üniversite de sevdiğim çocuğu gizli gizli takip diyom. pat diye karşısına çıkıyorum. kütüphaneye bile o gidiyor diye gidiyordum. onun sayesinde derslerden geçtim.
rüyalarimdan cikmadigi dogrudur hayallerimi süsledigi de fakat asik degilim galiba ben ya hic tanimadigim bir duygu oldugu icin daha büyülü birsey oldugunu düsünüyorum askin. böyle olamaz.
hiç beklemediğim artık benden bi cacık olmaz dediğim anda çok fena aşık oldum. rüya mı, uyanınca geçer mi bilmiyorum. ama bitmesin hiç. gerçekten hiç yaşamadığım huzuru buldum ben onun güzel gözlerinde.
Aşka inanmıyorum.
Hakkında sayfalarca şiirler ve uydurma hikayeler yazılmış aşka.
Acısı var bu gerçek yokluğu da ama sadece bir dürtü Ve heyecan bu.
Bir sevgi ve sadakat kadar değerli değil olamaz.
Bir dönem şairlerinin rant sağlamak amacıyla "sevgi, sevmek" duygusunun yerine çıkardığı kelimedir.
Aşık olmadım ama sevmişliğim vardır. Öyle ki onu sizlere Levent Yüksel'in seslendirdiği bi şarkıyla betimleyeceğim.
"Ten beyaz, saç kızıl güller
Kahkasında bülbüller
Kirpiği kapkara tüller
Ben o afete vuruldum.
Ten değil nakış mübarek
Bende ki aşk değil ibadet
Elleri sevdi nihayet
Ben ebedi saadetten kovuldum.."
olm ben ne şanssız adamım lan? bi insanın ilişkileri 3 ay barajını aşmaz mı? ya hatunlar anlamadığım bir şekilde soğuyor, ya da beni delirtecek saçma sapan hareketler yaptıkları için ben soğuyorum ve ağzına gözüne sıçıp terkediyorum. bir orta yolu bulamadım. insan gerçekten hayret ediyor. bu gidişle evde kalan bir erkek olarak tarihe geçicem.
Aklınız varsa aşık filan olmayın söyleyin bakalım kaÇınızın Çevresinden olumlu giden bi ilişki var hep bi pürüz ya da kavga yok mu var ee noluyo sonucta her iki taraftan biri hep üzülüyo ya da ağlıyo değer mi biri iÇin değmez arkadaslar öğrenin her aşk bir gün biter uyanın uyanın.
hayatımda bir kere aşık oldum,o kadın da beni istemedi.ben sadece onu düşündüğümde bile nefesim kesilirken,onun umurunda bile değildi.sonrasında hep yarım yamalak ilişkilerim oldu.bu durum da hataları getirdi,karşımdaki insanları üzmeme ve hemen ardından kendimden nefret etmeme sebep oldu.kısacası bu biraz doğru yer doğru zaman ve şansla alakalı.ya benim gibi zor zamanlar geçireceksiniz ya da şans yüzünüze gülecek.umarım güler,çünkü gerçekten yıpratıcı bir durum.
lisedeyken ilk kez aldatıldım. hep içime doğmuştu bi sıkıntı olduğu sonrasında fark ettim. ayrılmadan önce bende onu aldattım. aşkımı itiraf ettiğim ilk yerde de ayrılık konuşmasını yaptık. o günden sonra aldatmak ve aldatılmak kavramları çok anlamsız oldu benim için. nedir aldatmak? nedir aldatılmak? neyi neye göre hissedeceğiz? birisiyle yatmışsa mı aldatmış oluyor, yoksa aklında geçirdiği an aldatmış demek midir? benimle sevişirken bir başkasını düşünmesi aldatmadan sayılmaz mı? kısacası sizin ilişkiniz neyin üzerine kuruluysa o açıdan aldatılıyorsunuz sanırım. böylece ilk aşk itirafımla başlayan ilişkim 1 sene ile aynı yerde son bulmuştu.
