sözlük yazarlarını derinden sarsan şiirler

entry189 galeri0
    89.
  1. Ağır ağır çıkacaksın bu merdivenlerden
    Eteklerinde güneş rengi bir yığın yaprak
    Ve bir zaman bakacaksın semaya ağlayarak
    Sular sarardı... yüzün perde perde solmakta,
    Kızıl havâları seyret ki akşam olmakta...

    Eğilmiş arza, kanar, muttasıl kanar güller;
    Durur alev gibi dallarda kanlı bülbüller,
    Sular mı yandı? Neden tunca benziyor mermer?

    Bu bir lisân-ı hafîdir ki ruha dolmakta,
    Kızıl havâları seyret ki akşam olmakta...

    (bkz: Ahmet Haşim-Merdiven)
    1 ...
  2. 88.
  3. barakmuslu mezarliği

    kuş uçmaz, kervan geçmez, karanlık tuttu yolları
    gözün gönlün kararmış sen nasıl gecesin hey gidi
    buğdaysız, çavdarsız kara ekmeğe benzersin
    yıldızların, hani yıldızların, çiçeklerin nerdeler
    kalbin neden durmuş rüzgarı kesilmiş değirmen gibi
    suya indi çakallar, suya indi söğüt dalları
    barakmuslu mezarlığı kımıldanır için için
    barakmuslu mezarlığında seyran seyran ölüler
    kuş uçmaz, kervan geçmez, karanlık tuttu yolları
    gözün gönlün kararmış sen nasıl gecesin hey gidi
    ben ne inim ne cinim, ben bir garip ademim
    barakmuslu köyünden selamsız oğlu bekir
    yıkılası hanede sekiz boğaz altıma bakar
    ben kendimi toprak bilirim, toprak beni baba bilir
    benim köyümde avrat bile toprak gibi sevilir
    ben ne inim ne cinim, ben bir garip ademim
    nideyim bu mezarda babam yok, yalnız anam var
    dedem yok bu mezarda, fukara ninem yatar
    söyleyin dağlar-taşlar ben selamsız oğlu bekir
    iki gözüm iki ateş parçası, iki taş parçası iki elim
    yıkılası hanede sekiz boğaz altıma bakar
    gece düşer, barakmuslu mezarlığı dirilir
    barakmuslu mezarlığında seyran seyran ölüler
    bir giden bir daha dönmez, gitti gider
    sen harami yusuf, her yaranda bir çiçek açmış
    sen hasretlik şakir, mapuslarda ölen şakir
    evladım kadir nasıldı o seni dağda mı vurdular?
    ya hüsne gelin, yar yoluna serden geçmiş
    fadimem, sıtmalar girdi kanına fadimem
    barakmuslu mezarlığı cümlemize mekân oldu
    barakmuslu mezarlığında koyun koyuna girdiler
    bir giden bir daha dönmez, gitti gider
    barakmuslu mezarlığı cümlemize mekân oldu
    iki elim kızıl kanda selamsız oğlu bekirim
    hem babam hem dedem yad ellerde kurban oldu
    herkesin kökü toprakta, bir ben köksüz gibiyim
    şavkın yok, ateşin yok, sen nasıl gecesin hey gidi
    gözün gönlün kararmış, tadın tuzun kalmamış
    yıldızların, hani yıldızların, çiçeklerin nerdeler
    ben ne inim ne cinim, selamsız oğlu bekirim
    benim babam, benim dedem yad ellerde öldüler
    bir giden bir daha dönmez, gitti gider

    neylersin oğlum bekir, bak işte ben dedenim
    benim mezarım yoktur dardanos şehitleri de
    kül oldu yirmiüç baharım kıvırcık bir mart günü
    başımı ayrı gömdüler, gövdemi ayrı gömdüler
    ya gazi ya şehit diye geldik, şehit olduk
    iki gözümle gördüm topların ölüm tükürdüğünü
    tövbeler olsun göklerin veremli gibi öksürdüğünü
    neylersin oğlum bekir, şehitlik alın yazısı
    benim dedemin de trablustan geldi künyesi
    biraderim ismail vurulmuş akar kanları
    ah şipkanın balkanları, ah şipkanın balkanları
    ninen köyde uyudu, biz gazada uyuduk
    kırıldı kanadımız, kaldık çöllerde
    ya gazi ya şehit diye geldik, şehit olduk

