sözlük yazarlarından şiirler

entry5574 galeri47 ses1
    1825.
  1. yanımda olmasan da bu isyan gecelerinde,
    ben hep seninim tüm benliğimle.
    özlem dolu yarınlara uyansam da hasretinle,
    bir gün geleceğini umut etmek yakışır bize...

    isigim sana asigim
    2 ...
  2. 1826.
  3. çizıs krayst feryadıyla bölünen uykularımda
    sen hep benimsin tüm mallığınla
    büyük düşün, hasretimden prangalar eskitme
    sabahın köründe şiir değil çay koymak yakışır bize.

    saylonum sana vurgunum
    3 ...
  4. 1827.
  5. bazen susmak gerekiyormuş
    mutluluklarını içine gömmek, yasını tutmak gerekiyormuş
    tutundukları bir bir kırılıp koptuğunda anlıyor insanoğlu
    tüm geçmişin boşa akıp gittiğini
    nefes aldığının farkına varamıyor
    kendisini kandırdığını anladığı zaman bekliyor ecelini
    yanıp kavrulduğunu, acı çektiğini anlamıyor
    demek ki "bu zamana kadar yanlış tanınmışım,
    hep yanlış anlaşılmışım hayat tarafından"
    cümlesini telaffuz etmekten kendini alamıyor
    işte bu yüzden;
    bazen susmak gerekiyormuş
    mutlulukları içine gömmek, bir de yasını tutmak gerekiyormuş
    bilemedim..
    1 ...
  6. 1828.
  7. verdiklerim ne ise hayata dair
    yoluma çıkan her mutsuzluğu ezebilmek adına
    senin arkasına gizlendiğin umursamazlığın yüzünden
    başından sonuna kadar bu suskunluğun hikayesi sona erdi.
    uzak diyarlardan geldi, yol boyunca dökülen
    bu umut göz yaşları..
    tek bir sevinç tanesi kalmadı yeryüzünde
    derken küçük bir çiçek açtı
    bulutlar arasından gülümseyen güneşle beraber.
    ay ışığı vurdu kavak ağacının yapraklarına.
    dalgalar devrildi yüreğimde.
    kaçacak bir yer aradı yalnızlıklar.
    sırf bana inat olsun diye,
    nefes aldığın her günün anısına
    "bu kadar küçülme karşımda, acizliğin utandırıyor beni."
    diyorum içimden.
    içimden susuyorum, içimden konuşuyorum seninle;
    yalnızlığımız incinmesin diye..
    1 ...
  8. 1829.
  9. bir tane de akrostiş ekleyelim;

    cennettir, mutluluktur, koskoca bir ömürdür sevmek..
    aşkın çiçek açtırdığı o nadide gönüllerde.
    nazlı bir çiğdemdir ilkbahar mevsiminde dans eden ve,
    dalga dalga büyüyen bir özlem ışığının,
    yürek sancısıdır, tutkusudur, gözyaşıdır sevmek !
    1 ...
  10. 1830.
  11. bir de bu çıktı başımıza
    sabah sabah şiirler yazıyorum
    sermest dalıyorum geceye
    sabahtan sarhoş çıkıyorum

    bir söz vermişim sanki
    tüm kedilerin gözü üstümde
    başıma martılar sıçıyor üstelik
    çamurdan bir heykel gibiyim bense

    neydi o, bir şarkı vardı hani
    dünya yansa yorganım yok içinde
    bin derdim var hepsi başka biçimde
    bu şarkı eder işte halimi size takrir
    gerek yok yazmaya gereksiz şiir...

