sözlük yazarlarının içinden geçenler

entry335 galeri13
    239.
  1. nasıl bir umursamazlık seviyesi bu acaba yada korku mu demeliyim bilmiyorum. aileni çağıracam artık çok yaramazlık yapıyorsun dediğim bir öğrenci istersen esadı çağır korkmuyorum diye cevap verdi!
    1 ...
  2. 238.
  3. kalp kırıkları, şaka lan şaka karnım aç.
    0 ...
  4. 237.
  5. Biraz önce bir arkadaşım aradı. Sabah konuştuğumuz bi konu kafasına katılmış. Beni aradı. Sakinleştirdim. Hani bi olay sıcakken kendinizi kaybeder yok yere insan silersiniz hayatınızdan. Onu yapacaktı. Yapmadı.

    Ya kanka dedi biz hiç kavga etmeyelim olur mu?

    Inşallah dedim. Ben çok alınan kırılan bi insan değilim zaten.

    Ben de öyle dedi. Sağol dedi kapattı.

    Ben onun için bu kadar önemli olduğumu bilmiyordum. Biraz ağırlık hissettim. Ama hoşuma da gitti. Şey gibiyimdir ben, çok insan tanır bilir ama o oranda az şey bilir. Anlatmam çok. Uzun zaman sonra kendini Bu kadar açan ilk arkadalım sanırım.

    Inş kavga etmeyiz.
    1 ...
  6. 236.
  7. Keşke kilo versem...

    iki aydır geçiyor.
    0 ...
  8. 235.
  9. Tüm gün düşünüp, içten gelen düşünceleridir, tıpkı bugün ki gibi...

    Konuşuyoruz desem konuşmuyoruz da
    Ayrı ayrı şeyler düşünüyoruz üstelik
    Birbirimize bakarak
    Ne seviyoruz ne de sevmiyoruz birbirimizi
    Ne varız ne de yoğuz gerçekte
    iki lamba gibiyiz, iki ayrı yerinden
    Aydınlatan odayı.

    Edip Cansever
    6 ...
  10. 234.
  11. Vaktin varsa aşk acısı sonrası duygusal boşluğunu sana daha büyük bi aşk acısı ve hayal kırıklığıyla unutturarak güzel bi kıyak geçeyim.
    5 ...
  12. 233.
  13. Benim mumlarla, çiçekle, böcekle falan işim yok
    ihtiyacım olduğunda yanımda mı ona bakarım

    Hissedilemeyen sevgi, sevgi değildir.
    4 ...
  14. 232.
  15. Tam umudu kesmişken
    Kalbim buzla kaplıyken
    Hayatı sorgularken
    Kimseye güvenmezken
    Umutsuz bir şarkıda
    Aşksız da olur derken..
    Seni buldum buldum seni
    Kapat artık gözlerini
    Sonunda gördüm seni
    Hergün daha daha güzel
    Her an yalnız bana özel
    Ne mutlu buldum seni...

    şu cümleleri yüzüne söyleyebilmek ümidiyle, seni kalp dolusu sevmenin hayali içimde. çok çok çok severim tamam şımarmayacağım. sadece seni severken kendimden geçerim o kadarcık sevgilim..

    belki bir çilek mevsimi buluruz birbirimizi.
    0 ...
  16. 232.
  17. Bir sahil kasabasında hayal ediyorum kendimi. Küçük bir bahçem var. Güzel insanlar var. Her sabah güzel bir enerjiyle kalkıyorum ve yaşamımdan zevk alıyorum. Düşünmesi bile yetti.
    2 ...
  18. 231.
  19. Anlık sahneler geliyor gözümün önüne. Tamamlanmıyor istediğim gibi. Hep bir eksik.
    2 ...
  20. 230.
  21. "Acaba ihtiyari olarak düşünürken dili kullanmadan bunu yapabilir miyim, dur deneyeyim."

    Günde 5-6 kez içimden bu geçiyor ve deniyorum. Sonuç: başaramıyorum. ihtiyari olarak dili kullanmadan düşünmek... bu mümkün değil ama deniyorum işte.