    ben sakaryada bir kavak ağacıyım, yel eser inlerim
    sakarya ığranıp gider, ben sakaryayı beklerim
    selamsız duran çavuş barakmusludan
    ah başıma gelenler, yapraklarım, gözlerim
    ben sakaryada bir kavak ağacıyım, yel eser inlerim
    benim mezarım yoktur, ben üçüncü taburdan
    bir kahpenin kurşunu geldi, gelip ciğerimi deldi
    “at ölür meydan kalır, yiğit ölür şan kalır”
    ben öldüm, selamsız çavuştan bir garip kavak kaldı
    telli kavak, telli kavak ne uzarsın boyuna
    suya indi çakallar, suya indi söğüt dalları
    söğüt yaprağı narin, gözlerim yanıyor gözlerim
    kuş uçmaz, kervan geçmez, karanlık tuttu yolları
    ben ne inim, ne cinim siz kimsiniz? kimsiniz?
    derviş gibi nerden gelip böyle nereye gittiniz?
    barakmuslu mezarlığı kımıldanır için için
    benim dedem benim babam yad ellerde öldüler
    yüreğimi zehir ettin sen nasıl gecesin hey gidi
    kapkara, gözü yaşlı mezar taşına benzersin
    yıldızların, hani yıldızların, çiçeklerin nerdeler

    ben ne inim ne cinim, selamsız oğlu bekirim
    yad elde ölmek istemem, dedem gibi babam gibi
    iki elim kızıl kanda, sekiz boğaz altıma bakar
    ağlar mı şipkanın balkanları, ben ağlarım
    babam duran çavuştan, kavak ağacından dilerim
    telli kavak, amanın telli kavak derdime bir çare
    yüreğimde bir yılan çöreklenmiş yatar
    barakmuslu köyündenim, selamsız oğlu bekirim
    ben bu köyde doğmuşum, bu köyde ölmek isterim

    attila ilhan
    0 ...
  4. 87.
  5. 86.
  6. Beni guzel hatirla - orhan veli.
    Karima mektup- nazim hikmet.
    0 ...
  7. 85.
  8. ( bkz : sarsılarak duygulanmak, kendini kaybetmek )
    0 ...
  9. 84.
  10. seçkin bir kimse değilim
    ismimin baş harfleri acz tutuyor
    bağışlamanı dilerim

    sana zorsa bırak yanayım
    kolaysa esirgeme

    hayat bir boş rüyaymış
    geçen ibadetler özürlü
    eski günahlar dipdiri
    seçkin bir kimse değilim
    ismimin baş harflerinde kimliğim
    bağışlanmamı dilerim

    sana zorsa bırak yanayım
    kolaysa esirgeme

    hayat boş geçti
    geri kalan korkulu
    her adımım dolu olsa
    işe yaramaz katında
    biliyorum
    bağışlanmamı diliyorum
    0 ...
  11. 83.
  12. 82.
  13. yılmaz erdoğan, hz.mevlana'yı anma gecesinde seslendirmiştir. dvd'si alındıktan sonra defalarca arka arkaya dinlenen şiirdir. son zamanlarda yine pek bi dinlenmektedir.

    imkansız şeyler için

    Duydum ki Bizi Bırakmaya Azmediyorsun.. Etme!
    Başka Bir Yâr Başka Bir Dosta Meylediyorsun.. Etme!

    Sen Yadeller Dünyasında Ne Arıyorsun Yabancı
    Hangi Hasta Gönüllüyü Kasdediyorsun.. Etme!

    Çalma Bizi Bizden, Gitme Bizden O Ellere Doğru
    Çalınmış Başkalarına Nazar Ediyorsun.. Etme!

    Ey Ay Felek Harap Olmuş Alt Üst Olmuş Senin için
    Bizi Öyle Harap Öyle Alt Üst Ediyorsun.. Etme!

    Ey Makamı Var ile Yokun Üzerinde Olan
    Sen Varlık Sahasını Öyle Terk Ediyorsun.. Etme!