    gereksiz saipsiz
    1 ...
  12. 1831.
  13. peltek peltek gidi$ler ve tez tökezlemeler / hepimiz de olan $eyler bunlar normal / peki hem evet sorunluyuz biraz biraz / gölgelerime küsümsedim $imdi $imdi / ne olacak, he deyim sana bir kere / kaygılanma ben ikimiz için de kaygısızım / konu$landığım yalanların tam ortasında, / orta halli çiğliğine taht kurmu$um / bedenim narin, nedeni çok basit / ciddiyeti elden bırakma sevgilim / ah ne kadar da kaygılıyım! / oynayamadım o masalların ba$rollerinde / hiçliğimin tahtında sallanmaya müstahakım / ah ne çok batıyor gözüme bu çiğliğin izdü$ümü / sevgilim az kaldı... / bitmesine çeyrek var son $i$enin / bo$a ko$up durdukça oyalanan ben / gereksizliğimi fondipledim yine doğru tahminlerde / biliyorsun hastalıklı beynimin müdavim hastasıyım / ye$ili göremedim ne zamandır, tedavim yok benim / çiğ bir deri hastalığıyım pek fena ka$ındıran / kopamıyoruz öyle kolayca ama, / çok fena girizleniyor içerilerime / ah bu seferki nasıl da derinde! / bilmiyorsun sevgilim, bula$mı$ım sana! / çokçadır!
    1 ...
  14. 1832.
  15. duydum / sual yoktu ama vardı bir$ey / çok uzaktan gibi gibi, kimi kimi fısıldanıyor kulağımın içine / ya ne olacaktı ? kaybetseydim kıvranı$larımı ? / her belanın bir değeri var / indirsinler darbeleri bir zararı yok / burnum eğer hâlâ kaybetmediyse i$levini / sen! tıpkı bir leylâk gibi kokuyorsun / bo$a gelmez, durdukça demlenmez bu özbenlik / alı$mı$sın! / soluklanıp irkiliyorsun / çünkü, güvencin adına sığınmı$, ardına bakmamı$sın / daha ? / daha kaç kez ıslatıcaksın ellerini süzülenleri toplarken ? / fakat, kafanda oturmu$ olsa dahi / sen seni bilmiyorsun kafiyetle / çevirip duruyorsun dü$sel mecralarla etrafını / yaratı imgeleniyor gözlerinde değil mi hâlâ ? / doymuyorsun, yapamazsın, bırak / yıkıntı yarat, yabancı! - sen seni soruyorsun bana, farkındasın. hı ? /

    09.08.09 ~ 00:42 | bilimum alkol küçük mavi sıpagettilerimde süzülürken..
    1 ...
  16. 1833.
  17. şeytana güzelleme

    rabbim, dedi, senden başka tapacak kimsem yoktur
    ateşinle yanarken toprağa secde mi olur
    kov dilersen ama nolur bana bir mühlet tanı
    göstereyim taptırdığın insan kaç karat eder
    yaşayayım onu da benle yaktığın anı
    o zaman cehennemde şu cismim rahat eder
    0 ...
  18. 1834.
  19. çok kısa ama olayı özetler tarzda:

    umut;
    .
    .
    .
    unut...
    0 ...
  20. 1835.
  21. Er Mektubu:

    Seninle ölmek istiyorum
    şu kahrolası mantık olmasa

    Dünyada çocuk yapmak varken
    öldürmeye gidiyorum
    onları…

    Sevişmek seninle…
    Sadece
    Bir
    Dakika..
    0 ...
  22. 1836.
  23. 1837.
  24. giderken sen ardından su dökmek gelmedi içimden,
    ben o suyu göz pınarlarımdan akıtmıştım zira derinden.
    ''bu kadar acı haktan reva mı?'' sözü dökülürken dudaklarımdan,
    ölümünü hesaba katmamıştım; bu kadar hazin olacağını bilmeden
    0 ...
  25. 1838.
  26. *

    geliyor içimden yazmak

    durmadan durmadan

    200 satır yazmak

    bıkmadan usanmadan

    çıktık bir yola

    bakalım ne olacak

    kaç mısra yazabileceğim

    kaç dörtlük devirebileceğim

    şiir dediğin edebidir

    iyi yazılmalıdır

    matematikse pozitiftir

    düşünülerek yazılmalıdır

    başladım 3. dörtlükten itibaren saçmalamaya

    fırladı üstteki cümle ortalara

    neden bilmiyorum

    nekadar sürecek bilmiyorum

    ancak biliyorum bir şeyi

    ellerime kramplar girecek

    annem oğlum yat artık diyecek

    ve bazı cümleler fırlayacak

    ama olsun diyorum içimden

    hafiften düz yazıya dönüşürken

    ama diyorum dönmemeli

    dönerse şiir olmaz ki!