buldum lan sonunda , dinime kitabıma buldum amk.bir mutluyum bu aralar sormayın , sanırsınız cimbomum fenere 6 tane sallamış 6 kasım'ın intikamını almışız , sanırsın musul 82 kerkük 83 olmuş , sanırsın almanya'da ki tanımadığım akrabamdan trilyonlar kalmış amk öyle mutluyum.
hayat sevince güzel diyorlar da o laf eksik lan , hayat hem sevip hem sevilince güzel.
yillar sonra gelen edit : ulan kim bu entryi artiladi 2 sene sonra, aklima geldi o guzel gunler. sabah sabah sigara yaktirdin bana amk. o entryden 1 ay sonra da ayrilmistik, o gun bugündür yalnızım.
5-6sene önce acayip çok sevdiğim bi kız vardı.o bu sene bizim okula geçmiş ve bana ulaştı.hayır senin için geldim felanda dedi.sürekli konuşuyoruzda.ulan acıcık özgüvenim olsa açılcam ama...
benimkisi aşk itirafı değil de neden gitti sorusu gibi.
her buluşmamızda sevişmemizde iyiydik de
sık sık görüşme arası zaman giriyordu. benden ötürü de değil ondan ötürü.
her gözden uzak olduğumda gönülden de uzak olduğunu hissettim.
yan yana gelince iyiye döner ama birkaç gün sonra boka sarıyordu.
benden ötürü değil ondan ötürü.
bi anda görüşmeyelim dedi. önceden çok demişti ben inat edip çevirmiştim.
ama olmadı bu sefer be sözlük.
bi anda sildi bitirdi.
son kez yüz yüze konuşalım dedim onu da kabul etmedi.
halbuki belki ikna edecektim. olmadı
bi anda sildi gitti.
yardım mesajlarınızı beklerim.
aşk biter alışkanlık başlar, uzun ilişkilerde sevginizden değil alışkanlığınızdan dolayı devam edersiniz. sonra o ilişki biter, yakın arkadaşlarınız yavaş yavaş kronolojik olarak: "lan çok da iyi değildi, kusura bakma da ben pek beğenmiyordum, ya sanki çirkin miydi neydi, götüme benziyordu lan sevgilin" sıralamalarıyla gerçeği yüzünüze zamanla vurur. siz de hafiften farkedersiniz ki çirkin ve size yakışmayan biriyle şaka maka epey bir süre sevgili olmuşsunuz. a şimdi bakıyorum da çok çirkin lan. allah günah yazmasın da vallahi çok çirkin asdasdasdaf. sonra dedim belki güzeldir de ayrıldın diye sana çirkin geliyordur, savunma mekanizması falan hani. ayrıldığın insana bok atmak istersin ya. yok lan vallahi çirkin. sağlamasını da nasıl yaparım diye düşünürken cidden yüce rabbim kendisi kanıtladı. yaklaşık 2 sene bana asılan, güzel de olan ama kezbanca bir hanım kızı sürekli reddediyordum. kız güzel ama kezban işte. neyse bu kezbana da birkaç aydır tipsiz, kıro bir eleman asılıyormuş. benim kezban bunu reddetmiş. sonra bizim hırbo, kıro eleman benim eski sevgilime birkaç gün yazıp sevgili olmuş.
laayn dedim. benim iki senedir reddettiğim kıza yazıp reddedilen eleman benim eski sevgilimi birkaç günde tavlıyorsa ya benim eski kız cidden çok çirkin ya da bana kıyasla yanıma yakışamayacak kadar çirkin. neysem. bu eski sevgililerin hepsi dandiktir.
itiraf etmeliyim ki hiç aşık olmadım. hep spontane verdim önüne gelene. nalburdan manava kasaptan fırına alayına verdim diye anlam çıkartılan bazı yorumlara sebep olmuştur.