    Sen Yüz Çevirecek Olsan Ay Kapkara Olur Gamdan
    Sen Ayında Evini Yıkmaya Kastediyorsun.. Etme!

    Bizim Dudağımız Kurur Sen Kuruyacak Olsan
    Gözlerimizi Öyle Yaş Dolu Ediyorsun.. Etme!

    Aşıklarla Başa Çıkacak Gücün Yoksa Eğer
    Aşka Öyleyse Ne Diye Hayret Ediyorsun.. Etme!

    Ey Cennetin ve Cehennemin Elinde Olduğu
    Bize Cenneti Öyle Cehennem Ediyorsun.. Etme!

    Şekerliğimin içinde Zehir Olsan Dokunmaz Bize
    Sen Zehri Şeker, Şekeri Zehrediyorsun.. Etme!

    Harama Bulaşan Gözüm Güzelliğinin Hırsızı
    Ey Hırsızlığa da Değen, Hırsızlık Ediyorsun.. Etme!

    isyan Et Ey Arkadaşım Söz Söyleyecek An Değil
    Aşkın Baygınlığıyle Ne Diye Meşk Ediyorsun.. Etme!

    Hz.MEVLANA
    1 ...
  14. 81.
  15. bakakalırım giden geminin ardından
    atamam kendimi denize
    dünya güzel
    serda erkeklik var
    ağlayamam...
    0 ...
  16. 80.
  17. Yüz yıl oldu yüzünü görmeyeli,
    belini sarmayalı,
    gözünün içinde durmayalı,
    aklının aydınlığına sorular sormayalı,
    dokunmayalı sıcaklığına karnının.

    Yüz yıldır bekler beni
    bir şehirde bir kadın.

    Aynı daldaydık, aynı daldaydık.
    Aynı daldan düşüp ayrıldık.
    Aramızda yüz yıllık zaman,
    yol yüz yıllık.

    Yüz yıldır alacakaranlıkta
    koşuyorum ardından.

    nazım hikmet
    0 ...
  18. 79.
  19. Bilerek mi yanına
    almadın giderken
    başının yastıkta
    bıraktığı
    çukuru

    Güveniyordum
    oysa ben sevgimize
    vapur iskelesi
    ya da tren istasyonundaki
    saatin doğruluğu kadar

    Beni senin gibi
    bir de annem terketmişti
    ki göbeğimde durur
    onun yokluğundan
    bana kalan
    çukur

    sunay akın
    2 ...
  20. 78.
  21. aslında ben daha güzel ölürdüm
    arka bahçede askercilik oynarken
    tahta tüfeğimle toprağa uzanır
    annemin sesiyle doğrulurdum hemen
    -çabuk kalk üstün kirlenecek hınzır!
    yerdeyim yine bak anneciğim
    n'olur kızma adımı çağır..


    *
    1 ...
  22. 77.
  23. yol kenarlarındaki
    yağmur mazgallarını
    kumbara sanıp
    harçlığımı atardım
    bu yüzden en çok
    denizden alacaklıyım


    *
    1 ...
  24. 76.
  25. gördünüz mü keyfini
    generalin
    başını sıkarken
    yüzünde çıkan
    sivil'cenin

    *
    0 ...
  26. 75.
  27. bilerek mi yanına
    almadın giderken
    başının yastıkta
    bıraktığı
    çukuru
    güveniyordum
    oysa ben sevgimize
    vapur iskelesi
    ya da tren istasyonundaki
    saatin doğruluğu kadar
    beni senin gibi
    bir de annem terketmişti
    ki göbeğimde durur
    onun yokluğundan
    bana kalan
    çukur..

    *
    0 ...
  28. 74.
  29. halet-i ruhiyesinde ve hayata bakışında değişiklikler meydana getiren şiirlerdir.

    ör: necip fazıl kısakürek, utansın şiiri
    0 ...
  30. 73.
  31. sözlük yazarlarının okuduklarında çok etkilendikleri şiirlerdir. *
    (bkz: biliyorum sana giden)
    2 ...
  32. 72.
  33. nasıl da istemiştim
    savaşa gitmeden
    sevgilimle evlenmeyi
    ama nereden bilebilirdim
    ki silahın
    demirine çarpıp
    saklandığım yeri belli edeceğini
    parmağımdaki yüzüğün...