    ünlemimi koydum ya

    mutluyum

    azimliyim

    ne alaka derseniz bilmiyorum

    bilmekte istemiyorum

    ancak şunu biliyorum

    bu cümleyi daha önce kullandım

    daha önce kullanılmış bir cümleyi bidaha kullanmak

    çok mu kötü bir şeydir acaba

    sanmıyorum öyle olduğunu

    yoksa nakarat niye

    nakarat diye sormayın

    üstteki yazıyı okuyun

    manimi lan bu dersenizde

    demeyin

    bazı mısralarım çok kısa oldu

    bazıları çok uzun

    eksilenen entrylerim oldu

    artılanan entrylerim oldu

    dans ettiğim günler oldu

    bas gitar çaldığım günler oldu

    kısa şiirler yazdığım oldu

    ayı gibi şiir kastığım şiirler oldu

    uzattıkça uzatmak istedi canım

    uzattımda

    ancak biliyorum ki

    kimsenin sikinde olmayacak bu şiir

    ama olsun yinede yazıyorum

    neden derseniz

    çünkü yazıyorum

    ve farkediyorum

    iç sesimle dörtlükleri belirlediğimi

    utanıyorum

    neden

    neden yok

    arkadan açıyorum californicationu

    sonra duyuyorum kimmi kaliforniteyşın diye bir şey

    ne bu diyorum

    sonra yazmaya devam ediyorum

    bakıyorum ki daha fazla olmamış

    amacım fazla olması değilmiydi diyorum

    devam ediyorum şiir yazmaya

    ve devam ediyorum

    dın dın dın dın dın dın diye baslar geliyor kulağıma

    duyuyorum ve hissediyorum

    ama yazıya dökemiyorum

    neden derseniz

    bilmiyorum

    sanki bi kafiyesi varmış gibi geliyor şiirin

    ama sanmıyorum

    neden derseniz

    bilmiyorum

    bir anda aklıma nights in the white satin geliyor

    neden geliyor

    bilmiyorum

    aslında biliyorum

    ama söylemiyorum

    aslında gelmiyor

    ama yazıcak konu arıyorum

    sonra bakıyorum

    yine red hot chili peppers'den bir şarkı geliyor

    scar tissue

    dinliyorum

    ve devam ediyorum yazmaya

    çünkü bir amacım var

    en uzun şiiri yazmak

    ve durmadan

    durmadan yazmak

    hafiften elim acıyor sanki

    ama sonradan geçiyor

    ve bir anda uyanıyorum

    2 saattir kendimle konuşurmuş gibi yazı yazdığımı fark ediyorum

    çok garip diyorum

    ellerimin çok hızlı bir şekilde böyle yazı yazması

    sonra aklıma subjektif kelimesi takılıyor

    bu kelimeyi yazarken klavyeye bakıyorum

    çünkü nasıl yazılacağını tam olarak bilmiyorum

    iyi bişimi yaptım lan diyorum

    acaba diyorum

    sonra diyorum

    farklı oldum

    ama amacım bu muydu diyorum

    yada harbiden farklı mı oldum diyorum

    sonra olmadığımı düşünüyorum

    olduysamda olmamam gerektiğini

    ve yazma isteğim kabarıyor

    kafanıza sıçma isteğim

    bir şeyi daha merak ediyorum

    acaba moderatorler bu entryi okuyacak mı diye

    sonra bi heycan beliriyor

    yoksa bir kişi şiirimi okuyacak mı diye

    sonra buna şiir denir mi diyorum

    uyuyorum

    sonra gülerek uyanıyorum

    hiç uyumadığımı fark ediyorum

    amma saçmaladım ha diyorum

    amacım 10000 harf diyorum

    ve takılıyorum işte

    ee daha nasılsınız diyorum size

    ancak kimse okumuyor bu yazıyı

    okusunazı lan itler

    demek geçiyor içimden

    diyemiyorum

    yazıyorum

    desemde duymayacaksınız biliyorum

    havada soğurulacak

    hay aq diyorum

    sonra aq ne diyorum

    sonra farkediyorum ne kadar çok sonra dediğimi ve hepsi bir anda oluyor

    en uzun cümlemi girdikten bir enter sonra

    ve yine dalıyorum yazmaya

    100 karakter daha yazmışım diyorum

    ve merak ediyorum

    acana 100 karakter geriyi sayacak adam varmı diye

    sonra yoktur lan diyorum

    sonra yine fark ediyorum

    hep redifli şiir yazdığımı

    baştaki 3 dörtlük hariç

    yorum yorum yorum di yorum

    ama napıcaksın

    sen yaz kolaysa 3679+1 harfi diyorum

    neden böyle diyorum

