bir sebeple hastanede yatılmaktadır karşıdaki yatakta ise sonradan kanser hastası olduğu öğrenilen bembeyaz bir tende vampirden hallice orta yaşlarda bir erkek yatmaktadır.bu bayın ziyaretine eşi ve 18-19 yaşlarındaki 2 kızı gelir.ve adam "bu ilaçlara falan gerek yok ki ben iyiyim birşeyim yok" cinsinden saçmalamaya başlar... bembeyazsın ulan it nasıl birşeyin yok öhm herneyse... bir anda adama bir haller olur kıvranmaya başlar kızları odadan kaçar sadece eşi kalır ve rüya o sırada korku filmi fragmanına döner. görüş açısı adamın açısına geçer karısı yatağın içinden adama doğru bakarak doğrulur (böyle zombi gibi bir suratı vardı ibne gibin puşt gibin birşey) ve "hala anlamadın mı x öleceksin" der.(isim de söyledide şimdi rencide etme... pardon bu buraya değildi ; ismi de söyledide hatırlayamıyorum.) bu laftan sonra adam inanılmaz çığlıklar atmaya başlar eşi kahkahalara boğulur görüş açısı kuş bakışı olur kadın kafasını manyak gibi sağa sola yukarı aşağıya sallamaya başlar ve rüya biter.
işin komik yanı gece uyandığımda sahidende götüm açıkta kalmıştı... sıyrılmış yorgan. *
dün gördüm bu rüyayı. tarkan'ın klibinde oynuyordum, başına karpuz felan atıyordum. mevsimide geçti halbuki ama rüya mevsim dinlemiyor, rüya tarkan markan felanda dinlemiyor. tarkan ne alaka anlamadım ama eğlenceliydi. şıkıdım şıkıdım şarkısı eşliğinde oldu bu olay. klibin yönetmenide babamdı. çüş ebeninki dediğinizin farkındayım ama rüya bu ebe felanda dinlemiyor.
oscar törenini izledikten sonra en iyi film oscarına aday beş filmin karışımını görüp ertesi sabah hepsinden de oscar adayı en özgün! senaryoyu yazabilecek kadar detaylı ve sürükleyici! olan rüya...
walla dün akşam zall ın sözlük hakkında bilgi verdiği videoyu izlemiştim. sonra içim geçmiş koltuk tepesi kucağımda laptop **. efendim rüyamda, hep riwayet olunan "yüce zall" ın şatosuna kiracı olarak taşınıyorum. "zall palas" manzarası güzel olan bir daire vermiş bana ulu zall . aman da aman süpersonic manzara. bulutlar arasında bir pencereden bakıyorum huşu içinde. tam manzaranın büyüleyiciliğine dalmışken bir ses.
sözlük yazarlarının korkularını konu olarak işleyen rüyalardır. Misal çocuk yapmak için kasıldığı bir dönemde rüyada kocanın bir karısı ve o karıdan bir çocuğu olduğunu görmek, kadını döverek öldürmek, çocuğu döverken kıyamayıp bırakmak, kocaya zarar vermeye çalışırken korkuyla uyanmak.*
dün rüyamda cin gördüm sözlük. parfüm şişesi gibi bir şişenin içindeydi. kaçmasın diye kapağını araladım ve parlak altın rengi çekik gözler belirdi. korkup kapattım. aradan zaman geçtikten sonra kapağı açıp onu dışarı çıkardım ve şişko koca göbekli sevimli bir cin olduğunu gördüm. kanka olduk. uyandığımda rüya olduğuna üzüldüm.
abi zamanda gezi yapıyorum birden iran da buldum kendimi. iran şahının karşısındayım adamın elinde bir tahta 30 tane de pul var. önden diziyor pulları birşey yapamıyor arkadasına diziyor tahtanın bir kare hep eksik kalıyor. iran şahına karşı önce do you speak english diye söze giriyorum sonra dönemin iran' ında zarı icat ediyorum. Bir kaç el tavla attıktan sonra kalkıyorum. rüya işte.
sevgili sözlük yazarlarımızın gördüğü ve aklında kalan ilginç rüyalardır.
