bir zamanlar...
Sadece sesine, kahkasına aşık olmuştum. Öl dese ölecek kadar 12 aralık günü başladı herşey. belki de hayatımda ilk defa birine boyun eğdim. dünya oydu ve bir gün değişti herşey gitti. gitme dedim ama gitti. sonra geldi günler sonra tam alışmışken onsuzluğa, tam başkasını yerine koymayı yüreğime kabul ettirmeye çalışırken. gelme dedim gidişin süründürdü o gün ama bu kez gidersen öldürür dedim ama geldi yüreğim dünden razı, aklım tekrar gideceğini biliyor, gitti.
bıraktı ve gitti yine bir 12 aralık günü.
sınıftan bir arkadaşımın benimle tanıştırdığı arkadaşına ben galiba aşık oldum, ne diyeyim sınıf arkadaşıma buradan binlerce teşekkür ve o kadar da beddua ediyorum, beni bile aşka bulaştırdı.
aşk işlerini beceremiyorum, anlamıyorum işte. birinden hoşlansam bile iş pratiğe gelince dökülüyorum. etrafımdakiler bu yüzden havalı göründüğümü, ulaşılamaz olduğumu zannediyorlar, bilmiyorlar ki ben çok beceriksiz olduğum için kaçıyorum.
yıllarca aşık olduğum, asla ikinci şansımız olmayacağını düşündüğüm, onun haberi bile yokken her gece hayaliyle uyuduğum, uyanınca aklıma ilk gelen kişi şimdi bir ömür boyu yanımda olduğunu söylese de bu kafam hala eski günleri silemiyo. güvendiğimi kendi kendime söylesem de içten içe güvensiz olduğumu hissetmek, bunu ona en zor günlerinde yansıtmak, bize zarar verdiğini görmek içimi çok acıtıyo.
Ah almak kavramına inanıyorum ben sözlük. şimdi dönüp bakınca o ne şımarıklık ne bencillikmiş diyorum. Elime yüzüme bulaştırmaktan ziyade ciddiye almama sorunum varmış benim . Herkes beni sevsin handikapı bi de. Ha sonra o çıkıp geldiğinde ağız tadıyla süpürgemi dışarda bırakıp sevmişim o adamı ama yetmemiş işte . Onca zaman "hayır "demeyi bilmediğimden değil sevmediğimden gevelediğim cümleler bi yerden sonra benim hayatıma yapışmış. "Beter olsun" diyenin ahı tutmuş en çok da beter oldum.
-"evleneceğim zaman 2 aday çıktı karşıma. biri güzel diğeri çirkin. ulan dedim güzellik geçici nasıl olsa ben çirkiniyle evleneyim en iyisi. ahhh keşke güzeliyle evlenseydim bari, çirkini de fıs çıktı. bari güzelin tadını çıkarırdım o zamanlar."
evet bir kız yüzünden artık hiçbir şeyi sevmiyorum. ne dünyayı, ne yaşamayı, ne insanları, ne de kendime sevgim kaldı. mutlu musun ? bence mutlusun çünkü bu gün seni bir cafede başka bir çocukla gördüm ve baya mutluydun. ya peki ben naptım. seni öylece kaç dakika izledim. yok yok fark ettimde ben sadece hala seni seviyorum.
yasak aşk dedikleri şeyi; arkadaşımın sevgilisiyle, evli ve çocuklu kadınlarla, sevgilimin arkadaşlarıyla, sevgilimin olduğu ortamda onun arkadaşlarıyla, sevgilisi olanlarla vs. aşk yaşamayı defalarca tattım. şimdi geriye baktığımda pişman mısın derseniz, deyin lan nolcak, zerre kadar pişman değilim. en unutamadığım anları hep bu sayede yaşadım.