    çünkü başladığımda 3676 tane vardı

    bissürü oldu işte

    öle böle

    filan falan

    anladın en onu demi

    bu arada üç bin sekiz yüz otuz yedi oldu lan

    oldu cidden dimi diyorum

    sonra bakıyorum

    olmuş

    ohh diyorum

    ohh

    ne güzel bişi lan bu diyorum

    ve bilgisayar hafiften kasmaya başlıyor

    acaba beni sözlükten atarlarmı düşünüyorum 4000. harfimi girerken

    sonra atmazlar inşallah diyorum

    umuyorum

    tüm kalbimle

    bir anda türkiye milli takımı geliyor aklıma

    neden derseniz

    bilmiyorum

    gerçekten...

    aaa üç nokta kullandım lan diyorum

    ven sonra bakıyorum

    beni anlayan tek şey olan karakter sayısına, 4296

    saol diyorum

    saol

    sen olmasan nerden bilecektim okadar yazdığımı dimi diyorum
    evet demiyor

    piç

    tam bir piç

    anası belli değil onun

    babası belli ama

    garip bişi

    bilemiyorum

    tam 5000 e girerken bir heycan kaplıyor içimi

    lan daha 4526 olmuş lan diyorum

    hay a.ına k.yim diyorum

    neden nokta kullandın diyen adamlarada

    bende bilmiyorum diyorum

    tam o anda sol frame yenileniyor

    bunuda yazmayı kafama koyuyorum

    30 saniyeyi anlayın diye

    ve iyi bir şey yaptığımı düşünüyorum

    iyi bir şey

    ve tam o anda sol frame yenileniyor

    sevinç doluyor içime

    alafranga tuvalet dururken alaturkaya sican insan başlığını görüyorum

    aaaa diyorum

    alaturkaya sıçılmaz mı lan

    ve tam o anda yine değişiyor sol frame

    frame ne lan diye düşünüyorum 5000 e girmişken

    ohh diyorum

    500 tane daha harf girdim

    iyi lan iyi 30 dk biter diyorum

    e tam o anda sol frame

    gerisini biliyorsunuz

    ellerim otomatiğe bağladı lan artık diyorum

    diyorum

    neden

    bilmiyorum

    bilsem

    size söylermiyim

    bilmiyorum

    ama bildiğim bişi var

    en uzun süre yazma rekoru ( sol frame ) bende

    sol frameyi anladın dimi

    anlaman lazım 15 dk dir beni okuyosun

    olm malmısın git karı kıza takıl msn ye gir

    ders çalış aq

    siktir git bişier yap lan (sol)

    ellerimi dinlendiriyorum

    (sol frame)

    evet dinlendirdims sayılır

    bu 30 sn çok iyi geldi

    aa 5560 olmuş diyorum

    tuzağa düşmüyorum

    anla artık be koçum

    anladın dimi

    güzel

    ve bi anda acı içinde fark ediyorum

    sol framenin değiştiğini

    ve ekstradan

    saatin 11 olduğunu

    ve ekstradan artık bunun bir şiir olmadığını

    ve bunun hiç bi zaman şiir olmadığını

    nese yazmaya devam

    yola olduğu gibi ( 15 sn önce sol )

    15 sn kaldı diyorum ve sarılıyorum

    tam o anda derken

    sol frame geliyor

    gidiyor

    yine ayrı bir dönemdeyim

    ve size şunu söylüyorum

    bunların hepsi gerçek hızda yazılıyor

    aklımdan sürekli bir şeyler geçiyor

    sol gelicek birazdan

    geldi

    ve size 6000 e girdiğimi müjdelemek istediğimi hatırlıyorum

    6000 e girdim

    6170 deyim şu an

    anladın sen onu

    alıntı yapmasam mı lan diyorum

    ve bi anda başlık okuyorum

    sol frame 10 sn önce

    müslüman ülkelerde taciz vakalarının fazla olması

    anam diyorum mouse takılmış lan

    ne gariptir

    allah allah

    vah vah

    iyice uçtum a.ına k.yim diyorum

    sonra eski düşüncelerimi hatırlıyorum

    buraları kimse okumadığı için her şeyi yazabilirim

    labirizmi hatırlıyorum

    labirent çizme olayı

    bu arada 2 3 frame geçti

    bidhakine sölücem

    nese labirizm

    aha geldi

    böle labirent çizerdim filan

    güzel di

    hocayla resimci

    böle labirist toplantılar yapıoduk

    pfff

    ne imişim aq

    nese devam edelim

    nese demeye

    nese

    nese

    oki doki

    nerden çıktı bilmiyorum bu sözcük gurubu (sol)