(bkz: astral seyehat) efendim bildiğim kadarıyla astral seyehat şöyle oluyor:bazen ben bu anı daha önce yaşadım deriz, ya da bir rüya görürüz ama 3. kişi olarak,orada adamlar konuşur eder siz de yukarıdan izlersiniz. işte bu olaylar astral seyehate örnek. bu anı yaşadım önceden dediğinizde de rüya görürsünüz,3. kişi olarak gördüğünüz rüyada da.astral seyehat şöyle gerçekleşiyor;uyuduğunuzda ruhunuz bazen istemsiz olarak bedeninizden ayrılır dolaşır, siz gördüklerinizi rüya sanırsınız.yalnız astral seyehat sırasında ruhunuz kötü yaratıkların mesela cinlerin saldırısına açık oluyormuş. hatta bazı peygamberler istedikleri zaman astral seyehat yapabilirmiş.
işte böyle gördükleriniz rüya dedikleriniz de enteresan olabiliyor sözlük.
efendime söylüyüm ben genelde şöyle yükseklerden kafa üzeri çakılma olsun merdivenlerden düşüp bacaklarımın ayrılması olsun yada yanımda el bombası patlaması tarzında rüyalar gören biri olarak geçenlerde elime bir civciv (yada tam çözemedim ama ördek yavrusuda olabilir..)yavrusunu almışım yürüye yürüye dünya turu yapıcakmışım..çine elimde civciv(ördekte olabilir)yavrusuyla gidip oradan moğolistan kırgızistan bi şekilde oradan da amerikaya gidiyorum (yürüyerek okyanusu geçmem lazım ama nasılsa kırgızistanın sınır komşusu amerikaymış..ilginç)daha sonra beni bu civciv sinirlendiriyor bende civcivi avcumun içinde sıkarak ezme girişiminde bulunuyorum sonrasını hatırlamıyorum heralde civcivi öldürdüm diye rüyayı yarıda kestiler..
(bkz: rüya gören problemli insan)
*peşime sürüyle polis takıp,aynı rüyada çatıdan çatıya zıplayabilmek ve bu polis abileri cetvelle dövmeye çalışmak.
*kendini cehennem gibi bir yerde görmek.ve yanımda bizi çıkarmaya çalışan ermiş mi desem peygamber mi bilemiyorum birinin oradan çıkmamıza yardım etmeye çalışması. ve sonucunda uyanınca mesaj mı lan bu diye korkmam.*
müslüm gürses' le kanka olmak eğer ki normal ise görüğüm enteresan bi' rüya yok. uyumuşum. aysunlar, angelinalar, fınfıklar, fıstıklar, ballı badem beklerken çıka geldin be müslüm baba. anlamıyorum. ben bu adamı hayatım boyunca bir elin parmakların geçmeyecek sayıda dinledim, ama adam ne yaptı geldi rüyama girdi. sadece girse iyi kankaydık lan. biliğin enseye tokat, göte parmak.bi' de hava atıyodum çok mühim ya. Sonra doktura gittim, meğer gizli müsümcüymüşüm. Bu da böyle bi' hikaye.
Bir televizyon programında çıkıp " ben bakirim " demek. Ardından başka kişilerinde televizyona çıkıp bakir olduklarını açıklaması. Belki de en kötüsü sabah uyandığınızda gerçekten bakir olduğunuzu hatırlamanız.
Siperden kafamı kaldırdıgımda miğferimi sıyıran merminin sesiyle aniden ctrl yaparak yattım.bitmekte olan mermimi R yaparak doldururken hemen ilerdeki siperlerin içine granedes attım peşpeşe.az ötede patlayan el bombasının etkisiyle görüntü bir anlıgına bulandı.taarruza geçen nazilerden bir kaçını yattığım yerden indirdim..Bu sekilde sabaha kadar devam etti bu.
dün gece, rüyamda, vinçle evimin penceresine kadar yükseltilmiş, iplere asılı, kukla gibi sallanan mavi elbiseli bir palyaço gördüm ve bu rüyayı, gelip bu başlığın altına yazabilmek için gördüğüme yordum.**
edit; bunu eksilediler inanabiliyor musunuz? adam rüyamı beğenmedi *
aksiyon korku karışımı üzerine birazda komedi serpiştirilmiş gördüğüm en zevkli rüyalardan biriydi.
