Mutsuzum. evden çalışıyorum, global bir şirketteyim. Maaş ve imkanlar iyi. Ama mutsuzum. Uzun süredir böyle. Hayatıma birini almaya çalıştım onla da anlaşamadık pek. Hayat enerjim de düştü iyice zaten. Tükeniyorum sanki.
eski fit vücuduma dönmek istiyorum. resmen göbeklendim tanıyamıyorum artık kendimi nasıl bir adama dönüştüm ben. bu durumda olmak bana psikolojik anlamda çöküntü yaratmaya başladı.
Yine çok yanlış birine kaptırdım kendimi. Yanlış olduğunu, olamayacağımızı biliyorum ama bile bile yine de ulan belki bu sefer yanılıyorumdur diyip hislerime yenik düşüyorum. Umarım bu sefer harbiden yanılıyorumdur.
bir daha yeniden başlamaya yüzümün olmaması. umarım o yüzü bulurum hayat tarafından. gemi öyle bir su alıyor ki misali ve bu durumda benim hiçbir şey olmamış gibi devam etmemi beklemiyorum. bir insan "yoruldum artık" bile diyemeye bilir mi. diyemeye biliyormuş işte. bu da çok kötü ve hayli üzüyor.
kişisel olarak üzen pek çok şeyin yanında ülkenin gidişatıdır. annemin evi orta-alt sınıfın oturduğu bir mahallede. dolmuştan inip evine yürürken çöp toplayan, sokakta başı boş gezen gençlere, ayağında terlik, üstü başı olmayan kadınlara, parklarda ölümü bekleyen yaşlıları görüyorum. yarına dair umutları yok. sıkışıp kaldıkları bir hayatı sözüm ona yaşıyorlar. ve böyle binlercesi var. ben herkesin insani şartlarda yaşamasını, geleceğe dair umut beslemesini istiyorum. çok şey değil ama bu zihniyetle olması imkansız gibi görünüyor .
o kadar çok şey yazdım, çizdim, paylaştım buraya, onların içinden hedeflerimin arasında olan şeyleri, bir elin parmakları kadarı geç, bir elin parmaklarını dolduramayacak kadar gerçekleştirememem üzdü. müsebbibi ben olduğum için üzdü. yoksa kader, kısmet, hayırlısı gibi şeylere inanırım.
Şu anda beni üzen şey, şu anda beni üzen şeylere sonra üzülmeyeceğimi hatta şükredeceğimi bilmeme rağmen hala üzülmemdir.
Hayatta en çok buna üzülürüm.
kendimden başkası değil açık konuşmak gerekirse. hani aslında şöyle. " yaşanması mümkün iken, yaşanmayan, olması mümkün iken olmayan şeylerin" sebebinde ki bizzat kişi olmak beni üzüyor. her şeyin " hayırlısı" olayına inanan biriyim aslında. ama işte allah akıl fikir de vermiş. kullan diye. sanıyorum ben adımları yanlış atıyorum. birileri kulağıma " cık yine olmadı" diyor sanki. esasında üzerimde çokta baskı yokken, kendi kendime strese girmeme üzülüyorum. her günün aleyhime geçtiğini hissettiğim gibi, harcandığımı da hissediyorum. bu da benden ötürü olduğu için ona üzülüyorum işte.