    sonra bir anda sol frame politik lan diyorum

    sorna zall'a teşekkür ediyorum

    politikadan dolayı değil

    moderasyonluğu iyi yapmasından dolayı

    saol zall

    eyw

    7000 e giriyorum gir dim

    o boşlukta

    nese benden şu anlık bukadar

    belki sonra devam ederim

    hadi eyvallah

    ha bu arada 2. entryi bekliyorum haaa haberiniz olsun bak bu yüzden

    bunu uzun yazdım

    uzun yazı yazmak güzeldir

    değilmidir

    öledir

    dimi ama

    evet evet
    2 ...
  27. 1839.
  28. gece sona yanaştı ağır ve derin
    bütün sarışınlığını güneş, takınır gelir
    yaprakları dökük, bir sonbahar günü
    titreyerek uykusundan uyanır şehir
    günler... birbirinin ardısıra uzansın
    çıksın ansızın bir kurtarıcı melek ki azrail
    gün doğdu doğacak gibi oysa soluk, dökük
    güne gebe gecelerin sonuncusu bu değil
    3 ...
  29. 1840.
  30. ben bu yazıyı sana yazdım
    belki sen uyuyorken şimdi başka bir tende
    sana yazdım ben bu yazıyı
    senden alıp beni, sana götüren bir trende

    hercai bakışların aklımı deldiğinde
    cehennem azabı tenime değdi
    güneşten ellerini göğüme gerdiğinde
    o mağrur benliğim boyun eğdi

    silindi cümle alem kadir kıymet
    kalmadı gözümde senden gayrısı
    hep kopacak dedikleri o kıyamet
    koptu sancılı bir gecenin yarısı

    sıçrayıp derin uykumdan apansız
    adını heceledim milyon kere
    başladı bir yangın ki amansız
    tutuştu içimde her bir zerre

    sen esti rüzgar
    sen yağdı yağmur...

    tutuşan saipsiz
    3 ...
  31. 1841.
  32. ben bu yazıyı sana yazdım 2

    ben bu yazıyı sana yazdım
    bir başka dudağa değerken şimdi hırıltılı boğazın
    sana yazdım ben bu yazıyı
    zehir zıkkım kana bulanmış ağzım

    tanrının tenine üflenmiş ruhu
    cazip kılıyor en büyük günahı
    alamıyorum kendimi senden
    yırtıyorum geceyi, yakıyorum sabahı

    adını fısıldasam yangın
    dilimde kızıl alev, avcumda nar ı beyza
    bir de sonsuzluk gibi engin
    yokluğunun varlığıma verdiği (c)eza

    hiçbir tene değmedi böylesi kor
    ibrahim bile görmedi böyle bir kabus
    çaldığı kıvılcımı ateş sanan kör
    budala bir hırsızdı prometheus

    adını ezber ettiğim günden beri
    ne varsa bildiğim, hepsini unuttum
    beşikten mezara lazım tüm cümleleri
    beş harfli alfabemle yeniden kurdum

    uzak bakışlarının gerdiği görünmez ip
    kesti sonunda beni paramparça hissiz
    bir satır sevgisi olmayan oldu sana sahip
    aldığı nefes sen olan, kaldı sahipsiz...

    kalan saipsiz
    4 ...
  33. 1842.
  34. şimdilerde mutluluk şiirleri dökülüyor kalemimden,

    yine tarifi ben, sahibi sen..

    her bir mısraya seni sığdırıyorum,

    bizi şiirlerimiz ile ölümsüzleştiriyorum..

    istanbul'umuzun karanlığını,

    aydınlığa çeviriyor yine,

    o güzel gülüşün..

    mutluluğumuz bitti ler ile artıyor,

    her şey bitiyor, her şey yok oluyor,

    ve biz kalıyoruz birbirimize..