pek tekin olmayan bir arkadaş gurubunun içindeyim ne yapsak diye düşünürken playstation salonuna gitmeye karar veriyoruz. salona gidiyoruz ama bildiğimiz salonlardan biraz farklı, çünkü burda herkes kendi playstation nını yanıda getiriyor. playstation nerden çıktı bilmiyorum ama bizde tedarikli gelmişiz salona. kuruyoruz playstation ı, oynamaya başlıyoruz. oyun bittikten sonra diğer arkadaşlar arasında benim bilmediğim bişeyler dönüyo. dedim ya yanımdaki adamlar tekin değil diye, illaki bişeyler karıştıracaklarki rüyaya aksiyon gelsin. biraz sonra aralarında ne konuştuklarını öğreniyorum. mekandan parayı ödemeden apar topar kaçıyoruz ancak yanımızda götürdüğümüz playstation salonda kalıyo ve o playstation nın geri alınması gerekiyor. ama nasıl? elemanlarla toplanıp bir playstation ı kurtarma planı yapıyoruz. sonuç olarak mcgayver planları cinsinden bir plan çıkıyo ortaya ama planı tam hatırlamıyorum. planı uygulamaya koyuluyoruz ve plan başarılı oluyor playstation ı kurtarıyoruz ama artık kaçak durumundayız saklanmamız gerkiyo. planın süper olduğunu söylemiştim kaçmamız için gerekli olan herşey hazırdı. limuzinimsi bir arabayla saklanacağımız yere doğru tozlu topraklı bir yoldan ilerliyoruz bu sırada playstation salonunun sahibi peşimizden köpeklerini salıyor köpeklerin görüntüsü gerçekten çok korkunç olduğunu belirtmek isterim daha açık olmak gerekirse en son o köpekleri i am legend filminde görmüştüm. bir süre sonra köpekler bizi buluyor arabanın içinde güvende olduğumuzu biliyoruz ancak çok korttuğumuz için cam bile açamıyoruz. köpekler peşimizde ilerlemeye devam ederken bir köye varıyoruz. köyün hemen girişinde yaşlı bir teyze bekliyor. köpekler teyzeyi parçalıycak diye düşünürken teyze elindeki sopayı köpeklere fırlatınca köpekler kaçıp gidiyor. arabanın içindeki bizlerde birbirimize kızıyoruz '' buraya kadar camlar kapalı geldik korktuğumuz şey bumumuymuş gibisinden ''. köy içinde ilerlerken tanıdık mekanlar görmeye başlıyorum sonunda nerde olduğumuzu anlıyorum bu köy benim kendi köyüm. bütün detaylarıyla birlikte hatta, arkasındaki gerçekte var olmayan gölü bile görüyorum.
ruyanın bu kısmından sonra yanlızım.
köyümün hemen yanında benim hiç bilmediğim gerçekte var olmayan ancak rüya gereği çok eskiden beri var olan bir göl elbetteki dikkatimi çekiyor. göl kenarına doğru yürüyorum. gölün çevresinde bir takım insanlar olduğunu görüyorum hal ve hareketlerinden bu insanların bilimsel bir çalışma yaptıklarını anlıyorum bu adamlardan birinin yanına yaklaşıyorum ve sırf gıcıklık olsun diye o meşhur soruyu soruyorum adama '' dayı balık çıkıyomu burdan? '' benim bu soruyu sormamın akabinde adamın elindeki o kadar bilimsel ıvır zıvır bir anda olta takımına dönünşüyor ve amca, yılların balıkçılık deneyimiyle sorumu cevaplıyor '' balık mı bıraktılar burda yeğnim atıyoruz boş çekiyoruz arada bir iki çıkıyo işte ''
rüya burda bitiyor. daha doğrusu benim bitirmem gerekiyor. rüyanın gidişatına dair en son hatırladığım şey göl kenarına çişimi yaptığım.
sözlük, dün gece rüyamda yine seni gördüm. ne halt yiyorsan ikidir rüyamda, neyse. efendim benim entryler, başlıklar yine* çok begenilmiş önüne gelen artı oy veriyor. haliyle karma da tavan yapmış. neyse işin ilginç tarafı, çalıştıgım yerin tuvaletinde ellerimi yıkarken zallın bizzat gelip beni tebrik etmesiydi. sonra dışarıya bir çıkıyorum tüm yazarlar toplanmış, beni alkışlıyor filan. bu nasıl bir ego tatmin etme şeklidir o da ayrı bir soru. ve de nasıl bir hayal gücü... *
enteresan olmaları mecburi rüyalardır.
örneklemek gerekirse; dün gece başka bir gezegende bin kişi falan çember olmuş kasap havasında halay çekiyoduk. kimse ritmi bozmuyodu gayet profesyoneldik falan. *