    *
    1 ...
  34. 71.
  35. gözlerimde parıltısı bir bakır tasın
    kulağım komşuları ayak sesinde
    varsın bir yudum su veren yine olmasın
    başucumda biri bana "su yok" desin de.
    **
    0 ...
  36. 70.
  37. duy yüreğim bölündü
    en günahsız gecelerimde özledim seni
    özledim toprak çatladı
    özledim yağmur yağmadı
    hepseni bekledim
    telefonlar sensizlige sevindi de
    ben sevinemedim.



    boydan boya sızladı durdu gecem
    hep seni özledim
    sığındım da
    dalga sesleri
    martı ötüşleri arasında yalnızlığıma
    seni akılsız sevmelerden uzak
    delicesine sevdim...

    olgun şensoy
    1 ...
  38. 69.
  39. böyle zamansız güneşli,
    umulmadık mavi günlerde
    bir bekleme salonu yalnızlığına
    bürünüyorum...
    iliklerimdeki yitik aşkı
    sarhoş bir unutkanlığa ilikliyorum...

    sanki şiirini bilmediğim
    bir fransız akşamında
    kaldırım taşlarını sayıyorum kalbimin...
    içimde ayak izlerin,
    aylak bir yaz geçiyor avuçlarımdan...

    ve ben ne zaman,
    kiminle sevişsem,
    hâlâ seni aldatıyorum.
    4 ...
  40. 68.
  41. 67.
  42. büyüklerle ben yapamıyorum
    çocuklar da almıyor beni oyunlarına
    devlet dairesinde
    yangından kurtarılmayacak
    sıkışmış bir çekmece gibiyim
    açılamıyorum sana

    kardeşiyle sokaklarda hep
    bir örnek giydirilen sen
    nasıl sevmezsin eşitliği
    yürürken düşen çoraplarını
    aynı hizaya getirmek için
    annen değil miydi önünde diz çöken

    öpüşme sahnesinin tam ortasında
    içeri girdiğin yazlık sinemanın
    yer göstericisiyim
    yürüyorsun fenerimin ışığında
    yer:kız kulesi
    ve sonu ayrılıkla bitecek
    hüzünlü bir aşk filmini oynuyor
    beyaz duvarında

    bir kez olsun çıkmazken ağzından
    seni sevdiğimi
    her gün söylememi yadırgama
    bil ki bu şehirde
    iskelenin verilmesini
    beklemeden atlarım vapurlara

    son karesi gibi red kit'in
    batan güneşe doğru
    sürerken atımı
    gitme kal demeni bekliyorum
    ama yalnızca
    rüzgar çekiştiriyor atkımı

    sunay akın
    2 ...
  43. 66.
  44. Derim bazen bazı kişilere içimden,
    Siz;
    Siz ikiniz,
    Döndünüz dolaştınız çevresinde
    Aşkı rezil ettiniz..
    ...
    özdemir asaf.
    2 ...
  45. 65.
  46. bir eflatun aşk

    1.
    benim o hep firtinalarla bogusan ruhum
    yorulmuyor yasamaktan

    midyat'li bir gumus ustasidir, suryani
    ve yuzundeki ciban gibi
    yureginde yaralar
    tasimaktan

    yorulmuyor yorulmuyor
    agir isci
    kadere ve aska calismaktan

    kiminde peceli bir gulus cagiriyor
    kiminde kovuluyor kapilardan

    2.
    bak sabah yaklasiyor birazdan ufuk
    moraracak
    sevgilim ciplak sokaklarinda
    ayak seslerim dolassin
    yasak
    irmaklarinda yikanayim
    avuclarina karli opusler
    birakayim

    ruzgar
    unutulmus
    bir dag cesmesine
    gotursun bizi

    zamanin saatleri unuttugu
    savkiyan bir dag cesmesine

    3.
    ey eflatun ask
    bana eflatun yagmurlar
    yagdirabilir misin

    getirebilir misin gecen gunleri geri
    tutup yildizlari yanima oturtabilir misin

    sana neyi anlatayim
    her sarnic kuflu bir yagmuru
    her sevda bir ayriligi yasar

    behçet aysan
    0 ...
© 2025 uludağ sözlük