    o melek yüzün kalıyor her şeyden geriye..

    kendimi sana kilitliyorum..

    kalbimi o güzel kalbine saklıyorum..

    ufak bir rüzgar ile kokun geliyor burnuma,

    odam, bir anda cennetin oluveriyor..

    gökyüzünden bir melek iniyor usulca,

    kanatları seninki kadar ak,

    ve bir o kadar da güzel..

    zamanı sende durdurmuşum, resmine bakıyorum..

    kupkuru olan ağaçları,

    solmuş çiçekleri mutluluk gözyaşlarımızla suluyoruz..

    ve yine tüm çiçekler bahçemizde açıyor..

    karanfile de, papatya ya da aynı ismi veriyoruz..

    istanbul'umuzun yağmurlarına eşlik etmiyorum artık,

    gözlerimi mutluluğa ağlatıyorum..

    keder içinde olan perdelerimi,

    aydınlığına açıyorum yavaş yavaş..

    ve yine tüm yaşanmışlıklardan sıyırıp ellerimi,

    sana geliyorum her gece..

    içimde tarifi imkansız bir mutluluk,

    içimde sen, bizim mutluluğumuz..

    yarıya çekilen gözlerimin bayraklarını,

    göndere çekiyorum..

    o güzel gözlerini kıskanan kuşlar,

    konmuyor pencereme..

    sen gülerken,

    istanbul'umuzun tüm ışıklarını kapatıyorum..

    02.20'nin karanlığında,

    gülüşün ile aydınlanıyorum..

    gözlerimi melek yüzüne kapatıp,

    nefesimi seninle veriyorum..

    istanblue ..

    love's ..
    0 ...
  35. 1843.
  36. cennettir, mutluluktur seni sevmek..

    aşkımızın çiçek açtırdığı bir bahçede,

    doyasıya gezebilmektir..

    açan beyaz güllerimizi koparıp,

    bir defter arasına koymaktır..

    soldurmaktır bazı çiçekleri,

    bazı çiçekleri yeşertmektir..

    duaların kabul olmasıdır seni sevmek,

    zamanın acımasızlığını anlamaktır..

    sonbaharda yağan yağmurun..

    nazlı bir damlası olmaktır,

    seni sevmek..

    uzun süre soluksuz kalıp,

    nefes almaya başlamaktır..

    saate anlam yüklemektir,

    saati bile senle yaşamaktır..

    boşlukları bir anda doldurabilmektir,

    tüm benliğimiz ile..

    saatin 02.20'ye vurmasıdır,

    tekrar doğmaktır..

    seni yaşamaktır, seni sevmek..

    kalbimizin, bir ömür boyu,

    birbirimiz için atmasıdır,

    birbirimizi sevmek..

    bütün çiçeklere aynı anlamı yüklemektir,

    beyaz güle de, kırmızı güle de,

    aynı ismi vermektir..

    tüm saatleri durdurmaktır,

    bütün aydınlıkları yüzüne benzetebilmektir,

    her saatii 02.20'ye ayarlamaktır..

    karanlık yolları gülüşün ile aydınlatmaktır,

    tüm meleklerin yer yüzüne inmesidir,

    seni sevmek..

    istanblue ..

    love's ..
    0 ...
  37. 1844.
  38. bir zamanlar,

    ağlayacak duvar bulamadığım odam da,

    çiçekler açtı bugün..

    ve mutluluk ile suladık çiçeklerimizi..

    o güzel ellerine değen,

    solmuş bir gül hayat buldu..

    ağlamayı öğrettiğimiz gözlerimize,

    mutluluğu öğrettik 02.20'de..

    ağlamaklı bir tiyatro oynattığım yüzümde,

    mutluluk senaryoları açtı artık..

    saat yine kalbim oldu,

    saat yine sen oldun..

    saat sende durmuştu,

    sende atmaya başladı tekrar..

    tekrar kalbime götürdüm elimi, sol yanıma..

    sen atıyordun içeride,

    yüreğimin içindeydin, en derinde..

    istanblue ..

    love's ..
    0 ...
  39. 1845.
  40. uzun zamandır karanlık odamı aydınlattı,

    o güzel gülüşün..

    ve bir kelimen ile yıkılıyor sensizliğin duvarları..