    Neden? Çünkü arsızım.
    3 ...
  22. 229.
  23. dışa vurmak istemedikleri şeylerdir. yargılanma nedeni değildir.
    0 ...
  24. 228.
  25. 227.
  26. uzun süre sonra ilk kez uludayım. ve çaylak değilim. bunu söylemek istedim heycan bastı.
    0 ...
  27. 226.
  28. kan sayımı yaptırayım, bu kadar üşümenin kansızlıkla alakası olmalı.
    1 ...
  29. 225.
  30. Come with me, Hail Mary
    Run quick see, what do we have here
    Now, do you wanna ride or die
    La dadada, la la la la

    bunu geçiriyorum. nağmeli bir şekilde.
    1 ...
  31. 224.
  32. olmayan aklınla adama akıl vermeye çalışıyorsun kardeşim. farkında değilsin galiba. neyse gene de sen bilirsin tabi istediğine verebilirsin.
    0 ...
  33. 223.
  34. 222.
  35. degmiyor hicbir seye.hayatta herseyi para gören insandan nefret ediyorum.
    0 ...
  36. 221.
  37. insan konuşmalı ama saçmalamamalı.
    4 ...
  38. 220.
  39. içimden şehirler geçiyor
    her durakta duruyor inmiyorsun. dırırırırım.
    2 ...
  40. 219.
  41. Dışarı karanlık bu gece karanlıkta uyuyabilir miyim acaba.hiç sevmiyorum karanlığı.
    0 ...
  42. 218.
  43. hayallerim hep hayal olarak kalacak.

    her gün bu aklımdan geçiyor ve her gün umudum git gide azalıyor.
    0 ...
  44. 217.
  45. 216.
  46. odama geldiğimde saat gecenin ikisiydi.antrede önce öylece durdum. bir sebebi yoktu.apartmandaki derin sessizliği dinledim.beynim uğulduyor gibiydi. yüreğim yine kapkaranlık odada yolunu bulmaya çalışıyordu. içim sıkılmıştı. içerideki boğucu havadan değildi yürek sıkıntım.buna emindim.

    sonra zorla ayakkabımı çıkarıp üzerime rahatlamak için siyah bir atlet ve kot bermuda şortumu giydim. elimi yüzümü yıkadım ancak içimdeki sıkıntı daha da büyüyordu. yüzüme çapan soğuk su beni rahatlatmıyor, dahası o suda boğuluyordum sanki. sonra yüzümü bile silmediğimi, 5 dakikadır aynaya baktığımı farkettim. nefes nefeseydim, oysa yorgun değildi bedenim.neden nefes nefese kendime bakıyordum dakikalardır?

    Media player’den rastgele bir şarkı açtım. şarkı başlarken pencereyi açtım. ankara soğuğu yüzümdeki damlaları buza çevirmek için sabırsızdı sanki. sigaramı neredeyse gazı biten çakmağımın son nefesiyle yakabildiğimi de hatırlıyorum.aynadaki görüntüm aklıma geldi.çok zayıfladığımı hatırladım.şimdi buzdolabındaki meyveleri yemeyi bile canım istemiyordu.oysa ne çok severdim bir portakal yemeyi kış günü.fakat canım su içmek bile istemiyordu.çiçeklere solmasın diye verilen yarım bardak su bana da yetiyordu.sanki.son günlerde sadece hayatta kalacak kadar yiyip içiyordum çünkü canım hiç bir şey istemiyordu. aklıma gelen onca şey belirsiz, ipe sapa gelmez düşüncelerdi bunlar gibi. Aslında boğulan beynimin içinde yine geçmişin fırtınaları çıkmak üzereydi ve ben bunu bastırmaya çalışıyordum yine. olan biten sadece buydu.

    depresyondaydım ve bu normal kabul edilmeyecek kadar uzun süredir devam ediyordu. en azından bunun farkında olmam akıl sağlığımın yerinde olduğunu hatırlatıyordu. Ama bir farkındalıktan ya da teselliden öte bir şey de değildi. Kafamın içine yerleşmiş, iç içe geçmiş, hatta beynimin bir parçası olmuş bu mutsuzluk denen bu zift, kulağımı sağır edercesine yükselen bir gürültüyü kendi kendime mırıldanmama sebep oluyordu.

    yüzüm halen ıslaktı ve sigaramdan son nefesi çekerken gözüm daha önce olduğu gibi yine sehpanın üzerindeki oraya ne zaman koyduğumu hatırlamadığım tabancama gitti.içimdeki yaşamaya dair inancın hızla tükendiğinin bir belirtisi olduğunu biliyordum o bakışın. ancak tuhaf bir biçimde içimde bu sefer cesaret ve hatta karşı konulmaz bir istek vardı.zorlukla bu isteğimi bastırsam da tabancama hiç dokunmadım.

    kış gelmişti ve dün yağan karla birlikte hava dona çekmişti. içim sahte olduğuna artık alıştığım bir huzurla dolmuştu kısa süre sonra bu huzurun yerini aynı sıkıntının alacağını biliyordum. zaten hep öyle olmuştu.

    Pencereyi kapatıp, yatağa uzandım.
    unutup gittiğim şarkının sözlerine dikkatimi çevirdim

    ı’ve given up, i’ve given up...

    sonra uyudum.
    1 ...
© 2025 uludağ sözlük