neden risk alayım.
Bugün ablam tüp mide ameliyatı oldu. Çok şükür ki durumu gayet iyi. Çok sevinçliyim. Kiloları yüzünden çektiği sıkıntılardan kurtulacak.