    uzun süren sessizliğimizi,

    nefes alış verişlerimiz sonlandırıyor..

    mutluluğa dökülüyor bu sefer yaşlar..

    istanbul'umuzun dokuz rengi beyazımıza çalıyor,

    sema'mız da ki gri bulutların yerini,

    kanatların gibi bembeyaz bulutlar alıyor..

    bu sefer yıldızlara bakarak değil de,

    kanatlarına bakarak yazıyorum sana..

    gittiğinden beri sol yanı acıyan,

    sensizliğe ağlayan bu şehrin gözleri gülüyor..

    ayrılığa akıttığımız,

    her damla gözyaşının acısını gülerek çıkartıyoruz..

    ve sabahlarımız birbirimize çıkıyor artık..

    bizli bir sabaha uyanmanın verdiği cennet huzuru ile,

    gülüyoruz..

    gittiğinden beri kuşlara küskün olan bu şehrin üzerinde,

    adını sayıklayan martılar uçuşuyor..

    senli hayallere dalıp, sensiz uyanmaya son veriyor bu şehir..

    istanbul, istanbul'umuz oluveriyor 02.20'de ..

    istanblue ..

    love's ..
    0 ...
  41. 1846.
  42. yılları tamamlamaya yakın aylar geçmişti,

    sensizliğin üzerinden..

    istanbul'umuzun üzerindeki puslu hava dağıldı şimdi..

    o güzel gülüşün ile tekrar yeşerdi tüm çiçekler,

    martılar tekrar sayıkladı adını..

    karanlık duvarlarımı aydınlattı kanatların,

    kanatlarına yol aldım..

    hani,

    saat kalbimdi ya,

    saat sendin ya,

    ve saat sende durmuştu ya,

    tekrar atmaya başladı o kalp..

    o uçurumun kenarındaki ağacı,

    mutluluk gözyaşları ile suladım dün gece..

    gözlerimden, yüreğine mutluluk incileri aktı..

    köklerim tekrar tuttu ellerini..

    ve ellerini hissettim yüreğimde,

    uzun zamandır yanan yüreğimizi,

    mutluluk gözyaşlarıyla suladık..

    bulutlar tekrar ağladı mutluluğa..

    memleketimin bir yerinde,

    bizim için yağdı mutluluk yağmurları..

    seviyorum,seviliyorum..daha ne diyeyim..

    istanblue ..

    love's ..
    0 ...
  43. 1847.
  44. selam sevgili
    naber?
    iyi mi?
    iyi
    ben de iyi
    güle güle sevgili
    güle güle mi?

    güle
    güle
    git.
    0 ...
  45. 1848.
  46. ömrümün tıkanmış bir arkında şimdi
    birikiyor ağır ve hantal zaman
    vakit gene ve ömre zarar bir ikindi
    gidecek ki bilirim gider durmadan
    beni engelleyen, arındıran kimdi
    kimdi o deli cesaretimi kıran
    şarkılar, şiirler, ömür eskidi
    bir ben, bir ikindiler eskimeden duran
    gün çoktan, öğlen çoktan irkildi
    rüzgâr, hani şu anıları zihnimde savuran
    o rüzgâr dahi bu kadar acımasız değildi
    ikindilerdi ömrümün gençliğine kıyan
    üstüme, üstüme çöken ikindilerdi
    3 ...
  47. 1849.
  48. yine sonbahar geldi,
    yine yağmurlar başladı.
    bir sonbahar gecesi bulmuştum seni,
    elimi tutmuş, içimi ısıtmıştın.
    yaz günü de kaybettim.
    elimi bırakmış, kalbimi kor gibi yakmıştın.
    şimdi işte geldim buradayım diyorsun
    bana gülümsüyor sarılmak istiyorsun
    görmüyor musun? be adam,
    ben gittim, sırtım ağır yüküm
    kalbimde ki ağrıyla
    çektim gittim.
    senden, bizden ve bu diyardan.
    zor oluyor,
    kopamıyorum, olmuyor yapamıyorum.
    seni affedemiyorum.
    sense hiç birşey olamamış gibi
    gülümsüyorsun...

    beynimden, kalbimden, ruhumdan çık artık...
    sensizde yaşabiliyormuşum öğrendim artık...
    0 ...
© 2025 uludağ sözlük